GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ : - Görme engelli müzik öğretmeni Ahizer Özbek'in sınıfa gelişi - Özbek'in öğrencilerle birlikte piyano çalması ve şarkı söylemesi - Özbek'in öğrencilerle birlikte bağlama çalması ve şarkı söylemesi - Özbek'in öğrencilere gitar çalmayı öğretmesi - Ahizer Özbek ile röportaj - Öğrencilerden Nisa Nur Gökboğa'nın konuşması - Ramazan Efe Yaman'ın konuşması - Elif Dedeoğlu'nun konuşması - Ecrin Kurucan'ın konuşması - Cerengül Özmen'in konuşması - Görme Engelli Ahizer Özbek'in sınıftan çıkışı ve okuldan çıkışı ANKARA (AA) - HÜSEYİN YİĞİNER - Ankara'nın Çubuk ilçesinde, tüm zorluklara rağmen müzik öğretmeni olan görme engelli Ahizer Özbek, öğrencilerinin de hayallerinin peşinden gitmesi için çaba harcıyor. Çubuk Yavuz Selim Ortaokulu'nda görev yapan Özbek, bir taraftan öğrencilerine enstrüman çalmayı öğretirken, kurduğu koroyla da çocuklara müzik sevgisini aşılamaya çalışıyor. Piyano, ut, bağlama, gitar gibi birçok enstrümanı çalabilen Özbek, ders saatlerinin dışında öğrencilerine gönüllü kurs veriyor. Özbek, AA muhabirine, hayatının müzik öğretmeninin dokunuşuyla değiştiğini, kendisinin de öğretmen olarak tüm çocukların hayatına bir şekilde dokunmak istediğini söyledi. Öğrencileri tarafından çok sevildiğini, bunun kendisine yaşama sevinci verdiğini dile getiren Özbek, "Öğrencilerin derslerin yanı sıra müzikle ilgilenmesi, en az bir enstrüman çalmaları için uğraşıyorum. Enstrümanlar benim birer arkadaşım. Müzik, hayatımın her anında var." dedi. Engeli nedeniyle çalışmakta zorlanmadığını, öğrencilerin kendisini hiç yalnız bırakmadığını vurgulayan Özbek, "Evin kapısından çıktığım zaman karşımda çocukları buluyorum. Beni hiç boş bırakmıyorlar. Sabah almaya geliyorlar, akşam çıkışta yanıma geliyorlar. 'Gelmeyin, ben tek başıma gelirim' desem de 'Hayır hocam, biz seni asla yalnız bırakmayız' diyorlar. Akşam sanki ben onların arkadaşıymışım gibi telefondan bana mesaj yazıyorlar. 'Hocam bir şeye ihtiyacınız var mı, bir şey getirelim mi?' diye yazıyorlar." ifadelerini kullandı. Özbek, insanın hayallerinin peşinden koşması gerektiğini yaşayarak öğrendiğini anlatarak, şunları kaydetti: "Müzik öğretmeni olmak çocukluk hayalimdi. Bu yolda çok savaş verdim, çok engellerin üstesinden geldim. Çok şükür, şu anda mesleğimin ikinci yılını icra etmekteyim. Sahneye ilk 7 yaşında çıktım. Bunlar hep okuldaki hocalarım sayesinde oldu. Onlar elimden tuttu. Okul korolarına katıldım. Hayallerinin peşinden koşan insan kazanıyormuş. Sadece biraz savaşmak gerekiyor. Beste yapıyorum. Bir de klibim var. En büyük mutluluk kaynağım çocuklar. Hepsinin elinden tutmak istiyorum ama yeterli sayıda enstrümanım yok. Şu anda çok sınırlı öğrencinin hayatına dokunabiliyorum. İnanıyorum ki onlar çok iyi yerlere gelecek." - "Örnek alınacak bir insan" Öğrencilerden Nisa Nur Gökboğa ise müzik derslerini heyecanla beklediklerini dile getirerek, "Öğretmenim çok tatlı birisi. Onu çok seviyoruz." dedi. Ramazan Efe Yaman da kendileri için saatlerce okulda kalan öğretmenlerine teşekkür etti. Elif Dedeoğlu, "Bize müzik aşkı aşıladığı için çok teşekkür ederiz. Hocamız örnek alınacak bir insan." diye konuştu. Ecrin Kurucan, Özbek'i örnek aldığını ve müzik öğretmeni olmak istediğini anlattı.