Personel sayısının oldukça azaldığını söyleyen Bekir Topuz, “Artık işçi ithalatı yapmamız gerekiyor. Ancak dışarıdan getirdiğimiz işçiler bir takvim ve programa bağlı olmalı. Dikkatli davranırsak işçi ithalatı olumlu katkı yapar. Özellikle turizm gibi sektörlerin büyümesi, artan ihracat ortamı bu sorunu daha da büyütüyor. Ancak Türkiye’de yaşayan insanlar işçi ihtiyacını artık maalesef karşılayamıyor. Paydaş olduğumuz tüm alanlarda bu böyle” ifadelerine yer verdi.

‘VASIFSIZ İŞÇİ LAZIM’ 
“Bize mühendis değil, vasıfsız işçi lazım. Fabrikalarımızda mühendise 25 bin lira, işçiye ise 35 bin lira veriyoruz. Ama mühendise, ‘Gel sen bu makinenin başına geç, ustanın yaptığı işi sana öğretelim, sadece burada dur, 40 bin lira verelim’ diyoruz. Mühendis bunu kabul etmiyor ve bize, ‘Benim işim masada oturmak’ diyor. Yani günün sonunda ihtiyacımızı kimse karşılamıyor. Bu sıkıntı büyüyor” değerlendirmesinde bulundu.


CİDDİ SORUNLARI BERABERİNDE GETİREBİLİR
Yıllardır mesleki eğitimi en başta değerlendirmeye aldıklarını söyleyen İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan da TÜSİD Başkanı’nın söylemiş olduğu sıkıntıya “Sanayimizin katma değerli üretime geçmesi ve yüksek teknoloji alanlarına yönelebilmesi için nitelikli işgücüne yani ‘aranan eleman’a büyük ihtiyaç duyuyoruz. Günümüzde, nitelikli işgücü ihtiyacının karşılanması ve verimliliğin artması da hız kazanıyor. Şirketlerin yetişmiş insan kaynağı ile buluşması gittikçe önem kazanıyor. İnsan kaynaklarını geliştirmeyen şirketlerin işgücü piyasasına yeni gelen gençlerle buluşma noktasında ciddi sıkıntı hatta yaşadıkları bir dönemden geçmekteyiz” şeklinde konuştu.

REKABET AZALIYOR
Bahçıvan, şunları ekledi: “Bugün sanayide nitelikli eleman bulamama sorununun; üretimde kapasite artışlarının sağlanamaması, termin sürelerindeki belirsizlik, ülkemizin uluslararası rekabet üstünlüğü ve gelişmişlik seviyesinin önünde engel oluşturduğunu söyleyebiliriz. Buradan hareketle; ülke olarak sürdürülebilir bir büyümenin sağlanabilmesi için beşeri sermayenin yani insanın niteliğinin geliştirilmesi son derece önemli. Bireylerin kaliteli eğitimle buluşması ülkelerin sosyo-ekonomik ve kültürel gelişimlerinde rol oynayan en önemli faktörlerden birini oluşturuyor. Bu süreçte ise eğitim ve yeteneklerin gelişimi için mesleki eğitimin önemi kuşkusuz ön plana çıkıyor.

Biz de bu kapsamda mesleki eğitime yönelik projeler geliştiriyoruz. İnsana yapılan yatırımın, o ülkenin insan gücünün ve dolayısıyla üretim sürecinde yer alan insan faktörünün niteliğini artırdığını görebiliyoruz. Bu nedenle nitelikli istihdam için mesleki eğitimin her yönden destek ve teşviğe ihtiyaç duyduğunun altını çizmek istiyorum. Mesleki ve teknik eğitim mezunlarının kendi alanlarında istihdam oranları birçok alanda yüzde 10’un altında kalırken İSO MEİP okullarında bu oranlar belirli alanlarda yüzde 90’lara kadar ulaştı.” dedi.

‘MESLEK LİSELERİNDEN ELEMAN YETİŞMİYOR’ 
İzmir Ticaret Odası (İZTO) Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener ise, “Tüm dünyada dijitalleşme anlamında yaşanan hızlı değişimin yanı sıra iş dünyasının ihtiyacına uygun yeterli sayıda çalışanın üniversite ve meslek liselerinden yetişmiyor olmasını, bu sorunun kök nedenleri olarak görüyoruz.Bu sorunu çözmek amacıyla meslek liselerinin, üniversitelerin, iş dünyasının çalışma programlarının gözden geçirilmesi, dünya genelinde uygulanan yeni trendlerin yakından izlenerek uygulamaya alınmasının yanı sıra yeşil dönüşüme ve dijital dönüşüme uyum sağlayan işletmelere de yönelik çalışan yetiştirilmesinin önemli olduğu kanaatindeyiz” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Uçum, Yeni Anayasa ve İlk Üç Madde Hakkında Konuştu! Demokratik Yapıyı Güçlendireceğiz Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Uçum, Yeni Anayasa ve İlk Üç Madde Hakkında Konuştu! Demokratik Yapıyı Güçlendireceğiz

MÜFREDAT ÖNEMLİ
Özgener, şunları belirtti: “Özellikle meslek liselerinin sorunun çözümüne yönelik ihtiyaca karşılık verebilmesi için iş dünyası ile işbirliği içerisinde olması ve de müfredatı buna göre belirlemesi önem arz etmekte. İşgücüne ulaşmada karşılaşılan zorlukların aşılması için İŞKUR tarafından verimli çalışmalar yapılıyor, ancak İŞKUR portalının iş arayan kişinin talebini portala girebileceği, işverenin iş arayan adaylara kolay ve hızlı bir şekilde ulaşıp değerlendirebileceği, adayları iş görüşmesine çağırabileceği bir formatta düzenlenmesinin yararlı olacağına inanıyoruz. Bununla birlikte; İŞ-KUR’un veri tabanının, sadece başvuru yaparak İşkur’a kayıt yaptıranlar dışında, mevcutta bulunan tüm işgücünü kapsayacak hale getirilmesinin de önemli olduğunu düşünüyoruz.” dedi.

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Ramazan Kaya, işgücü sıkıntısına yönelik şunlara değindi: “Üniversitelerde yeterli eğitim verilemediği için sanayiciler olarak biz bu eksikliği tamamlamak istiyoruz. Ancak bu hem maliyet hem zaman demek. Bazı durumlarda taraf bu konuda da sabırlı davranmıyor. Dolayısıyla katma değerli üretime geçmek için gerekli olan personeli bulmakta da çok zorlanıyoruz. Ar-Ge ve tasarım aşaması bunlardan biri. Bu işin en temelden eğitim seviyesinde düzeltilmesi gerekiyor. Konfor alanlarının dışına çıkılması, herkesin kendine yatırım yapması da ayrı bir unsur olmalı.”

İNŞAATTA DA İŞÇİ KALMADI
Türkiye Müteahhitler Birliği’nin (TMB) son verilerine göre; inşaatlar da işgücü açığı sorunu olduğu belirtiliyor. Verilerde demirci, kalıpçı, iş makinesi operatörü, hatta düz işçi gibi mavi yaka olarak nitelendirilen orta kademe eleman bulmakta zorluk yaşayan sektörde, ücretlerin geçen yıl sonunda aylık 150 bin TL seviyelerine kadar çıktığı belirtildi. Yaşanan bu sorun TÜİK’in inşaat maliyet endeksi verilerini de yakından etkiledi. Aralık sonuçlarına göre malzeme endeksi yıllık yüzde 54.26 yükselirken, işçilik endeksindeki artış yüzdesi 111.83 olarak belirlendi.