Türkiye Yüzyılında eski binaları dönüştürerek depreme dayanıklı yeni konutlar nasıl inşa ediyorsak; Türkiye’nin 2053 ve 2071 hedefleri, ayağı yere sağlam basan heyecanı ve coşkusu olan, milli ve ahlaki değerleri özümsemiş, devletin ve milletin menfaatlerini önceleyen bürokratlara gerçekleştirilecektir.
Kamu hizmetlerinin yerine getirilmesinde sorun çözen, çözüm üreten, sonuç ve vatandaş odaklı devlet anlayışı ile bürokrasinin azaltılması Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin öncelikli hedeflerindendir.
Türkiye Yüzyılı bürokrasisinde; senin adam, benim adam, senin tanıdığın benim tanıdığın, senin hemşehrin benim hemşehrim artık eski Türkiye’de kaldı.
Kamu hizmetlerinde hantallığa sebebiyet veren hususların ortadan kaldırılması, Ülkemizin 2053 ve 2071 hedeflerine daha kısa sürede ulaşabilmesi için hızlı karar alabilen ve çözüm odaklı yeni bir bürokrasi anlayış tesis edilmelidir.
Ne yazık ki bu güne kadar bürokraside istenilen dinamizm yakalanamamıştır. Bunun da en önemli nedeni yıllarca aynı koltukta oturan, sorumluluk almaktan çekinen, imza atmaktan imtina eden, yeni projeler üretmekte yetersiz kalan, heyecanı ve coşkusu kaybolmuş, durağan ve hantal bürokratlardan kaynaklanmaktadır. Çözüm ise çok kolay. Bürokrat atamalarında başarı hikâyeleri temel referans alınmalıdır.
Atanacak bürokratın başarı hikâyesini belirlemek için; Bu kişi önceki görevlerinde hangi ürünü ortaya çıkardı? Hangi projeyi hayata geçirdi? Kamu yararı adına hangi işe imza attı? Makamın verdiği güce rağmen mütevazılığını koruyabildi mi? Kısaca önceki görevinde hangi başarılarıyla anılıyor? İşte bu soruların cevapları bizleri başarı hikâyesine götürecektir.
Önceki görevlerinde hiçbir başarı gösterememiş. Kamuoyu nezdinde kendisi hakkında olumlu kanaat oluşmamış. Gök kubbede hoş bir seda bırakmamış. Gücünü bilgisinden ve tevazuundan değil de makamın gücünden alarak kibirleri ve enaniyetleri tavan yapmışların Türkiye yüzyılı bürokrasisinde yerleri yoktur.
Bürokrasinin daha ektin ve verimli hale gelebilmesi için liyakat temel kriter olarak alınmalıdır. Liyakat ise bir kadroya atanacakların o kadronun alt kadrolarında görev yapmış olması esasına dayanır. Bu durum mevzuatta atama şartları başlığı altında açıklanmıştır. Örneğin; İlçe milli eğitim müdürlüğü kadrolarına atanacaklarda, en az dört yıl okul/kurum müdürü veya iki yıl şube müdürü olarak görev yapma şartı aranır. Atama şartlarını taşımayanların atamalarının yapılması hem atanan kişiye iyilik yapılmadığı gibi hem de çalışma motivasyonunun olumsuz yönde etkilenmesine neden olmaktadır.
Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle, Türkiye Yüzyılı vizyonunu seksen beş milyon vatandaşımızla birlikte istikrar ve güvenle inşa edeceğiz. Son günlerde özellikle il milli eğitim müdürlükleri için belli bir ekibe ait olduğu söylenilen kişilerin isimlerinin geçmesi, Türkiye Yüzyılı vizyonuyla ne derece örtüştüğü noktasında kamuoyunda eleştiri konusu olmuştur.
Ezcümle; Kadim medeniyetimizin değerlerini içselleştirmiş, Türkiye yüzyılı heyecanını ve coşkusunu benimsemiş, başarı hikâyeleriyle ehliyet ve liyakat sahibi olan bürokratlarla, kamu bürokrasisi yenilenmelidir. Böylece bürokrasi ayağında da Türkiye Yüzyılının dönüşümü hayata geçirilmiş olsun.
Yıldırım DEMİRCİ
YASAL UYARI: Yayınlanan haberin tüm hakları MYZ DİJİTAL MEDYA Grubu'na aittir. Kaynak gösterilse dahi haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Kamudanhaber.Net'i Twitter'dan takip etmek için tıklayınız
Kamudanhaber.Net'i Facebook'tan takip etmek için tıklayınız
Kamudanhaber Telegram Kanalı İçin: https://t.me/kamudanhabersitesi
