Gazze, İsrail'in havadan ve karadan gerçekleştirdiği bombardımanın hedefi haline geldi. Gazze'nin nüfusunun onda birini oluşturan yaklaşık 200 bin Türkmen de etkileniyor. Osmanlı İmparatorluğu döneminden kalma bu topraklara iskan edilen Türkmenler ve onların torunları, Mescid-i Aksa'nın bekçileri olduklarını ve işgale karşı canları, malları ve kanlarıyla direniyorlar.

Trafikte Çıkan Tartışma Kanlı Bitti! Ailesinin Gözü Önünde Öldürüldü Trafikte Çıkan Tartışma Kanlı Bitti! Ailesinin Gözü Önünde Öldürüldü

Gazze'nin bu zorlu döneminde, Türkmenler, "Arap dünyasının meselesi" olarak görülen Gazze'de var olma mücadelesi verdiklerini vurguluyorlar. Filistin Türkmenleri Derneği Başkanı Mustafa Türkmen, "Sadece Gazze'nin Şucaiye Mahallesi'nde 57 bin Türkmen yaşıyor. İsrail, bu bölgeye 150 uçakla 100 ton patlayıcı attı. Ecdadımız bizi Filistin'e Mescid-i Aksa'nın bekçileri olarak yerleştirdi. Şu an 200 bin Türkmen, Arap kardeşleri gibi İsrail bombardımanının gölgesinde zor günler geçiriyor" şeklinde konuştu.

Türkmenler, Gazze'de Osmanlı İmparatorluğu'nun izlerinin hala canlı olduğuna dikkat çekiyorlar. Mustafa Türkmen, "Tarif edilmez bir dehşete şahitlik ediyoruz. Kimse buradan sağ çıkacağına inanmıyor. İsrail'in attığı füzeler yüzünden 70'ten fazla Türkmen hayatını kaybetti. İsrail işgal güçleri ayrıca Osmanlı dönemine ait eserleri de yerle bir etti. Osmanlı askerlerinin ölülerinden bile korktuklarını ve sürekli Tuffah Mezarlığı ve Eybek Camii gibi Osmanlı izlerini hedef aldıklarını belirtiyorlar. Türkmen yerleşim birimleri uzun bir süredir İsrail'in hedefi olmuş durumda. Ancak Türkmenler, Mescid-i Aksa'nın bekçiliğine sonsuza dek devam etmeyi amaçlıyorlar" ifadelerini kullandı.

Türkmenler, Türkiye'den gelen bazı yorumların kendilerini İsrail bombardımanları kadar üzdüğünü ifade ediyorlar. Ancak yine de Türkiye'nin kendilerini terk etmeyeceğine inanıyorlar. Mustafa Türkmen, "Her ne kadar unutulan Türkler olsak da Gazze'yi dışlayan açıklamalar bizi derinden etkiliyor. Türkiye ve Türk dünyasına sesleniyoruz: Biz Türk'üz ve Türk olmaktan gurur duyuyoruz. Burada yeni bir soykırım tehdidi altındayız. Hiçbir şey yapamıyorsanız, en azından aleyhte konuşmayın. Bu büyük tehlikeden sağ çıkmamız için bize dua edin" dedi.

Türkmen kanaat önderlerinden Usame Türkmeni de İsrail'e teslim olmayacaklarını söylüyor ve yaşananları "var olma savaşı" olarak tanımlıyor. Hamas ve İslami Cihad içinde birçok Türkmen gencinin toprağı, dini, şerefi ve milleti için savaştığını belirten Usame Türkmeni, "Belki de herkes için yeni bir başlangıç yapıyoruz. Biz Türk kanı taşıyoruz. Kimliğimizi, milliyetimizi, örf ve adetlerimizi asla terk etmedik. Kutsal bir amaç için buradayız. Binlerce şehit verdik. Canımızla, kanımızla, malımızla işgale karşı direniyoruz" diye açıkladı.