Arefe günüyle birlikte Kurban Bayramı'nın sevinci şimdiden başladı. Günlerdir süren bayram hazırlıkları bitti ve yarın başlayacak Kurban Bayramı beklenmeye başlandı. Kurban Bayramı'nda, büyüklerimizi ve küçüklerimizi unutmak olmaz. Özellikle corona virüsü sebebiyle uzun süre kısıtlamalarla yaşayan yaşlı vatandaşlarımız, samimi bir bayram mesajı ile mutlu olabilir. İşte sevdiklerimiz için en anlamlı, güzel ve resimli bayram mesajları… KURBAN BAYRAMI MESAJLARI * Vesile olalım kardeşliğe ve barışa. Yorulalım hepimiz yarınki uğraşa. Tat alalım, varalım yüce Allah”a. Erişelim birlikte nice bayramlara. Mübarek kurban bayramınızı en içten dileklerimle kutlarım. * Heyecan ve özlemle beklenen kutsal Kurban Bayramı geldi, hoşgeldin. Mübarek bayram ulusumuza sağlık, huzur, mutluluk, bolluk ve bereket getirsin. Hayırlı bayramlar dileğiyle. * Hayat nefes aldığımız kadardır, gerçek olan güzellikler yaşandıkça anlaşılır bu güzel günde birlikte yaşamanın ümidi ile Kurban Bayramınızı Kutlarız.. * Kardeşliğin doğduğu, sevgilerin birleştiği, belki durgun, belki yorgun, yine de mutlu, yine de umutlu bir bayram geçirmeniz dileğiyle… BAYRAMA ÖZEL EN GÜZEL MESAJLAR… * “Şu 3 şeyden uzak dur; kul hakkı yemekten, sana ihyacı olana sırtını dönmekten ve birine kötülük etmekten… Tüm Müslüman aleminin bu mübarek günde duaları kabul günahları affolsun. Bayramınız mübarek olsun…” * “Bil ki sevmeyi bilmeyen huzuru da bulamaz. Bu bayram evinizden sevgi ve huzur eksik olmasın” İyi bayramlar… * “Birlikte geçen mutlu günlere özlem duyduğumuz bu bayramı en güzel şekilde geçirmeniz dileğiyle. Mutlu bayramlar…” * “Dilden gelen gönüldense, dokunur başka gönüllere… En içten dileklerimle bayramını kutlar, bu bayramın hayırlara vesile olmasını dilerim” * “Ne mesafeler, ne imkansızlıklar bayramın coşkusuna gem vuramaz. Gönüller bir oldukça mesafeler kısalır, imkan kapıları sonuna kadar açılır. Kurban Bayramınız kutlu olsun” * “Ne şanslıymışımız, dostlarla olduğumuz günlerde. Bir kez daha öğrendik sağlık en büyük şükür sebebiymiş. Dilerim son olsun… İyi bayramlar. * “Bayramın dili yok. Olsaydı insanoğluna ‘barışın, affedin ve sevin’ derdi. Siz bu sessiz çağrıya kulak verin. Bayramınız kutlu olsun…” * “Hafif bir rüzgar dalgalandırır denizi… Bir güzel söz de güzelleştirir insanları… Yüzünden gülümseme, evinden bereket eksik olmasın. Bayramın mübarek olsun” * “Hüznünü bir kenara bırak, bugün bayram.. Sevincin daim, huzurun yerinde olsun.. İyi bayramlar” * “Küslerin barıştığı, sevenlerin bir araya geldiği, rahmet ve şefkat dolu günlerin en değerlilerinden olan Kurban Bayramınız kutlu olsun.” * “Bir avuç dua, bir kucak sevgi, sıcak bir mesaj mesafeleri kapatır, gönülleri birleştirir. Kalbiniz nur, eviniz huzur dolsun. Kurban Bayramınız bereketli olsun!” * “Kurban Bayramı bereketiyle, bolluğuyla gelsin. Bayramınız Kutlu olsun…” * “Sevdiklerinizle bir arada, sağlık, huzur ve mutluluk dolu nice bayramlar geçirmeniz dileklerimle birlikte, Kurban Bayramı’nızı tebrik ederim” * “Her gününüzün bayram coşkusu ve mutluluğu içinde sevdiklerinizle birlikte geçmesini diler; selam, sevgi ve saygılarımı sunarım.” * “Bayramlar, dargınlıkların unutulduğu, küslerin barıştığı, kardeşçe kucaklaştıkları günlerdir. Kurban Bayramınız mübarek olsun!” Kurbanın dinî dayanağı nedir? Kurban, Kur'an-ı Kerim, Sünnet ve icmâ ile sabit bir ibadettir. Kurbanın meşru bir ibadet olduğuna dair Kur'an-ı Kerim'de deliller mevcuttur. Hz. İbrahim'in oğlu Hz. İsmail'in yerine bir kurbanın, Allah tarafından kendilerine fidye (kurban) olarak verildiği açıkça bildirilmektedir (Sâffât, 37/107). Kurbanın meşruiyetine işaret eden başka âyetler de vardır: “Kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine belirli günlerde Allah'ın adını ansınlar. Artık onlardan siz de yiyin, yoksula fakire de yedirin.” (Hac, 22/28), “Her ümmet için, Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine ismini ansınlar diye kurban kesmeyi meşru kıldık.” (Hac, 22/34), “Kurbanlık büyükbaş hayvanları da sizin için Allah'ın dininin nişanelerinden kıldık. Sizin için onlarda hayır vardır. Onlar saf saf sıralanmış dururken kurban edeceğinizde üzerlerine Allah'ın adını anın. Yanları üzerlerine düşüp canları çıkınca onlardan yiyin, istemeyen fakire de istemek zorunda kalan fakire de yedirin. Şükredesiniz diye onları böylece sizin hizmetinize verdik. Onların etleri ve kanları asla Allah'a ulaşmaz. Allah'a ulaşacak olan ancak, sizin O'nun için yaptığınız, gösterişten uzak amel ve ibadettir.” (Hac, 22/36-37) Bu âyetlerde zikredilen hayvan kesiminin, et ihtiyacı temini için olmadığı, bunların ibadet amaçlı birer uygulama oldukları gayet açıktır. Et ve kanların Allah'a ulaşamayacağının, asıl olanın ihlâs ve takva olduğunun bizzat âyetin metninde yer alması bunu açıkça ortaya koymaktadır. Hz. Peygamber (s.a.s.) de, kurbanı bir ibadet olarak kabul etmiş ve bizzat kendisi de kurban kesmiştir. Hz. Peygamberin (s.a.s.), meşru kılınmasından itibaren vefat edinceye kadar her yıl kurban kestiği bilinmektedir. Sahih hadis kaynaklarında yer alan rivayetlerde, Hz. Peygamber (s.a.s.), kurban bayramında Allah katında en sevimli ibadetin kurban kesmek olduğunu, kurbanın kesilir kesilmez Allah katında makbul olacağını ve kurban edilen hayvanın boynuzu, tırnağı da dâhil olmak üzere her şeyinin kişinin hayır hanesine yazılacağını ifade edip; bu ibadetin Allah rızası için yapılmasını tavsiye etmiştir. Ayrıca hicretin ikinci yılından itibaren bugüne kadar müslümanların kurban kesmeleri, bu konuda görüş birliği olduğunu da göstermektedir.