Kadrolu öğretmenler yerine adım attığımız her yerde ücretli öğretmenlere denk geliyoruz. Önceleri sayıları çok azken ne hikmetse son yıllarda gitgide artmaya başladı.

Aslında bakarsanız ücretli öğretmenlerin varlığı bakanlığın da işine geliyor. Çünkü kadrolu öğretmenler ortalama 5 bin TL civarında maaş alırken ücretli öğretmenlerin 2 bin TL civarında kazançları oluyor.

Bu sistem belki bütçeyi rahatlatabilir fakat ne yazık ki eğitimin kalitesini de o derece düşürüyor. Alanında uzman olmayan ve formasyon eğitimi almayan insanlar öğrencilere ders veriyor.

Motor, hayvancılık gibi bölümlerden mezun olan insanlar ücretli öğretmenliğe tercih edilirken; eğitim fakültesinden mezun olan ve formasyon alan insanlar ne yazık ki ücretli öğretmenliğe de kabul edilmiyor.

Ve ayrıca torpil meselesi de büyük oranda uygulanıyor bu kurumda. Özellikle ilçelerde ücretli öğretmenlik eş, dost, akrabanın uğrak mesleği olmuş durumda.

Anadolu Eğitim Sendikası (AES) Genel Başkanı Mehmet Alper Öğretici de geçtiğimiz günlerde bu uygulamadan bir an önce vazgeçilmesi gerektiğini söyleyerek “Siz hiç tıp fakültesi mezunu olmayan doktor gördünüz mü?” sözleriyle ücretli öğretmenlik meselesine dikkat çekti.

Öğretici, konuyla ilgili olarak çarpıcı şu örnekleri verdi:  “Mesela ön lisans tapu ve kadastro mezunu bir ücretli göz doktoru, ön lisans büro yönetimi mezunu bir ücretli çocuk doktoru,  ön lisans bankacılık mezunu bir ücretli genel cerrah nasıl olurdu? Muayene olur veya ameliyatınızı yaptırır mıydınız? Ancak MEB’de ön lisans hayvan yetiştiriciliği mezunu ücretli sınıf öğretmeni, ön lisans turizm mezunu ücretli okul öncesi öğretmeni, ön lisans lojistik mezunu ücretli sosyal bilgiler öğretmeni görebilirsiniz.”