Ramazan ayının diğer önemli ibadetlerinden birisi de fitredir. Her Müslümanın vermesi gereken maddi bir ibadettir. Fitre gücü yeten her Müslüman bireyin ramazan ayı içerisinde ihtiyaç sahibi kişilere vermesi gereken sadakaya denir. Fitre miktarı her yıl diyanet tarafından açıklanır. 2022 yılında ait fitre miktarı da açıklandı.


2022 Fitre Ne Kadar?

Fitre miktarları her yıl Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı tarafından belirlenir. Fitre miktarının belirlenmesinde, İslam dininin temel kaynaklarında zikredilen deliller ve günümüz şartlarında bir kişinin günlük gıda ihtiyacının ortalaması esas alınır. Din İşleri Yüksek Kurulu, 2022 yılı Ramazan ayının başlangıcından 2023 yılı Ramazan ayının başlangıcına kadar olan süre için fitre miktarını 40 TL olarak belirledi.

Bununla birlikte her bir mükellef (fitre veren kişi) bir günlük kendi gıda harcamasına denk düşecek meblağı ya da daha fazlasını fitre/fidye olarak da verebilir. Bu miktar, nakdi olarak verilebileceği gibi gıda vb. maddelerden ayni olarak da verilebilir. Ayrıca belirlenen fitre miktarı fidye miktarıdır.

Yıllar      Fitre miktarı (TL)

2002      3
2003      3,5
2004      3,85
2005      4
2006      4,5
2007      5
2008      6
2009      6,5
2010      7
2011      7,5
2012      8,5
2013      9,5
2014      10
2015      11,5
2016      15
2017      16
2018      19
2019      23
2020      27
2021      28
2022      40
Fitre Nedir?

Fitre; halk arasında fitre diye bilinen fıtır sadakası (sadaka-i fıtır); insan olarak yaratılmanın ve Ramazan orucunu tutup bayrama ulaşmanın bir şükrü olarak; dinen zengin olup Ramazan ayının sonuna yetişen müslümanın, belirli kimselere vermesi vacip olan bir sadakadır.


Fitre Ne Zaman Verilir?

Kişi, kendisinin ve küçük çocuklarının fitrelerini vermekle yükümlüdür. Hz. Peygamber, köle-hür, büyük-küçük, kadın-erkek her müslümana fitrenin gerektiğini ifade etmiştir.

Fıtır sadakasının vacip olma zamanı Ramazan bayramının birinci günü olmakla birlikte, bayramdan önce de verilebilir. Hatta bu daha faziletlidir. Bununla birlikte, bayram günü veya daha sonra da verilebilir. Ancak, bayram namazından önce verilmesi müstehap kabul edilmiştir.

Şâfiî mezhebinde ise; fitreyi, meşru bir mazeret bulunmadıkça bayramın birinci gününün gün batımından sonraya bırakmak haramdır. Fitreyi Ramazan’ın ilk günlerinde vermek de caizdir.

Fitrenin hedefi, bir fakirin içinde yaşadığı toplumun hayat standardına göre bir günlük yiyeceğinin karşılanması, böylece bayram sevincine iştirak etmesine katkıda bulunmaktır.

Günümüzde fıtır sadakası miktarının belirlenmesinde, kişinin bir günlük (iki öğün) normal gıda ihtiyacını karşılayacak miktarın ölçü alınması daha uygundur. Kişi dinen zengin sayılanlara, usûlüne (anne, baba, dedeler ve nineler), fürûuna (çocuk ve torunlar) ve eşine fıtır sadakası veremez. Fitreler bir fakire verilebileceği gibi, birkaç fakire de dağıtılabilir. Ancak bir kişiye verilen miktar bir fitreden az olmamalıdır.


Fitre Kimlere Verilir?

Fitre, kişinin bakmakla yükümlü olmadığı yoksul müslümanlara verilir. Fitre sadakası ve oruç fidyesini vermek durumunda olan kimsenin bunlardan doğrudan ya da dolaylı olarak yararlanmaması esastır.

Fitre Kimlere Verilmez?

Zekât için de aynı kural geçerlidir. Bu sebeple bir kimse zekâtını, fitresini ve fidyesini kendi anası, babası, dede ve nineleri, çocukları, torunları ve onların çocuklarına vermez. Ayrıca eşler de birbirlerine zekat, fitre ve fidye veremez.

Aşağıda sayılanlara fitre verilmez:

Ana, baba, büyük ana ve büyük babalara,
Oğul, oğlun çocukları, kız, kızın çocukları ve bunlardan doğan çocuklara,
Eşine,
Zengine yani aslî ihtiyaçları dışında nisap miktarı mala sahip olan kişiye,
Babası zengin olan ergen olmamış çocuğa
Bunların dışındaki kardeş, teyze, dayı, amca, hala ve onların çocukları, gelin, damat, kayınpeder ve kayınvalide gibi akrabalar zengin değillerse kendilerine zekât, fitre ve fidye verilebilir.


Günlük Oruç Fidyesi Ne Kadar?

Oruç fidyesinin tutarı fitre sadakası kadardır. Bu fidyeler Ramazan’ın başlangıcında verilebileceği gibi, Ramazan’ın içinde veya sonunda da verilebilir. Fidyelerin tamamı bir fakire topluca verilebileceği gibi, ayrı ayrı fakirlere de verilebilir. Bu durumda olan kimseler, fidye vermeye güçleri yetmiyorsa Allah’tan bağışlanmalarını isterler.

Oruç tutmaya gücü yetmeyen yaşlılar ile iyileşme ümidi olmayan hastalar, ileride tutabilecek duruma gelirlerse, fidyelerini vermiş bile olsalar tutamadıkları oruçları Hanefîlere göre kaza ederler. Önceden verdikleri fidyelerin hükmü kalmaz, bunlar nafile bağış/sadaka sayılır.