AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, partisinin İstanbul İl Başkanlığı tarafından başlatılan "Yüz Yüze 100 Gün" programı kapsamında Başakşehir'deki İstanbul Gıda Toptancıları Çarşısı'nda konuşma yaptı. Küresel ekonomik koşulların Kovid-19 süreciyle zorlaştığını, dünyada tedarik zincirlerinin koptuğunu, başta gıda, enerji ve endüstriyel metallerde olağanüstü yüksek fiyatların ortaya çıktığını söyleyen Kurtulmuş, küresel ölçekte bu olumsuz etkilerin bir süre daha devam edebileceğini belirtti. Kurtulmuş şöyle devam etti: Türkiye olarak da hiç şüphesiz bu küresel gelişmelerden üzerimize düşen payı alıyoruz. Ama çok şükür, şunu rahatlıkla ifade edebilirim ki vaktinde alınan tedbirlerle birlikte Türkiye özellikle pandemi şartlarında bütün dünya, gıda başta olmak üzere, tedarik problemi yaşarken Türkiye tedarik problemi yaşamamış, evet fiyat artışları olmuştur ama tedarik meselesini yaşamamış. Dünya ekonomileri küçülme trendindeyken Türkiye 2022 yılının ilk çeyreğinde yüzde 7,3'lük bir büyümeye ulaşmış. Dünya ekonomilerinde ciddi bir üretim sıkıntısı ortaya çıkmışken Türkiye 250 milyar dolar yaklaşık yıllık ihracat hedefine ulaşmış. Türkiye kapasite kullanım oranları da yüzde 80'ler seviyesine ulaşmış, harıl harıl üreten bir ekonomi olarak yoluna devam etmektedir. Tahıl sevkiyatıyla ilgili uluslararası bir mekanizmanın İstanbul'da kurulmuş olmasının Türkiye'nin önemli bir küresel aktör haline geldiğinin en büyük ispatı olduğuna değinen Kurtulmuş, "Bir tarafta Rusya, bir tarafta Ukrayna. Hem savaş ediyorlar hem de her ikisinin de derdi elindeki tahılı dünya piyasalarına çıkarabilmek. Nasıl çıkaracaklar? Türkiye marifetiyle çıkaracaklar. Masada başka kim var? Birleşmiş Milletler var. Birleşmiş Milletlerin derdi ne? Birleşmiş Milletler de görüyor, bütün raporlar ortada" değerlendirmesini yaptı. "Vatandaş söyler, milletimiz söyler, AK Parti yapar" Dinlemeyi iyi bildiklerini, vatandaşların tüm sıkıntılarını dinledikten sonra siyaset olarak çözüm üretmeye çalıştıklarını anlatan Kurtulmuş, şunları kaydetti: Asgari ücrette problem var mı? Vatandaş konuşuyor mu? O bizim masamızdadır. Emeklilerin problemi var mı? O bizim masamızdadır. Üreticilerin problemi var mı? Bizim masamızdadır. EYT meselesi var mı? Bizim masamızdadır. Yani vatandaşımız ne konuşuyorsa, şu çarşıda ne konuşuluyorsa her şey hükümetin masasıdır. Öncelikle imkanlar ve bir zamanlama içerisinde bunların çözümü için gayret sarf ederiz. Sadece yılbaşından itibaren attığımız adımları şöyle bir gözden geçirmenizi bir kere daha sizlerden istirham ederim. Türkiye'nin muhalefet partisi söyledi diye değil, muhalefet partileri söyledi diye değil. Onlar söylediği için değil. Vatandaş söyler, milletimiz söyler, AK Parti yapar, Recep Tayyip Erdoğan Hükümeti yapar.