Ayhan Bora Kaplan soruşturmasında 4 Emniyet görevlisi gözaltına alındı Ayhan Bora Kaplan soruşturmasında 4 Emniyet görevlisi gözaltına alındı

İstanbul, son yıllarda artan deprem endişesi ve yükselen kira fiyatlarıyla başa çıkmakta zorlanan birçok insan için yaşam koşullarının giderek zorlaştığı bir şehir haline geliyor. Bu durum, şehirden ayrılmak isteyenlerin sayısında önemli bir artışa neden oluyor. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerine göre, son bir yılda İstanbul'dan ayrılanların sayısı 418 binden fazla olurken, bu rakamın son beş yılda 2 milyon 200 bini aştığı tahmin ediliyor.

Özellikle son dönemde yaşanan Maraş depremleri, İstanbul'da kentsel dönüşüm sürecini hızlandırdı ve bu da çevre illere göçü artırdı. Tekirdağ, Edirne ve Çanakkale gibi şehirler, İstanbul'dan gelen göç dalgasının en yoğun hissedildiği bölgeler arasında yer alıyor.

Emlak sektörü de bu değişimden nasibini alıyor. Artan kira fiyatları ve kalabalıktan bunalanların tercihi genellikle Süleymanpaşa, Şarköy, Altınova ve Marmaraereğlisi gibi bölgelere yöneliyor. Bölgedeki emlakçılar, İstanbul'dan gelen talebin son bir yılda arttığını ve genellikle satılık dairelerle ilgili soruların geldiğini belirtiyor.

Çanakkale gibi İstanbul'a yakın şehirlerde ise arsa fiyatlarında büyük bir artış yaşanıyor. Pandemi sonrası artan talep, özellikle merkez köylerinde arazi fiyatlarını uçurdu. Lapseki, Suluca ve Kemiklialan gibi bölgelerde arsa fiyatlarının yüksek seyrettiğini ifade eden uzmanlar, bu şehirlerde arsa yatırımlarının büyük potansiyele sahip olduğunu vurguluyor.

Özellikle deprem endişesi ve yüksek kira fiyatları gibi nedenlerle, insanlar artık paralarını koruma eğiliminde ve bu da arsa yatırımlarına olan ilgiyi artırıyor. Çanakkale gibi gelişmekte olan bölgelerde, doğru fiyatlı arsa yatırımlarının yapılması için doğru bir zaman olduğu düşünülüyor.

Sonuç olarak, İstanbul'da yaşanan deprem endişesi ve yüksek kira fiyatları, çevre illere tersine göçü hızlandırırken, bu illerdeki emlak piyasasında da önemli değişikliklere yol açıyor. Bu değişim, sadece bir konut değişikliği değil, aynı zamanda yaşam tarzı tercihlerinin ve ekonomik hesapların yeniden değerlendirilmesi anlamına geliyor.