Adana'da usulsüz reçete yazarak haksız kazanç sağladıkları ve kamu zararına neden oldukları iddiasıyla aralarında eczacı ve doktorların da bulunduğu 8'i tutuklu 13 sanık hakkında dava açıldı.

Savcılıkça usulsüz reçetelerle haksız kazanç temin ettikleri ve kamu zararına sebebiyet verdikleri iddiasıyla tutuklanan E.Z, İ.S, M.M, M.N.Ö, N.O, M.D, İ.K. ve Z.K. ile tutuksuz Z.N, Y.M, M.B, L.Ö. ve H.Ş. hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı.

M.N.Ö, N.O, M.D, İ.K. ve Z.K. hakkında "Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık" ile "Rüşvet almak ve vermek" suçlamasıyla 27'şer yıla kadar, diğerleri hakkında da "Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık" suçundan 15'er yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame, 5. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.

Adana İl Göç İdaresi Müdürlüğünün de "suçtan zarar gören" sıfatıyla müşteki olarak yer aldığı 126 sayfalık iddianamede, eczacı M.N.Ö. ile çalışanı N.O, doktorlar İ.K, M.D, Z.K, aile sağlığı merkezi çalışanı E.Z. ve Z.N. ile Suriyelileri eczaneye yönlendiren L.Ö, Y.M, M.M, H.Ş. ve Suriyelileri araçla taşıyan M.B. ile İ.S'nin eylemleri detaylı şekilde anlatıldı.

İddianamede, merkez Seyhan ilçesi Gülbahçe Mahallesi'ndeki bir eczaneye götürülen Suriyelilere, burada bir kağıda ilaçlar yazıldığı ve onları hekime götürmelerinin istendiği belirtildi. Hekimin de hastaları görmeden ve muayene etmeden bu kağıttaki ilaçları reçeteye yazdığı, adına reçete yazılan Suriyelilere eczanenin ilaçları eksik verdiği, kendilerinde kalanları da nakit ödemeyle sattığı iddianamede aktarıldı.

Kentteki bir aile sağlığı merkezinde görevli aile hekimi İ.K. tarafından düzenlenen reçetelerin yüksek ücretli ve çok sayıda olduğu, bunun diğer doktorların aynı tanıdaki hastalara düzenlediği reçetelerle kıyaslandığında anlaşıldığı kaydedilen iddianamede, İ.K'nin hastanın bilgisi dışında ve hastayı görmeden eczacının isteği üzerine reçete düzenlediği, eczanenin de hasta adına gerçeğe aykırı reçete kaydetmek suretiyle mağduriyet oluşturduğu bildirildi.

- Suriyelilere ait geçici kimlik belgelerini kullanmışlar

Bilgi sahibi sıfatıyla iddianamede ifadesine yer verilen Suriyeli A.S, doktor İ.K'ye muayene olmadığını ve reçete yazdırmadığını belirterek, şöyle devam etti:

"Benim adıma kim reçete yazdı onu da bilmiyorum. Reçetede yazılan ilaçların ismini ilk defa duyuyorum. Bu ilaçları ben teslim almadım. Reçetede benim adıma verilen ilaçları Y.M. isimli başka birisinin teslim aldığı görülüyor. Ben Y.M'yi de tanımıyorum. Bu olaylardan önce ismini vermeyen ve bir dernekten geldiklerini söyleyen iki kişi evime geldi. Bana erzak yardımında bulunacaklarını söyleyerek geçici koruma kimlik belgemi aldılar. İki gün sonra geçici koruma kimlik belgemi teslim aldığımda erzak kolisi olarak teslim ettikleri paketlerin içerisinde ilaç çıktı."

İddianamede, doktor İ.K. tarafından düzenlenen 15 reçete sahibinin aile sağlığı merkezine gitmedikleri ve muayene olmadıkları, Suriyeli kişilerin kimliklerinin yardım bahanesiyle fotoğraflarının çekilip kullanıldığı kaydedildi.

Sanıklardan Y.M'nin de hekim ve eczane arasında reçeteleri yönlendirici personel olduğu iddianamede yer aldı.

- Eczacı, Aile Sağlık Merkezindeki doktorla anlaşma yapmış

Geçen yıl, eczanenin sahibi M.N.Ö'nün Suriyeli L.Ö, Y.M, M.M. ve H.Ş. aracılığıyla temin ettiği geçici koruma kimlikleri üzerine ilaç yazmaları için aile sağlığı merkezi doktorları M.D. ve Z.K. ile yüzde 20 pay karşılığında anlaştığı vurgulanan iddianamede, eczacı M.N.Ö'nün, aile sağlığı merkezinin kirasını ve burada çalışan E.Z. ile Z.N'nin sigorta primlerini ödediği, ayrıca merkez için araç tahsis ettiği belirtildi.

M.N.Ö'nün çalışanlarının, eczaneye ait minibüsle Suriyelileri evlerinden aldırıp eczaneye getirdiği, buradan kimliklerini doktor M.D. ve Z.K'ye ulaştırarak reçete düzenlettirdiği anlatılan iddianamede, şunlar ifade edildi:

"Aile sağlığı merkezindeki doktorlar M.D. ve Z.K. tarafından sadece Suriyelilere günde 66-103 reçete düzenlendiği ve reçetelerde birden çok tanıya dayalı ortalama 6 ilaç yazıldığı ve bu reçetedeki ilaçların ise M.N.Ö'nün eczanesinden fatura edildiği, bir günde bu kadar çok hastanın evinden alınarak aile sağlığı merkezine getirilmesinin ve bir günde bu yoğunlukta sadece Suriye uyruklu hastanın muayene edilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, Suriyelilerden temin edilen geçici koruma kimlikleri ile reçete yazdırıldığı, bu suretle Suriyeli hasta ve kimlik temin edenler, eczacı ve doktor organizasyon yapısıyla kamuyu zarara uğrattıkları anlaşılmıştı."

İddianamede, eczacı M.N.Ö. ile çalışanı N.O, doktorlar İ.K, M.D, Z.K, aile sağlık merkezi çalışanı E.Z. ve Z.N. ile Suriyelileri yönlendiren L.Ö, Y.M, M.M, H.Ş. ve Suriyelileri araçla taşıyan M.B. ve İ.S'nin fikir ve eylem iş birliğiyle, organize bir yapı içerisinde usulsüz reçete düzenledikleri iddiasıyla cezalandırılmaları talep edildi.