Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) ve Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen) Genel Başkanı Ali Yalçın, sendika genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Kovid-19 salgını sürecinde eğitimin sağlıklı şekilde devam etmesine yönelik hazırladıkları raporu paylaştı. Eğitimin yüz yüze yapılmasıyla ilgili tüm imkanların zorlanması gerektiğini savunan Yalçın, "Odaklanmamız gereken tek nokta, çocukların alması gereken eğitimdir. Çocukların nitelikli eğitim alma hakkına kavuşması için hepimiz üzerimize düşen görevi yerine getirmek mecburiyetindeyiz. Bu saatten sonra işimiz gücümüz eğitim olmalı." diye konuştu. - "Öğretmenler asli görevlerin dışında görevlere çekilmemeli" Uzaktan ve yüz yüze eğitimin beraber yürütülmesinin planlandığı bu dönemde, eğitim çalışanlarına her zamankinden fazla görev düştüğüne dikkati çeken Yalçın, öğretmenlerin asli görevleri dışında görevlere çekilmesi sürecinin geride bırakılması gerektiğini vurguladı. Öğrenme kayıplarının tespit edilerek, öğrencilerin bilgi ve beceri durumlarına uygun telafi eğitimi programı uygulanmasının önemine işaret eden Yalçın, öğrencilerin uzaktan eğitime daha etkin katılımlarını sağlamak için ihtiyaç sahibi öğrencilere tablet ve bilgisayar gibi gerekli dijital araçlar ile internet bağlantısı sağlanması gerektiğini kaydetti. - Araştırmaya 9 bin 64 öğretmen ve 20 bin 52 veli katıldı Rapor hakkında bilgi veren Yalçın, şu ifadeleri kullandı: "Salgın sürecinde öğrencilerin eğitimine yönelik endişelerin Türkiye'de ne kadar tartışıldığına ve Milli Eğitim Bakanlığının bu konuda ne kadar etkin politikalar geliştirdiğine bakıldığı zaman, maalesef bu konuda yeterli araştırmaların yapılmadığı ve yeterince etkin politikaların geliştirilemediği görülmektedir. Temel amacımız, devam eden bu süreçle birlikte eğitimdeki aksaklıklara ve temel sorun alanlarına işaret ederek salgın sürecinde okulların daha güvenli şekilde açılmasını sağlama noktasında çözüm önerileri sunmaktır." Öğretmen ve velilerin okulların açılması sürecini nasıl değerlendirdikleri ve ne tür kaygılar taşıdıklarını tespit etmenin önemli olduğuna değinen Yalçın, araştırmaya Türkiye genelinde 9 bin 64 öğretmen ve 20 bin 52 velinin katıldığını kaydetti. - Öğretmen ve velilerin kaygı oranları Yalçın, araştırmaya katılan velilerin yüzde 70,9'unun ve ogretmenlerin yüzde 78,8'inin okulların açılması konusunda kaygılarını ifade ettiklerini bildirdi. Uzaktan egitim surecinde ogretmenlerin yüzde 75,7'sinin ogrencileriyle belirli aralıklarla canlı ders yaptıgını anlatan Yalçın, "Bu bağlamda ögretmenlerin ogrencileriyle canlı ders yapma oranlarının artması, ogrencilerin okulla baglarının güçlenmesine ve motivasyonlarının artmasına da katkıda bulunacaktır." diye konuştu. Bu surecte velilerin yüzde 70,6'sının, öğretmenlerin ise yüzde 63,8'inin okullar acılmadıgında ve uzaktan egitim yapıldıgında ogrencilerin egitimlerinden geri kalacagını düşündüğünü belirten Yalçın, canlı ders yapan erkek ogretmen oranının kadın ogretmen oranından daha yuksek olduğunu da kaydetti. - "Okul bazlı telafi programları hazırlanmalı" Öğrenme kayıplarının bir an önce tespit edilmesi gerektiğini vurgulayan Yalçın, öğrencilerin bilgi ve beceri düzeyine uygun telafi eğitimi programı hazırlanması gerektiği görüşünü bildirdi. Yalçın, şöyle devam etti: "Ülke genelinde herkesin takip edeceği ortak telafi eğitimi programı yerine, öğrenci seviyesini dikkate alan okul bazlı telafi eğitim programları hazırlanmalıdır. Uzaktan eğitime bir süre daha devam edileceği dikkate alındığında, öğretmenlere yönelik uzaktan eğitimde etkin öğretim yapmaya yönelik destekleyici çalışmalar yapılmalıdır." - "Virüsün yayılımını engelleyen önlemler alınmalı" Yalçın, okulların açılma sürecinde sağlık ve güvenlik konusunda gerekli tedbirlerin alınması gerektiğine de dikkati çekerek, şunları kaydetti: "Öğretmenler ve veliler haklı olarak okulların açılmasıyla birlikte virüsün bulaşması ve öğrencilerin taşıyıcı olması konusunda kaygılılar. Burada yapılması gereken, kaygı nedeniyle okulları kapalı tutmak değil, virüsün yayılımını engelleyici önlemlerin katı şekilde alınmasıdır. Bunun için öncelikli olarak okulların ihtiyaç duyduğu hijyen malzemeleri ve ek temizlik personeli ihtiyaçları hiç geciktirilmeden karşılanmalıdır."