Eğitimin, bütün dünya için öneminin giderek arttığına işaret eden Selçuk, uygarlık tarihindeki çok yoğun bir değişimin tam da ortasında olunduğuna, dünyanın büyük bir kırılma yaşadığına dikkati çekti. Sadece değişime uyum sağlamak değil, insanlığın kendi tabiatından uzaklaşmaması için de bir hiza noktasına ihtiyaç bulunduğunu vurgulayan Selçuk, bu değişimin, varlığın anlamı konusunda bir bilinç alanı istediğini aktardı. Eğitimde transdisipliner bir anlayışa ihtiyaç bulunduğunu dile getiren Selçuk, bu kapsamda 2023 Eğitim Vizyonu doğrultusunda sürdürdükleri çalışmalara işaret etti. - "Çocuğa bilimi, sanatı, müziği, sporu sevdirecek öğretmendir" Bakan Selçuk, öğretmen eğitimlerinin, sınıf ve okul duvarlarının dışına çıkan, öğrencilerin bireyselliği ile toplumsallığın arasındaki dengeyi gözeten bakış açısının önemine vurgu yaptı. İnsan, doğa, çocuk merkezli bir bakış açısının kritik bir noktaya geldiğini kaydeden Bakan Selçuk, "İnsanların başarısında bilgi elbette önemli ama ondan daha önemlisi şahsiyettir, duruştur, anlayıştır. İnsanın şahsiyetli yetişmesi için emek harcayan, eğitimin saklı kalan mutfaktaki kahramanları öğretmenlerimizin çabası çok önemli ve çok kritik." değerlendirmesinde bulundu. Çocukların kişilik ve kimlik gelişiminde öğretmenlerin kimliğinin ve duruşunun önemine dikkati çeken Selçuk, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çocuğa bilimi, sanatı, müziği, sporu sevdirecek, kimlikli bir duruş sahibi olmasına yardımcı olacak varlık, elbette öğretmendir. Başarı, öğretmenden öğrenciye geçen sevgiyle ilgilidir. Eğer bu sevgi ve şefkat yoksa geri kalan hepsi bir teknolojik yığındır. Yani teknikler ve yöntemlerin, yığınsal olarak önümüze konulmasının çok da bir anlamı yok. Çünkü şefkatin, sevginin olmadığı yerde bunlar bir mekaniğin ötesine geçecek mahiyette olamıyor." - "Öğretmenlerimiz, 'toplumun zor zamanında meseleye nasıl sahip çıkılır'ı gösterdiler" Bakan Selçuk, yaptıkları çalışmalarla, hazırladıkları protokoller, projelerle öğretmene hizmeti, merkezi bir konuma yerleştirdiklerini dile getirdi. Öğretmenlerin yetişmesi, donanımlarının yükselmesi, bakış açılarının zenginleşmesinin çok önemli olduğunu vurgulayan Selçuk, öğretmen yetkinleştiğinde çocukların da yetkinleştiğini söyledi. Selçuk, hizmet içi eğitimler, sertifikalar, belgelendirme sistemleri, görevde yükselme açılımlarıyla destek olunmasının, öğretmenlere ayrı bir enerji ile donanımlanma imkanını da getirdiğini belirterek, şöyle konuştu: "Salgın sürecinde gördük ki öğretmenlerimiz bir toplumun, dünyanın zor zamanında meseleye nasıl sahip çıkılır, bir problemin üstesinden nasıl gelinir, hiçbir çocuk geride kalmasın mücadelesi nasıl yapılır, velilerle iletişim nasıl kurulur ve bana 'Ziya öğretmen gözünüz arkada kalmasın' diyerek hep birlikte bir mücadeleyi verdiğimiz nasıl hissettirilir, bunu gösterdiler. Makinaların başına geçtiler, maske üreten makinalar yaptılar, solunum cihazları, dezenfektanlar ürettiler. Sayamacağım kadar çok malzeme ve materyal üreterek toplumun hizmetine sundular, bir özgüven inşa ettiler. Bilim Sanat Merkezlerinde, Halk Eğitim Merkezlerinde, Vefa gruplarında binlerce öğretmenimiz bu topluma 'öğretmenler olarak biz buradayız, merak etmeyin, gerekeni hep beraber yaparız' mesajını verdiler ve dünyaya gösterdiler." Böyle bir dönemin birlikte aşılmasına katkı sağlayan bütün öğretmenlere teşekkürlerini ileten ve 17. Eğitimde İyi Örnekler Konferansı'nın verimli geçmesi temennisinde bulunan Milli Eğitim Bakanı Selçuk, öğretmene destek olan kurumlarla iş birliklerinin gelişerek devam edeceğini vurguladı.