Perakendede 55 yılı deviren, sektörün duayyeni Abdullah Kiğılı, pandemide artan üretim maliyetlerine şimdi bir de üretim sıkıntısı eklendiğini söylüyor. Kiğılı'nın patronu, üretimdeki eleman sıkıntısından dolayı mağazaya ürün girişinde ciddi sorun yaşadıklarını belirterek, "Ayda beş bin takım elbise aldığımız yerden şu an üç bin alabiliyoruz. Perakende sektörü ciddi bir arz sorunuyla karşı karşıya. İş var, üretim az" diyor. Tüm dünyada maliyetler artarken fiyatları yerinde tutmanın mümkün olmadığına dikkat çeken Kiğılı, "Korkarak söylüyorum, önümüzdeki kış fiyatlar yüzde 100 artacak" diye konuşuyor.

Pandeminin sonuna geldik. Ama tüm sektörlerde etkileri sürüyor. Sizde önemli kayıplar yaşandı mı bu dönemde?

O günleri bana hatırlatma. 55 yıllık çalışma hayatımda görmediğimiz şeyleri bu süreçte yaşadık. AVM'ler kapandı, fabrikalar durdu. Çok zor günlerdi. Bir taraftan vaka sayıları, ölümler artıyor. Her gün bir korku içindeyiz. O günleri bir daha yaşamak istemem.

Ümitsizliğe kapıldınız mı hiç?

Olmaz olur mu, kapıldım tabii. Çünkü 1900 kişinin sorumluluğu var. Ve hiç gelir yok. Herkesin çoluğu çocuğu, kirası var. Çok kahırlı bir dönemdi. Neyse ki o gün devlet ticarete de, sanayiciye de elinden geleni yaptı. Uygun fiyata krediler çıkardılar. Personelin belli bir kısmını devlet ödedi. Tekrar iş başlayınca siparişler hızlandı. Bu kez de arzın az, talebin yüksek olduğu bir dönem başladı. Bugün geldiğimiz noktada, iş var ama üretimde ciddi sıkıntı içindeyiz. Mağazalarda mal yok.

Neden kaynaklanıyor bu?

Bizim Türkiye'nin 22 vilayetinde çorapçısından kemercisine üreticilerimiz var. Ve bu üreticiler pandemiden önce 100 kişiyle çalışıyorsa, şimdi 50 kişiye düştü. Buralarda çalışan birçok insan farklı sektörlere geçti. Kurye, güvenlik elemanı oldu. Şu anda eleman sıkıntısından dolayı mağazaya ürün girişinde ciddi sıkıntı var. Ayda 5 bin takım elbise aldığımız yerden şu an 3 bin elbise alabiliyoruz. Bu şu anda sektörün ortak sorunu. Hatta biz sektör geneline göre daha iyiyiz. Perakendeci rafına mal koyamıyor.

PITIR PITIR GİDECEK

Bu arada hazır giyimde fiyatlar da çok arttı. Tüketicinin tepkisi nasıl?

Geçtğimiz kış fiyatlarda uzun boylu farklılıklar olmadı ama şimdi yaz ürünlerinde fark çok net görülüyor. Yaz sezonunu açtık ama daha havalar müsaade etmediği için eğilimi algılayamıyoruz. Bayramla beraber tüketicinin tepkisini göreceğiz.

Peki bir noktada duracak mı bu fiyat artışı?

Yüzde 10-20'lik fark olsa sineye çekersin. Biz maliyetlerdeki artışı hiç yansıtmazsak boşa çalışıyoruz demektir. Avrupa'da da, Amerika'da da fiyat artıyor. Korkarak söylüyorum önümüzdeki kışın geçtiğimiz kışla arasındaki fiyat farkı yüzde yüzlere geliyor. Bunun sonucunda satışlar düşecektir. Eğer o kaybı yabancı turistle kapatabiliyorsan mesele yok ama bu sefer de mağazaya mal gönderememe sıkıntısını konuşacağız. Kapasitenin hızla artması, yeni fabrikaların açılması lazım.

Bu sene büyüme olacak mı?

Yurtiçi büyüme yok. Biz burda kendi içimizde müthiş bi rekabetin içindeyiz. Hele erkek giyiminde olay öyle bir seviyeye geldi ki para kazanmak çok zor. Burada 75 euroya sattığımız takım elbise İtalya'da 175 euroya satılıyor. Yani karlılık yurtdışında. Biz de yurtdışı büyüyoruz. Şu anda yurtdışında 147 mağazamız var. Bu yıl 30 yeni mağaza daha açacağız. Toplam ciromuz içinde yurt dışının payı geçen sene yüzde 10'du. Bu sene 15'lere gelecek. Ama ileride yüzde 50'yi bulur.

Rusya gündeminizde mi? Türk perakendecileri çağırıyorlar...

Bu konuda anlık kararlar vermemek lazım. Tekrar eski günlere döndüklerinde tutumları nasıl olacak. Çok sağlıklı protokoller yapmak gerek. Şimdiye kadar gidenler oradan büyük zararla döndüler.

Peki erkek giyimde bu kadar marka kalmaya devam edecek mi?

Pıtır pıtır gidecekler. Birkaç sene zarfında göreceksiniz taş çatlasın 8-10 firma kalacak.

AVRUPA'DA ONLİNE PAZARA DA GİRİYORUZ

Bu arada e-ticaret artıyor değil mi?

Önümüzdeki beş yıl için kendimize koyduğumuz bir planlama vardı. Biz o büyümeyi 2 yılda katettik. Pandemiden önce e-ticaret toplam ciromuzun yüzde 4.5'u seviyesindeydi. Şu anda 10'ları buldu. Şimdi Avrupa'daki en iyi pazar yerlerinde yerimizi alıyoruz. Mesela Almanya'nın en büyük online satışını yapan Zalando'ya giren ilk Türk markası olduk.

Mayıs sonu, haziran başında da İtalya'yı açıyoruz. Ben bu işin yüzde yüz bu işin tutacağını düşünüyorum. Çünkü fiyatlarımız makul. Malımız iyi.

ZAMANINDA ÇOK AÇMIŞIZ, KAPATIYORUZ

Artık eskisi gibi mağazalaşma da yok sektörde değil mi?

Mağaza açmanın da eski cazibesi kalmadı. Hemen hemen o deniz bitti. Dolayısıyla iş yapmayan, ömrü tükenen mağazaların maalesef yavaş yavaş kapanması lazım. Biz pandemi döneminde 15 mağaza kapattık. Zamanında çok açmışız. Beylikdüzü'nde 10 tane mağazamız var. Bugünün şartlarında bu yüksek bir rakam. Biz Kiğılı olarak artık ancak çok değişik yeni bir yer olursa, belki senede 3-5 mağaza açarız.


FB TAKIMIMIZ AMA MAÇA GİTMEM!

Peki Fenerbahçe?

Fenerbahçe bizim yıllarca hizmet yaptığımız kulübümüz ama artık ayrıldık. Şu anda sadece televizyonda maçları izliyorum. Yaşımız da ilerledi. Bundan sonra zaten bizim gibilerin futbolda yeri de yok. Kimsenin yüzümüze baktığı da yok. Onun için Fenerbahçe bizim takımımız. Tutuyor musun? Tutuyoruz, evet ama maçlarına gidiyor musun? Hayır. Zaten ne futbolu, ne basketbolu, ne voleybolu iyi gitmiyor. Ali Koç'a başarılar. Ne diyeyim? Bugün artık bu işleri yürütmek zor. Çıktı ortaya, 'yürüteceğim' dedi. Şimdiye kadar üç sene geçti. Bir şey yapamadı. Bundan sonra ne yapar bilemem. Allah yardım etsin.