Anne ve babalarıyla fazlasıyla eşit mutlak özgürlük ve bolluk çağında yetişen, bireyselliğin ön planda olduğu kendine sevdalı, sosyal rütbeyi önemseyen, isteklerinin bir an evvel olması için ana ve babasını peşinden koşturan, evlerin reisi olmuş, görülmemiş naz ve kapris içinde yetişen çocuklarımızı nasıl himaye edeceğiz, onlara nasıl anne ve babalık yapacağız. Bir hayli önemli bir sorun karsımızda çoktandır durmakta.
Bunu irdelemek, sorunun kaynağını bulmak ve çözümler üretmek zorundayız.

Çocukların ve ailelerinin karşısında beş önemli sorun…
1-Narsizim (kendini çok fazla sevme ve hayranlık duyma)
2-Egozimz (bencillik öncelikle kendisini düşünerek hareket etmek,)
3-Konformızım (rahat yasama)
4-Sıkıntı ve acıya karsı tahammülsüzlük
5-Tek ebeveynli yaşam

21.yüzyılın en önemli aile sorunlarından biride “BOŞANMA” dır.Günümüzün çocuğu, Tarihteki herhangi bir nesilden daha fazla ebeveyn boşanmasına tanık oldu. Bu çocukların büyük çoğunluğu dul bir anne ve baba yanında çoğunluklada anne yanında büyümekte. Bu tarz aileler çocuklarını, kendi ayaklarının üzerinde durma, rekabet ve hırs içinde büyümelerini esas almaktalar. Erken yaşta yaralanan ve hasar gören bu çocuklar, karşı cinslerine güven konusunda ciddi şüpheleri oluşuyor. Bu da sosyal dinamikler acısından ilişkilere konmuş tahribat gücü yüksek bir dinamittir.

Modern hayatın bulanık bir sırrı, önce kendimiz ve kendimizi sevmek gerektiğini öğrenerek büyütüyoruz çocuklarımızı. Sizi mutlu eden şey ne ise onun peşinden koşun mesajı da önemli.

Çağımızın çocukları, mal ve mülkün çok değerli olduğu bir dönemde büyümekteler. Çocukları hedefleyen reklamlar son 15 yılda hızla artış göstermekte. Teknoloji inanılmaz noktada. hersey elimizin altında. Ancak bolluk çağında ruh açlıktan ölmekte. Giderek artan bir endişe, yalnızlık ve yasamdan zevk alamama önemli bir sorun haline geldi. Sosyal ilişkilerimiz önceki nesillere göre oldukça zayıf. Medya mükemmel olmamız konusunda çok baskı yapmakta, ünlüler güzel ve tasasız kişiler olarak resmedilmekte, fizikselite,tenselite tepelere çıkarılmakta. Her şeyin en iyisine sahip olmak istiyoruz. Benim çocuğum hiç bir şeyden mahrum kalmamalı ben görmedim ben yasamadım çocuğum yasasın anlayışı birçok noktada çıkmaza sokmakta. Çok fazla seçeneği olan bir dünyada adım atıyoruz ama çok küçük yaslarda depresyona sokuyoruz onları…

Konuyu dağıtmadan ana hatlar üzerine problem olarak gördüğümüz şeyler için ne gibi çözüm öneriler sunacağız. Sorunları tespit etmek aslında çözümleride o sorunların içinde bulmaktan geçtiğini düşünmekteyim.

KATKI VE TAVSİYELER:
1-Günümüzün anne ve babasına ve adaylara evlilik öncesi eğitimler ve aile eğitimleri uzman kişilerce verilmeli.

2-Çocuklar elektronik bakıcıların kucağına atılmadan onlara zaman ayırmalı, konuşma, sohbet gezme gibi.

3-On beş gün de veya ayda bir aile toplantıları yapılmalı, ilişkiler bakıma ve tamire alınmalı.

4-Disiplin her zamankinden daha önemli hale geldi. Çocuklara her şeyin kontrolü verilmemeli, onlara sınır konmalı ve bu sınırlar konusunda anne ve baba asla tavız vermemeli.

5-Çocukların arkadaş ilişkileri takip edilmeli, kiminle gezdiği, yediği içtiği son derece önemli.

6-Çocuk yetiştirmede aşırı baskıcı ve aşırı hoşgörülü tutum son derece tehlikeli bir model olup orta yol ise son derece eğitimseldir. Sabun gibi mesela. Sabunu çok fazla sıkarsanız ya da gevşek tutarsanız elinizden kayar.

7-Dinin, ahlakın ve merhametin önemi küçük yaslarda yaparak ve yaşayarak onlara tanıtılmalı.

8-Çocuklarınızı alıp huzur evlerini, hastaneleri, hapishaneleri, yetimhaneleri alın gezdirin. Acının, ıstırabın çaresizliğin sıkıntının ne olduğunu ve bunların gerçek bir öğretici olduğunu bilmeleri gerekiyor.

9-Paylaşmanın arkadaşlığın önemi vurgulanmalı, isteklerin sonu olmadığı her şeyin alınamayacağı veya sahip olunamayacağı öğretilmeli.

10-Onlara yerli yersiz iltifatlarla egoları şişirilmemeli, herkesten çok özel olduğu farklı olduğu duygusu uyandırılmamalı.

11-Kapasite ve yetenekleri iyi tanınmalı, akademik başarı üzerinde ısrarcı olunmamalı.

13-Çocuğa bir şey yasaklandı ise muhakkak neden yapıldığı anlatılmalı onun yerine alternatif bir seçenek sunulmalı.

14-Sohbet ve muhabbetin kalktığı yerde suskunluk ve yalnızlık başlar. Çocuklarınızla muhakkak bir öğünde olsa birlikte masa basında yemek yemeyi alışkanlık haline getirmeliyiz.

15-Dede ve ninelerin; bu yorucu ve koşturucu dünyada, aile birlikteliğimizde ve çocuklarımıza destek olmaları konusunda yardımlarını, tecrübelerini almak son derece önemli olduğunu bilmeliyiz…