Yeni mutasyonların ortaya çıkması, koronavirüs (Kovid-19) pandemisiyle mücadeleyi zorlaştırıyor. Dünya genelinde günlük koronavirüs vaka sayıları rekor düzeye ulaştı. Dün Fransa, Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) gibi birçok ülkede yüzbinlerce vakaya rastlandı. Benzer koronavirüs tablosu Türkiye'de de yaşanıyor. Son birkaç haftada vaka sayıları rekor düzeyde arttı. Salı günü 54 bin 724 yeni vaka görülürken, hayatını kaybedenlerin sayısı da 137 oldu. Vaka sayılarında patlama yaşanması alınması gereken önlemleri tekrar gündeme getirdi. Özellikle salgının en çok da okullarda etkili olduğunu ifade ediliyor. Kimi öğrenci velileri ara tatilin öne çekilmesi ya da uzaktan eğitimi verilmesi gerektiğini savunuyor. Peki, eğitimciler meseleye nasıl bakıyor? Okullar yeniden kapanmalı mı? Konuyu Independent Türkçe'ye değerlendiren eğitimciler, farklı görüşleri savunuyor. "Okulların kapanması veya tatilin öne alınması fikri güzel" Prof. Dr. Ali Baykal, eğitimin ön şartının sağlık olduğunu söyledi. Ara tatil ve derslerin hafifletilmesi gibi önerilerinin tamda sırası olduğunu kaydeden Prof. Dr. Baykal, "Derslerin ertelenmesi dahil değişik çözümler için arayışa girilebilir" dedi. Okulların kapanması veya tatilin öne alınmasının güzel bir fikir olduğunu ifade eden Baykal, vaka sayılarının aşırı bir derecede arttığının altını çizdi. Vakaların daha da artmasından sonra mecbur kalıp birtakım önlemlerin alınmasının çok daha riskli bir durumu ortaya çıkarabileceğine işaret eden Baykal, "Elbette öncelikle sağlıkçıların ne dediği önemli ve fikirlerinin öncelik taşıdığını belirtmek istiyorum. Bir eğitim bilimci olarak online olarak bir süre götürülebilir. Madem internet var, bilgisayar ve teknolojik malzemeler alındı, bunu kullanmanın tamda zamanı olduğunu düşünüyorum" diye konuştu. "MEB gerekli tedbirleri almadı" Eğitim-Sen Eğitim Sekreteri Özgür Bozdoğan ise farklı görüşte. Bir öğretmen olarak yüz yüze eğitime yeniden ara verilmesi ve uzaktan eğitime geçilmesinin ilkesel olarak doğru bulmadığını kaydeden Bozdoğan, koşulları sağlayarak eğitimin sürdürülmesinin daha iyi olacağını belirtti. Vaka sayılarındaki artışın yüz yüze eğitimin sürdürülmemesinin gerekçesi olarak sunulduğunu anımsatan Bozdoğan, "Gerekli önlemlerin alınarak vakaların kontrol altına alınması ve okulların açık tutularak yüz yüze eğitimin devam etmesi hem eğitimci hem öğrenci hem de velilerin temel talebidir" ifadelerini kullandı. "Mevcut durumda ne alınan önlemler ne de koşullar yeterli" diyen "Özellikle salgının başından bu yana Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ve siyasi iktidara öğrenci sayılarının seyreltilmesi ve gerekli sağlık önlemlerinin alınması, bununla ilgili yeterli bütçe ayrılması, ek öğretmen ve ek dersliğin sağlanması gerektiğini ifade etmiştik. Ama koşullarda hiçbir değişiklik olmadı" şeklinde konuştu. "Çok ciddi eksiklikler var" Salgın öncesinde eğitim ve öğretim nasıl devam ediyorsa salgın sırasında da sadece maske takarak diğer koşulları yerine getirmeyerek eğitime devam edilmesi istendiğini vurgulayan Bozdoğan, bunun ciddi bir eksiklik olduğunu belirterek, devamında şunları kaydetti: "Vaka sayıları artığı için doğal olarak okulların kapanması gündeme geliyor. Burada atılması gereken öncelikli adım, MEB'in eğitimin yüz yüze devam etmesi için gerekli önlemleri almasıdır. Tatilin öne çekilmesi bir çözüm değildir. Öne çektiğinizde yeniden yüz yüze eğitim başladığında vaka sayıları tekrar artacak. Bu soruları çözmeyecektir. MEB'in yapması gereken salgınla ilgili geçerli ve önleyici tedbirlerin almasıdır. Temel mesele buradadır. Çok ciddi eksikliklerin olduğunun altı çizilmeli. Kalıcı çözümler gerekiyor. Ayrıca 1 buçuk yıl boyunca yüz yüze eğitimin dışında kalan dezavantajlı öğrenci ve yoksul ailelerimiz var. Buradaki eşitsizlik artarak devam ediyor. Dolayısıyla tartışmayı okullar bir hafta önce kapansın şeklinde sürdürmek sağlıklı bir seçenek değildir." "Pandemi ile yaşamayı öğrenmeliyiz" Bahçeşehir Üniversitesi rektör danışmanı ve eğitimci yazar Turgay Polat da okulların kapanmaması gerektiği görüşünde. Pandemi ile mücadele birçok argümanın olduğuna değinen Polat, aşı, mesafe ve maske gibi kurallara daha fazla uyulması ve pandemi ile yaşamayı öğrenmek gerektiğine değindi. İlk dönemlerde insanların pandemiye karşı korumasız olduğunu ve başlarına ne geleceğini bilmediklerini aktaran Polat, "Artık ilk dönemlerdeki gibi değiliz. Birçok tecrübe edindik" dedi. "Okulları kapatmak akla bile gelmemeli" Dün itibariyle ABD'de 1 milyon 80 bin vaka ve Birleşik Krallık'ta 370 bin vakaya rastlanmasına rağmen söz konusu ülkelerde kapanmanın hiç konuşulmadığını dile getiren Polat, "Elimizde önlem gibi argümanlar varken kapanma meselesinde durmamak gerekir. Üstüne üstlük okulların kapanması gündeme alındığında diğer her şey gündeme geliyor. Okullar dolaşım yeriyse AVM'ler, bakalar ve pazarlarda dolaşım yeridir" yorumunda bulundu. Pandemi ile ilgili olumsuzluklardan okulların günah keçisi seçilmesinin doğru olmadığını ifade eden Polat, okulların en korunaklı yerlerin başında geldiğini belirterek, sözlerini şöyle tamamladı: "Çocukların pandemiden daha az etkilendiğini biliyoruz. Doğrusu okulları kapatmak akla bile gelmemeli. Ancak her şey bitmiş gibi de davranamayız. Biraz daha önlemlere dikkat edip aşılanmayı hızlandırmak gerekir. Dolayısıyla kapanmanın gerçekçi ve doğru olmadığını, altından kalkamayacak sonuçlar doğuracağını düşünüyorum." The Independentturkish