Akademisyenler, tüketici dernekleri ve Hazine'nin koordinasyonundaki çalışmalarla kredi kartı düzenlemelerinde gelir düzeyi düşük kesimin etkilenmemesi için kademeli geçiş önerisi geldi.
Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın başkanlığında ilgili bakanlıklar, kurumlar ve sivil toplum örgütlerinin katılımıyla sürdürülen çalışmalar, tüketicilerin ve ekonominin genel sağlığı açısından kritik bir öneme sahip.
Bu düzenleme sürecinde gelir düzeyi düşük kesimin durumu da dikkate alınıyor. Özellikle gelir seviyesi düşük olan kesimlerin alışverişlerini taksitlerle yapma alışkanlığına vurgu yapılıyor. Bu kesimin kredi kartı limitlerinde ani azalışlar veya taksit imkanlarının sert bir şekilde kısıtlanması, yaşam standartlarını olumsuz yönde etkileyebilir. Dolayısıyla düzenleme sürecinde limit azaltımlarının öncelikle gelir düzeyi yüksek kesimlerden başlayarak uygulanması gerektiği üzerinde duruluyor.
Bununla birlikte, kredi kartlarının kullanımındaki artışın arkasında ekonomik nedenlerin de olduğu belirtiliyor. Özellikle enflasyon sebebiyle nakit paranın yetersiz kalması, tüketicileri kredi kartlarına yönlendiriyor. Kredi kartı ile yapılan alışverişlerin nakit alımlara göre daha değerli olduğu vurgulanıyor. Çünkü kredi kartı ile yapılan harcamaların neredeyse tamamı kayıt altına alınıyor ve bu da ekonomik kontrol mekanizmalarının daha etkin bir şekilde işlemesine olanak sağlıyor.
Tüketicilerin kredi kartı kullanım alışkanlıklarını yakından takip eden tüketici dernekleri de düzenleme sürecini dikkatle izliyor. Tüketiciler Konfederasyonu Genel Başkanı Aziz Koçal, son verilere göre kredi kartı kullanım oranlarının arttığını ve bu eğilimin devam edeceğini belirtiyor. Ancak, kredi kartı taksitlerinin azaltılması veya kaldırılmasının, özellikle temel ihtiyaçlar için yapılan alımları etkileyebileceğini ifade ediyor. Bu durum, elektronik eşya ve beyaz eşya gibi dayanıklı tüketim mallarının satışlarını olumsuz etkileyebilir.
Sonuç olarak, kredi kartlarıyla ilgili yapılacak düzenlemelerin hem tüketicilerin hem de ekonominin sağlığını gözeterek dengeli bir şekilde uygulanması gerekiyor. Yerel üretim mallarının teşvik edilmesi ve tüketici haklarının korunması da bu sürecin önemli unsurlarını oluşturuyor.
