Aydın'da adını 'Bitcoin Safiye' olarak duyuran Safiye Gökçe Yüce'nin hukuki serüveni, dolandırıcılık iddiaları ve mahkeme süreçleriyle dolu karmaşık bir hikayeye dönüşüyor. Yüce'nin, ekonomist-broker kimliği altında farklı meslek gruplarından 40 kişiyi 30 milyon TL dolandırdığı suçlamasıyla başlayan davada, ilk mahkeme tarafından verilen ağır ceza, istinaf mahkemesi tarafından bozuldu. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13'üncü Ceza Dairesi, dosyanın içerisinde somut ve inandırıcı delillerin eksikliği nedeniyle şüpheden yararlanma ilkesini gözeterek Yüce'nin tahliyesine karar verdi.
Bu karar, kamuoyunda yankı uyandırdı ve mağdurlardan tepkiler geldi. Dosya, yeniden yerel mahkemeye iade edilirken, bu süreçte yaşananlar, adaletin nasıl şekillendiği ve hukuki süreçlerin karmaşıklığına dair önemli soruları gündeme getiriyor. Yüce'nin iddia edilen dolandırıcılığıyla ilgili olarak ortaya çıkan kripto para detayları, olayın teknik boyutunu daha da karmaşık hale getiriyor. İlk mahkeme kararının bozulmasıyla birlikte, hukuki açıdan nasıl bir değerlendirme yapıldığı ve bu sürecin gelecekte nasıl bir etki yaratacağı merak konusu haline geliyor. Bu noktada, toplumsal güvenin ve adaletin nasıl sağlanabileceği üzerine düşünülmeye devam edilecek gibi görünüyor.
