Sosyal medya platformlarının iş ve sosyal hayatta önemli bir yer tuttuğu günümüzde, bir işçi bu platformlardaki paylaşımları nedeniyle başını ağrıttı. İşçi, çalıştığı firmanın ismini kullanarak sosyal medyada bir grup kurarak, mesai arkadaşlarını da bu gruba dahil etti. Grup içerisinde müstehcen içerikler paylaşıldığı iddia edildi ve bu durum, işverenin dikkatini çekti. İşveren, işçinin bu davranışını güven sarsıcı olarak nitelendirerek, işten çıkarma kararı aldı.

Yargı süreci ve emsal nitelikte karar

İşten çıkarılan işçi, işe iade talebiyle İş Mahkemesi'ne başvurdu. Ancak mahkeme, işverenin davranışını geçerli buldu ve işçinin talebini reddetti. İşçi, kararı temyize götürdü ancak Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi, emsal nitelikte bir karara imza atarak mahkemenin kararını onayladı. Kararda, işçinin firmanın logosunu ve ismini kullanarak grup kurduğu, müstehcen paylaşımlarda bulunduğu ve bu durumun şirketin itibarını zedeleyici bir davranış olarak kabul edildiği vurgulandı.

Mahkeme Kararını Verdi! Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve Ahmet Türk'e Hapis Cezası Verildi Mahkeme Kararını Verdi! Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve Ahmet Türk'e Hapis Cezası Verildi

Grubun kurucusu mu, yöneticisi mi?

Mahkeme kararında, grup ekran görüntülerinde işçinin 'kurucusu' olarak göründüğü, fakat bu durumun işçinin grubu kurduğunun kesin bir kanıtı olmadığı belirtildi. Aynı zamanda, grup içinde başkalarının da yönetici olarak atanabileceği, ve işveren tarafından bu iddiaların tam olarak ispatlanamadığı ifade edildi. Ancak işçinin, müstehcen içeriklerin paylaşıldığı grupta kalmaya devam ettiği ve bu paylaşımların firmanın ismi ve logosu ile birlikte paylaşıldığının, firmanın itibarını zedeleyici davranışlar olduğunu bilmesi gerektiği de vurgulandı. Mahkeme, işçinin davranışlarının işverenin güvenini zedelediği ve işverenden artık işçi ile çalışmaya devam etmesinin beklenemeyeceği sonucuna vardı.