İçişleri Bakanlığı tarafından  İBB'de terör örgütü bağlantılı personel çalıştırıldığı iddiası ile hazırladığı raporun savcılığa teslim etmesi hakkında konuşan Başkan İmamoğlu, tepkisini dile getirdi. Sözkonusu iddiaların uydurmadan başka bir şey olamdığını belirterek şu ifadeleri kullandı:

*Dün itibari ile uydurma bir terör soruşturmasının savcılığa başvurma hali. Birkaç gün önce malum bakan çıkıp ‘şöyle olursa görevden alamam, ama şu hallerde görevden alırım' 

*Yani almam, alırım…. Bu ne kibir, bu ne aymazlık atanmış bir kişinin. Samimiyetle söylüyorum, İstanbul’un hizmetinde olmaktan gurur duyan biri olarak söylüyorum. Bu dil ve bu akıl Gaziosmanpaşa’da gidip kahve-çay içecek kahvehane bulamayacak.

*Doğduğum yerin insanı olarak söylüyorum Trabzon’da Of’ta çay içecek kahvehane bulamayacak.Selam verecek adam bulamayacak. Ben milletimin vicdanını biliyorsam,  o vicdan yoksunu akıldan,  adalet yoksunu akıldan, insan sevgisi yoksunu akıldan çıkan bu sözlerden sonra gelecekle ilgili tarifim net.

Ama ben Allah’ıma şükür 86 milyon insanın yaşadığı bu ülkede hangi köye gitsem o köyün evin  misafir olacağımı biliyorum.

“OK YAYDAN ÇIKMIŞTIR”

*Bu tür iş ve işlemlere başvurarak ‘bir şey yapalım ayağını kıralım, bir şey yapalım kolunu kıralım, bir şey yapalım önünü keselim, şunu yapalım, bunu yapalım…'

*Nafile ok yaydan çıkmıştır. Bu memlekette değişim olacaktır. Er ya da geç olacaktır ama günü şimdidir, zamanı şimdidir. Önünde hiçbir engel tanımayan milyonlarca insan vardır Türkiye’nin.

*Aldığınız bu karara en az yüzde 75-80 civarında ‘bu kararımız yanlıştır' diyen vicdanı yüksek bir millete sahibiz.

*Ne yaparsanız yapın. Yüzde 10-12 seviyesinde hırsı aklının önüne geçmiş bazı insanlar olabilir. Kibri, ihtirası aklının önünde insanlar vardır.  Ama biz milletimizin o yüce duygularına inanıyoruz.

*Milletin vicdanında, adaletinde karşılık bulmayan bir karar zaten bizim de vicdanımızda yok hükümdedir.

*Dünden fersah fersah daha güçlüyüz, umutluyuz, kararlıyız. Biz buraya geldiğimiz gün zaten ceketimizi alıp çıkacakmış gibi görevimizi yapıyoruz. Birileri gibi bir şeyleri doldurup gidecek gibi görev yapmıyoruz.

*Ceketimizi alıp gideceğiz. Dolayısıyla bizim bu konumla ilgili bir derdimiz yok. Makam koltuğundan güç alan insanlar değiliz. O koltuğa güç katmaya gelmiş insanlarız.