A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Şenol Güneş, kendisine yönelik eleştirilere açık olduğunu ancak yapıcı olunması gerektiğini söyledi. Sabah Gazetesi tarafından Turkuvaz Medya Merkezi'nde düzenlenen Uluslararası Futbol Ekonomi Forumu'nda konuşan Güneş, "Yalan haberin topluma da zararı oluyor. Yalan haberler üzerine söylenecek bir şey yok. Bazı arkadaşların yalan haberlerine başkan cevap verdi. 2002'de bunun benzerleri yapıldı, şimdi de yapıldı. Sabır sessiz çığlığa benzer. Herkeste bu sabır olmaz. Bende bu sabır var. Futbol dışı alanlara girilince sanki bir para kaçırılıyor, çirkin bir hadise var görünümüne döndü. Nereden geldiğimi bildiğim için nereye gittiğimi de biliyorum." diye konuştu. Marka olma ile meşhur olmanın birbirinden farklı olduğunu kaydeden Güneş, şunları söyledi: "Arjantin'in durumunu ve ekonomisini biliyoruz. Arjantin'den futbolcu çıkıyor. Maradona çıktı ve hepimizi etkiledi. Büyümek ve marka olmak kolay değil. Meşhur olma ile marka olmayı karıştırıyoruz. Marka olmak başka bir şey. O dönemlerde çamurda, beton zeminde olmayan malzemelerden oyuncu ürettik. Tesisleri mükemmel bir ülke var şu anda. Eskiden hiç para yoktu, seyahatler şehirdeki büyüklerin topladığı paralarla yapılıyordu. Bugün yöneticiler, iş adamları var. Her şeylerini ortaya koymalarına rağmen futbol tartışılan noktada. Yoklukta bunlar yapılırken, bir Maradona markası var. Malzeme yokluğunda ben de bir Dünya Kupası geçirdim. Başarısızlık benimse, başarı da benimdir. Bugün 2002'den daha iyi durumdayız. Fransa maçını kazanınca, 'Fransa'yı yenmek bizi yanıltmasın.' dedim. Fransa'yı yendiğimiz zaman Deschamp'tan daha mı fazla para almalıydım?" İş ahlakının önemine dikkati çeken Güneş, "Rakamlar kargaşayla yönetilmez, sevgi, saygı, güven ve hukukla yönetilir. Kin ve nefretin olduğu yerde futbol da olmaz. Maradona bedavadan çıktı ama parayı da kazandı. Son dönemlerde sıkıntımız bu. Çocuğa hedef olarak parayı gösteriyoruz. İş ahlakını hedef göstermeliyiz." dedi. - "Ülkeye döviz getiren işler yapmamız lazım" Futbolcu üretiminin önemine değinen Güneş, şunları aktardı: "Ahmet Ağaoğlu, Yusuf'u (Yazıcı) satarak para kazandırdı. Aynı zamanda yabancı oyuncu da alıp sattı. Bu büyük bir başarıdır. Aynı şekilde Galatasaray, Bruma'yı sattı. Beşiktaş, Cenk'i sattı. Ülkemize döviz getirmemiz lazım. Ülkeye döviz getiren işler yapmamız lazım. Önce futbolcu üretmek lazım. Konu yabancı kaç olsun değil ki. Önce üretim yapacağız. Üretirsek satma şansımız olur. Üretemezsek alırız. Eskiden yokluk vardı, bu imkanlar yoktu. Önce üretim yapacağız. İHA, SİHA'ları yapıyoruz. Biz üretiyoruz. Futbolcuyu da biz üreteceğiz. Medipol Başakşehir, Manchester United'ı bir hafta içinde yenince muhteşem ama kaybedince, 'Böyle maça mı çıkılır?' eleştirisi var." Macaristan maçı sonrası maaşı ile ilgili yapılan yorumlara tepki gösteren Şenol Güneş, "Acımasızca eleştiriye katılıyorum. Bu işin doğasında var ama ortak bir düşünce ortaya çıkmalı. Bunu yapmadan sonuç alamayız. 'Maç kaybedildi, Türk futbolu battı.' diye bakıyoruz. Üç aydır maç yapıyoruz. Olağanüstü bir durumdan geçiyoruz. Kulüpler ne kadar iyi olursa olsun bu durumdan etkilenecek. 'Macaristan maçını kaybedince eleştiri olmasın.' demiyorum ama bunun maaşımla ilgisi ne. Çok şeyin değişmesi lazım. Bir kere kazanınca mükemmeliz. Bir hafta sonu yenilince eleştiriliyoruz. Prensiplerimiz, kurumsal yapılarımız oturmadığı için böyleyiz. Milli takımdaki oyuncuları yeni oyuncularla rekabet ettirmek istiyoruz. Maç kaybediyoruz, ben acı yaşıyorum ama sen yetmez deyip bana vuruyorsun." ifadelerini kullandı. Yabancı ve yerli futbolcuya Türk Lirası ile ödeme yapma fikrini gündeme getiren deneyimli teknik adam, "Biz Türk parasını korumak istiyoruz. Bir sistem olsun. Türk parasını korumalıyız. Yabancılar da yerliler de Türk Lirası alsın. Oyuncu kabul etmiyorsa alma o zaman, mecbur değilsin ki. Kore'de, Japonya'da oranın parasını alırsın. Vergisini de vereceksin. Yalan dümenlerle doğruları bozmak yanlış. Milli takımı oyuncular üzerinden sahiplenip, kulüpçülük üzerinden aşağılamak kimseye yarar getirmez. Milli oyuncu yurt dışına gittiği zaman ne yapıyor, içeriye döviz getiriyor." şeklinde konuştu. - "Hedefimiz FIFA sıralamasında ilk 10" Hedeflerinin FIFA sıralamasında ilk 10 olduğunu aktaran tecrübeli teknik adam, sözlerini şöyle tamamladı: "Galibiyet-mağlubiyet sayılarında hep eksideyiz. Macaristan maçı önemliydi ama bunun sahaya yansıması olmadı. Galip gelsek ilk defa galibiyet ve mağlubiyet sayımız beraber olacaktı. Biz hala eksiği kapatıyoruz, daha artıya geçemiyoruz. Hedefimiz FIFA sıralamasında ilk 10. İlk 10'a girdikçe avantajlarınız oluyor. Bunu yapmak kolay değil. Paranın dışında bir takım değerlerin artışı var. Oyuncuların tanıtımı var. Beşiktaş'ın Şampiyonlar Ligi performansı çok büyük katkı yaptı. Takımların uluslararası oyunu çok önemlidir. Ben takımlarımızın yurt dışında hep başarılı olmasını isterim. Bizde hala kin ve nefret var. Rekabet yok etme savaşı değil, en iyisini ortaya koyma savaşıdır. Sırbistan'ın 75 ülkede 525, Hırvatistan'ın 63 ülkede 450, Brezilya'nın 129 ülkede 1600 oyuncusu var. Son yıllarda bizde de değişim var. Biz daha çok olsun diyoruz. Kazanma hırsım dün neyse bugün de aynı. Z kuşağı ile çalışıyoruz. Çok akıllı çocuklar. Girenin de çıkanın da birbirini sahiplendiği bir grup. Son müsabakalarda bu oyuna yansımadı. Bunu da fiziksel ve zihinsel dağınıklığa bağlıyorum. Pandemi yüzünden oyuncularla özel görüşme yapamadım."