Muğla'nın Milas ilçesinde, flamingoların cenneti olarak bilinen ve doğal park ilan edilen Tuzla Sulak Alanı'nı kenarına iş adamı Ali Ağaoğlu'nun yapmayı planladığı 30 bin kişilik kent projesine Milas ve Bodrumlu çevreciler, bölgeyi çölleştireceği gerekçesiyle sert tepki gösterdi. MUÇEP (Muğla Çevre Platformu) Milas Sözcüsü Neşe Tuncer, “Ağaoğlu'nun yapmaya çalıştığı turizm kenti projesi imar planları 2013 yılına ait olup güncel değildir. Oysaki zaten bu bölge Cumhurbaşkanlığı kararı ile Tuzla Doğal Sit Alanı ve Çevresi yeniden değerlendirilmek sureti ile kesin korunacak ‘Hassas Alan' olarak değiştirilmiştir. Tuzla Sulak Alanı ve bölgesinin cehenneme dönmesine izin vermeyeceğiz, gerekli hukuki süreç başlatıldı” dedi. ÇED olumlu kararına konu olan arazi Milas Tuzla Sulak Alanı (Hassas Bölge), Havza ve Tampon Bölgesi üzerinde yer aldığını ifade eden Tuncer, bu nedenle planın, Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği ve Türkiye'nin taraf olduğu, Ramsar, Bern gibi uluslararası sözleşmeleri ihlal ettiğini belirtti. TURİZM MERKEZİ DEĞİL Tuncer, “Planlanan Turizm Kenti Projesi Nihai ÇED Raporu'na dayanak olarak sunulan belge ve imar planları güncel değildir. Projenin bütçesi bile 2013 yılı dolar kuru ile hesaplanmıştır. Bu bölge 2012'den beri turizm merkezi statüsü taşımamaktadır. Oysa Milas Tuzla bölgesi sulak alanı turizm bölgesi gibi ifade edilerek bir kent planlaması yapılmış, bölgenin yasal statüsü görmezden gelinerek yatırım teşviklerinden yararlanmak için haksız kazanç elde etmenin zemini hazırlanmaktadır” diye konuştu. İmar planı değil, idam fermanı verilmiş olacak Bodrum Yurttaş İnsiyatifi Sözcüsü Ayhan Karahan, Milas-Bodrum arasında kalan bölgenin toplam 9 milyon 700 bin metrekare büyüklüğünde olduğunu söyledi. Karahan, “Bodrum için adeta imar planı değil, idam fermanı özelliği taşıyan proje hayata geçerse burasının 4 milyon 454 bin 395 metrekaresi yapılaşacak. Projenin iki ortağından birisi Ali Ağaoğlu, diğeri ise Besim Tibuk. Besim Tibuk bölgede özerk inşaat cumhuriyeti girişimini 1990'da başlatıp, arazi topluyor. Ancak karşısına hukuk, yasalar ve yönetmelikler çıkıyor. Bunları aşmak ancak merkezi iktidarın imtiyazı ile mümkündü” dedi.