İzmir'de yaşayan ev kadını A.Ç., 1991'de, işadamı M.Z.S. ile dini nikahla birlikte yaşadı. 7 yıl Bornova Altındağ'daki bir evde birlikte yaşayan çiftin bu ilişkiden bugün 29 yaşında olan kızları B.Ç. ve 22 yaşında olan oğulları T.Ç. dünyaya geldi. Resmi nikah olmadığı için çocuklar annenin nüfusuna kaydedildi. Çocuklar dünyaya geldikten sonra, A.Ç. ısrarla resmi nikah yaptırmak isteyince çift arasında sorunlar çıktı.

Sabuncu oğlunun doğumundan birkaç hafta sonra, Temmuz 1998'de Hollanda'ya yerleşerek, müteahhitlik yapmaya başladı. İstanbul'daki bir otelde ortaklığı da bulunan Sabuncu, ekonomik durumu iyi olmasına dağmen, acil beyin ameliyat olması gereken üniversite öğrencisi oğluna hiçbir destekte bulunmadı.

Bir fabrikada part-time çalışmak zorunda olan T.Ç., avukatı Varol Turbay aracılığıyla İzmir 9. Aile Mahkemesi'nde, ablası B.Ç. ise İzmir 20. Aile Mahkemesi'nde Sabuncu'ya babalık davası açtı. Ancak, duruşmalara gelmeyen Sabuncu'ya babalık testi yapılamadı. Bunun üzerine 2 mahkeme de Sabuncu hakkında yakalama kararı çıkararak, tüm hudut kapılarına bildirdi. Türkiye'de olduğu öğrenilen Sabuncu, yakalanması durumunda, DNA örneği için adli tıpa götürülecek.

9. Aile Mahkemesi, geçen yıl çıkarılan kanuna dayanarak Türkiye'de bir ilke imza atıp, Rotterdam Başkonsolosluğu'na, Sabuncu'dan DNA örneği alınması için bir yazı yazdı. Konsolosluk da durumu Hollanda polisine bildirdi. Sabuncu, Hollanda polisi tarafından yakalandığında da DNA testine götürülecek. Böylece Türkiye'de devam eden bir dava kapsamında yurt dışında ilk kez DNA örneği alınmış olacak. T.Ç.'nin ayrıca, babalığın benimsenmemesi nedeniyle açtığı 350 bin liralık manevi tazminat davası da sürüyor.