Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB),  PISA ve TIMSS gibi  öğrencilerin akademik becerileriyle ilişkili öğrenci, öğretmen ve okul  özelliklerinin belirlenmesi amacıyla Türkiye genelinde binlerce 4'üncü ve 8'inci  sınıf öğrencisine yönelik yapılan Akademik Becerilerin İzlenmesi ve  Değerlendirilmesi (ABİDE) eğitim araştırmasının veri analizleri tamamlandı. 

MEB Ölçme Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğünce, ABİDE  araştırması 81 ilde bin 230 okulda 75 bin 8'inci sınıf öğrencisine ve bin 62  okulda, ve 41 bin 54 4'üncü sınıf öğrencisine yönelik geçen yılın nisan ayında  düzenlendi. PISA ve TIMSS gibi uluslararası değerlendirme programlarından farklı  olarak ABİDEAraştırması'nda il düzeyinde örneklemler belirlendi ve hem ulusal  düzeyde hem de il düzeyinde izleme çalışmaları yürütüldü.

Her bir ilde örnekleme seçilen 8'inci sınıf öğrencilerinin yarısına  Türkçe ve fen bilimleri testleri, diğer yarısına da matematik ve sosyal bilgiler  testleri uygulandı.

   ABİDE Araştırması kapsamında veri toplamak amacıyla beceri testleri ve  anketler kullanıldı. Beceri testlerinde yer alan sorular, alanda çalışan akademisyenlerin  ve öğretmenlerin katılımıyla değerlendirme çerçeveleri dikkate alınarak  geliştirildi. Beceri testlerinde yer alan soruların yarısı çoktan seçmeli, diğer  yarısı ise açık uçlu sorulardan oluştu.

   Akademik becerinin ölçülmesi için 27 soru soruldu

  ABİDE 2018 uygulaması kapsamında öğrencilerin akademik becerilerini  değerlendirebilmek amacıyla her bir testte 27 soru kullanıldı. Bu soruların üçü  ilk kez 2018 uygulamasında kullanılan pilot sorular oldu. Beceri testlerine ek olarak uygulanan anketler yoluyla, öğrencilerin  akademik becerileri ile ilişkili olabilecek faktörler hakkında veri toplandı. Bu  kapsamda, ABİDE Araştırması'na katılan öğrencilerin tamamına öğrenci anketleri,  bu öğrencilerin dersine giren Türkçe, matematik, fen bilimleri ve sosyal bilgiler  öğretmenlerine öğretmen anketleri, ABİDE uygulamasının gerçekleştirildiği  okulların yöneticilerine ise okul anketleri uygulandı.

4 dersten yeterlilik düzeyleri

 ABİDE araştırmasında 8'inci sınıf öğrencilerinin 4 dersten ayrı ayrı  temel altı, temel, orta, orta u?stu? ve ileri olmak üzere 5 yeterlik düzeyi  ölçüldü. Türkçe testinde öğrencilerin yüzde 1,6'sının temel altı, yüzde  23,5'inin temel, yüzde 41'inin orta, yüzde 26,8'inin orta üstü ve yüzde 7,2'sinin  ileri düzeyde olduğu bilgisine ulaşıldı.

 Matematik testinde öğrencilerin yüzde 16,4'ünün temel altı, yüzde  36,6'sının temel, yüzde 32,8'inin orta, yüzde 11,3'ünün orta üstü ve yüzde 3'ünün  ileri yeterlik düzeyinde bulunduğu tespit edildi. Fen bilimleri testinde öğrencilerin yüzde 9,4'ünün temel altı, yüzde  30,4'ünün temel, yüzde 46,3'ünün orta, yüzde 11,4'ünün orta üstü ve yüzde  2,5'ünün ileri yeterlik düzeyinde olduğu görüldü.

Sosyal bilgiler testinde ise öğrencilerin yüzde 4,4'ünün temel altı,  yüzde 20,5'inin temel, yüzde 40,4'ünün orta, yüzde 25,3'ünün orta üstü ve yüzde  9,4'ünün ileri yeterlik düzeyinde bulunduğu belirlendi.

 Üst yeterlilik düzeylerindeki yüzdeler arttı

 ABİDE 2018 uygulamasında, 2016 uygulaması ile karşılaştırıldığında  bütün dersler için temel altı ve temel alt yeterlik düzeylerinde bir düşüş, orta  üstü ve ileri üst yeterlik düzeylerinde ise bir artış tespit edildi.Bu kapsamda, 2018 uygulamasında üst yeterlik düzeylerindeki  öğrencilerin yüzdelerinin daha yüksek olduğu ortaya çıktı.  ABİDE 2018 uygulaması kapsamında ulaşılan bulguların, genel olarak  ABİDE 2016 uygulamasında ulaşılan bulgular ve Türkiye'nin katılmakta olduğu  uluslararası durum belirleme çalışmalarındaki (PISA ve TIMSS) bulgularla  örtüştüğü görüldü.  Araştırmada, öğrencilerin eğitim hedefleri yükseldikçe değerlendirme  yapılan alanlardaki puanlarının da arttığı belirlendi. Evdeki kitap sayısı fazlalaştıkça öğrencilerin akademik beceri  puanlarının da arttığı anlaşıldı.

Sosyoekonomik düzey, aile ilgisi, derslere verilen değer ve derslere  ilişkin öz-yeterlik algısı değişkenlerinin öğrencilerin akademik becerileri ile  pozitif ilişki gösterdiği, okula yönelik tutum değişkeninin genel olarak  öğrencilerin akademik becerileri ile ilişkili olmadığı, aile baskısı değişkeninin  ise akademik beceriler ile negatif yönde ilişki gösterdiği sonucuna ulaşıldı. Destekleme yetiştirme kurslarına her iki dönemde katılan öğrencilerin  akademik beceri puanlarının genel olarak daha yüksek olması, destekleme  yetiştirme kurslarının etkili olduğunu ortaya koydu.

Öğretmenin yeterlik algısı ile akademik beceri pozitif ilişkili

Öğretmenlerin eğitim düzeylerinin ve mesleki gelişimlerinin  değerlendirme yapılan alanlarda öğrencilerin akademik beceri puanlarında tutarlı  bir değişime yol açmadığı gözlendi. Ancak öğretmenin mevcut okulda çalışma  süresi, genel çalışma süresi (kıdem), mesleki yeterlik algısı gibi değişkenlerin  öğrencilerin akademik becerileri ile pozitif yönde ilişki gösterdiği ortaya  çıktı.

Özel ortaokullar genel okulları geride bıraktı

Özel ortaokulların ölçülen akademik beceriler bakımından genel  ortaokulları ve imam hatip ortaokullarını geride bıraktığı, yatılı bölge  ortaokullarının ise en son sırada yer aldığı görüldü. Okulda kütüphane bulunmasının öğrencilerin akademik becerileriyle  pozitif yönde ilişki gösterdiği ise araştırmada bir başka bulgu olarak öne çıktı.  Ayrıca, okulda yaşanan okul kaynaklı olan ve olmayan sorunların öğrencilerin  akademik becerileri ile negatif bir ilişki gösterdiği de ortaya konuldu.

Duyuşsal ve demografik özellikler analiz edildi

Raporda ABİDE 2016 raporundan farklı olarak duyuşsal ve demografik  özelliklerle ilgili analiz çalışmaları da yürütüldü. Eğitim hedefi, okula yönelik  tutum ve derslere verilen değer gibi değişkenlerin öğrencilerin cinsiyetine göre  anlamlı bir farklılık gösterdiği ve bu farklılığın kız öğrenciler lehine olduğu  sonucuna ulaşıldı. Kız öğrencilerin eğitim hedeflerinin daha yüksek, okula yönelik  tutumlarının daha pozitif olduğu ve derslere daha fazla önem atfettikleri ortaya  çıktı.

 Kadın öğretmenlerin mesleki doyumu daha fazla

Kadın öğretmenlerin, erkek öğretmenlerle karşılaştırıldığında daha  fazla mesleki doyum sağladığı tespit edildi. Bununla birlikte eğitim düzeyi  yükseldikçe mesleki doyumun anlamlı bir şekilde düştüğü ulaşılan bir diğer bulgu  oldu. Okul yöneticisi anketinde yer alan değişkenler üzerinde yürütülen analiz  çalışmaları, öğrenci kaynaklı olan ve öğrenci kaynaklı olmayan sorunların kadın  yöneticilerin görev yaptığı okullarda daha az yaşandığını gösterdi.

 4'üncü sınıf öğrencilerinin ABİDE raporu

 Milli Eğitim Bakanlığının ilkokul 4. sınıf öğrencilerine yönelik   yaptığı ABİDE araştırmasında da ilginç veriler elde edildi. Buna göre, Türkçe için öğrencilerin yüzde 27,9'unun temel altı ve  temel, yüzde 39,5'inin orta, yüzde 32,6'sının ise orta üstü ve ileri düzeyde yer  aldığı belirlendi.  Benzer şekilde sosyal bilgiler alanında öğrencilerin yüzde 29,7'sinin  temel altı ve temel, yüzde 37,9'unun orta, yüzde 32,3'ünün ise orta üstü ve  ileri düzeyde yeterlik gösterdiği görüldü. Her iki alanda da öğrencilerin üçte  biri oranında temel altı ve temel, orta ve orta üstü ile ileri düzeyde dağılım  gösterdiği belirlendi. Matematik alanında, öğrencilerin yüzde 14,2'sinin temel altı, yüzde  25,7'inin temel düzeyde, yüzde 30,8'inin orta, yüzde 24,6'sının orta üstü ve  yüzde 4,7'sinin ise ileri düzeyde yer aldığı görüldü.

Fen bilimleri alanında öğrencilerin yüzde 11,4'ünün temel altı, yüzde  26,1'inin temel, yüzde 32,5'inin orta, yüzde 26,8'inin orta üstü ve yüzde  3,2'sinin ise ileri düzeyde yer aldığı belirlendi.

Annenin eğitim düzeyi önemli etkin

 ABİDE araştırmasında başarıyı etkileyen öğrenci özellikleri  incelendiğinde 4. sınıf düzeyinde anne eğitim düzeyi önemli bir değişken olarak  görüldü. Anne eğitim düzeyine ilişkin dağılım incelendiğinde, annelerin yüzde  48,2'inin "okula hiç gitmediği ya da ilkokul terk" ve "ilkokul mezunu" olduğu  belirlendi. Ayrıca bulgular, anne eğitim düzeyi arttıkça öğrencilerin ABİDE  kapsamında uygulanan 4 derste de başarılarının arttığını gösterdi. Araştırmada, kendisine ait odası ve çalışma masası olan, kendisine ait  ya da evde paylaşılan bilgisayarı veya tableti olan öğrencilerin başarılarının  daha yüksek olduğu belirlendi. Benzer şekilde evdeki kitap sayısı arttıkça  öğrenci başarılarının da arttığı görüldü.

Kitap okumaya 1 saatten az zaman

 Önemli bulgulardan biri de öğrencilerin kitap okumaya ayırdıkları süre  ile ilgili tespit edildi. Bu başlıkta yapılan analiz sonuçları öğrencilerin kitap  okumaya ayırdıkları süre attıkça başarılarının da arttığını gösterdi. Kitap  okumaya ayrılan sürelere ait dağılıma bakıldığında, öğrencilerin yüzde 42,3’nün  bir haftalık süre içinde kitap okumaya 1 saatten az zaman ayırdıkları belirlendi.  Bu sonuçlar birlikte ele alındığında, öğrencilerin kitap okuma alışkanlıklarının  geliştirilmesi üzerine çalışmalar yapılması gerektiği belirtildi.

  ABİDE sonuçlarına göre, okul öncesi eğitim süresi arttıkça  öğrencilerin başarılarının da arttığı belirlendi.  Öğrencilerin yüzde 10,2'sinin hiç kahvaltı yapmadığı, yüzde 65,8'inin  her gün kahvaltı yaptığı belirlendi. Öğrenci puanları üzerinde yapılan analizler  her gün kahvaltı yapan öğrencilerin puanlarının diğer öğrencilerden daha yüksek  olduğunu ve ortalamalar arasındaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğunu  gösterdi. Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri, raporun son halinin önümüzdeki  günlerde kamuoyu ile paylaşılacağını bildirdi.