Ticaret Bakanı ve Samsun milletvekili adayı Mehmet Muş, seçim bölgesi Samsun'da seçim koordinasyon merkezinin açılışı ve aday tanıtım toplantısına katıldı.

Mehmet Muş, Millet İttifakı'na yüklenerek:"Biz kurtuluş mücadelesinin başlatıldığı bu şehirden Türkiye'ye giydirilmek istenen bu deli gömleğini yırtıp atacağız. Biz Türkiye'nin başına örülmek istenen bu çoraba müsaade etmeyeceğiz. Anlaştıkları tek nokta Erdoğan gitsin” dedi.

Ticaret Bakanı Mehmet Muş: “Siyasi rakiplerinize karşı mücadele veriyorsunuz. Vatandaşın karşısına çıkıyorsunuz, vatandaş anlatıyor biz anlatıyoruz, vatandaş ona göre bir tercihte bulunuyor. Fakat bir fark var. Bir masa var 6+1. 6 ile başladı, 7'nci yeni çıktı ortaya. O da oturdu masaya. 7 parti yürütmenin içinde. Cumhurbaşkanı ve yardımcıları var. Türkiye'yi yönetmeye talibiz diyorlar. Tamam anlaştınız fakat, bu masa yaklaşık 14 ay önce kuruldu. 14 ayda ancak bir aday belirlendi. O da belirlenemedi. Kaos çıktı. Masayı birisi terk etti. Masayı terk ettikten sonra söylenen sözler, siyasi hırslar, ihtiraslar, kuyruklu yalanlar. Masaya söyleniyor bu. ‘Biz kıskaca alındık’ diyor, ‘kumar masası’ diyor, ‘noter masası’ diyor. Milletin iradesini yansıtma vasfını kaybetmiştir bu masa dendi. Bunlar söylendi. Peki 3 günde ne oldu? Noter masası mı değişti, kıskaç mı ortadan kalktı. Milletin iradesini hissiyatını kaybeden masa bunu geri mi kazandı. Aday mı, anlayış mı, yaklaşım mı değişti. 3 günde ne değişti. Kimler hangi odaklar nasıl ve ne şekilde devreye girip masadan kalkan ortak, tekrar masaya döndürüldü. Biz de AK Parti Cumhur İttifakı olarak gayet disiplinli, planlı, programlı gidiyoruz” diye ifade etti.

"Anlaştıkları tek nokta Erdoğan gitsin" 

Mehmet Muş, HDP'nin cumhurbaşkanı adayı çıkartmamasının altını çizerek “HDP aday çıkartmayarak 7'li masanın ortak adayını destekleme kararı alıyor. Peki neyin karşılığında bakanlık verilecek. Bakanlığın ötesinde bir pazarlığın döndüğü aşikar. Nedir o pazarlık. HDP sözcülerinin açıklamalarına baktığınızda bunu görebilirsiniz. Ne diyor, ‘özerklik, öz yönetim’ diyor. Türkiye masa kazandığı taktirde Suriye'deki varlığını sonlandıracaktır. Peki ‘biz masada olmayız’ diyen bu parti masada var mı, var. Aynı yere destek veriyor mu veriyor. PKK'nın elebaşı Sabri Ok destek açıklaması yapıyor. Kırmızı bültenle aranan bir diğer teröristbaşı Remzi Kartal, Kılıçdaroğlu'nun adaylığı için tarihi bir fırsat geliyor elimize diyor. Hangi tarihi fırsat, neyin fırsatı. Biz kurtuluş mücadelesinin başlatıldığı bu şehirden Türkiye'ye giydirilmek istenen bu deli gömleğini yırtıp atacağız. Biz Türkiye'nin başına örülmek istenen bu çoraba müsaade etmeyeceğiz. Anlaştıkları tek nokta Erdoğan gitsin. Sonrası kaos. Türkiye haritası masaya yatırılıyor, o bakanlık senin bu kurum benim, bu banka benim. Bunlar paylaştırılıyor. Bu paylaşımları daha önce görmüştük. Bu paylaşımların neticesi Türkiye'ye hep maliyetle döndü. Türkiye'nin imkanları hep heba oldu. Ne oldu da Türkiye'nin bakanlıkları bölüşülüyor, paylaşılıyor” dedi.

"En büyük şamarı buradan yiyecekler"

Mehmet Muş sözlerime şöyle devam etti: “İradenin olmadığı yerde idare olmaz. Bugün Türkiye'de terörü minimize edilmiş vaziyette. Güvenlik sağlanmış vaziyette. Sınır ötesinde bu elebaşları artık içerde barınamıyor saklanamıyor, dışarı kaçıyor, onları devletin ilgili kurumları tek tek elimine ediyor. PKK'nın uzantısı HDP'nin desteklediği bir hükümette hangi vali, hangi emniyet müdürü nasıl operasyon talimatı verecek, onayı nasıl verecek. Bunları konuşmamız gerekiyor. Bunları Samsunlu hemşehrilerimize anlatmak gerekiyor. Bakın, Ahmet Türk, ‘Öcalan’ın özgürleşme süreci başlamıştır’ diyor. Çocuklarımızı katleden, Türkiye'nin canlarını yakan, terörist elebaşına, bu ülkede hiç kimse ama hiç kimse özgürlük hakkı tanıyamaz, veremez. Ancak öyle bir cesaret alınıyor ki bir yerden, bunları da birisi çıkıp ne yalanlıyor ne de bunlara net bir tavır koyuyor. Herkes üç maymunu oynuyor. Kurtuluş Savaşı’nın meşalesinin yakıldığı Samsun’dan öyle bir cevap vereceğiz ki bunlara en büyük tokadı, en büyük şamarı buradan yiyecekler.”