İstanbul’da, her gün Beykoz Kanlıca İskelesi’nden okula gitmek için vapura binen lise dokuzuncu sınıf öğrencisi, 15 yaşındaki E.T., yabancı uyruklu olduğunu düşündüğü bir kişinin 5-6 aydır kendisini taciz ettiğini annesine anlattı. E.T., bu kişinin her gün kendisine bakarak gülümsediğini, göz kırptığını, vapurda başka boş yer olsa dahi gelip karşısına oturduğunu, “Adın ne? Kaç yaşındasın? Beni mi kıracaksın, arkadaş olalım” diyerek kendisini rahatsız ettiğini, reddetmesine ve uyarmasına rağmen bu kişinin ısrarla rahatsız edici davranışlarına devam ettiğini de annesine söyledi. Kızının 5-6 aydır bu kişinin tacizlerine maruz kaldığını öğrenen anne D.T., durumu okul müdürüne anlattı. Okul müdürü M.U. ve anne D.T. birlikte plan yaptılar. E.T. yine her zamanki gibi okula gitmek için 2 Nisan 2022 günü evden çıkarak Kanlıca İskelesi’nden sürekli kullanmış olduğu vapura bindi. Şüpheli kişi de yine aynı vapura bindi. Hemen okul müdürünü arayan E.T., şüphelinin kendisiyle aynı vapurda olduğunu bildirdi. Okul müdürü M.U. da polisi arayarak durumu anlattı ve polisle birlikte Ortaköy İskelesi’nde E.T.’nin bulunduğu vapurun iskeleye yanaşmasını beklediler. Bu sırada E.T. sürekli annesi ve okul müdürüyle iletişim halinde kaldı. Vapur iskeleye yanaşınca polis şüpheliyi E.T.’nin göstermesiyle gözaltına aldı. Şüpheli kişinin 29 yaşındaki Afgan uyruklu Sakhı Murad Azımı isimli kişi olduğu tespit edildi. SUÇLAMAYI REDDETTİ Şüpheli Azımı ise ifadesinde hakkındaki suçlamaları reddetti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, şüphelinin inkarının aksine mağdurun ve müştekinin tutarlı beyanları, mağdurun şüpheliye iftira atmasını gerektirir bir nedenin bulunmamasını dikkate alarak şüpheli Azımı hakkında, “cinsel taciz” suçundan 6 aydan 3 yıla kadar hapis istemiyle dava açtı. ‘ISRARLI TAKİP’ SUÇUNDAN DA CEZA ALMALI’ Konuyla ilgili Milliyet’e konuşan ceza avukatı İbrahim Ethem Abikoğlu, ısrarlı takibin son yıllarda yaşanan kadına ve çocuklara karşı gerçekleştirilen şiddet eylemleri nedeniyle 7406 sayılı kanunun 8. maddesiyle 12 Mayıs 2022 tarihinde getirilmiş olup, TCK’ya eklenerek yürürlüğe girdiğini belirtti. Abikoğlu, “Olayda her ne kadar iddia makamı ‘cinsel taciz’ suçundan iddianame düzenlemişse de mağdurun şikâyeti halinde ‘ısrarlı takip’ suçunun oluştuğunu kabul etmek gerekir. CMK gereğince mahkemeler, savcılık iddianamesine bağlı olmadığından yargılama sırasında ‘ısrarlı takip’ suçunun oluştuğuna dosya kapsamında toplanan delillere göre sübut bulduğuna kanaat getirirse mağdurenin şikâyetinin olması kaydıyla bu suçtan ayrıca cezalandırılmasına karar verebilir. Bu durumda ‘cinsel taciz’ suçundan verilecek ceza yanında ‘ısrarlı takip’ suçundan ceza alması gündeme gelecektir ve dolayısıyla iki ayrı suçtan iki ayrı cezalandırma gerçekleşecektir” dedi.