Kamudanhaber- Özel haber 2022 yılı için asgari ücretin en alt rakamı 4.253 TL olarak açıklandı. Son 50 yılın en büyük artışıyla birlikte %50,4 lük artışla 1.428 TL zamlanan asgari ücretin alt sınırı 4.253 TL oldu. Eşi çalışmayan en düşük memur maaşının 4.880 TL olduğu göz önünde bulundurulursa 4.253 TL’lik asgari ücret kamuoyunda olumlu karşılandı. Yeni asgari ücretin işçilerimize analarının ak sütü gibi helal olması temennilerimizin yanında; 9. derecenin 1. Kademesindeki öğretmen maaşının 4.792 TL olduğu göz önüne alındığında öğretmenlerde ki zam beklentisi de doğal olarak yükseldi. Öğretmen maaşlarıyla asgari ücret arasındaki makasın daralması ve 9/1’deki öğretmen maaşının neredeyse asgari ücret seviyesinde kalması öğretmenlerde; “Memur sendikaları ne işe yarıyor?” sorusunun sorulmasına yol açtı. Makasın daralması; öğretmen maaşlarını asgari ücret karşısında karşılaştırmalı olarak son yılların en düşük seviyelerine getirdi. Doğal olarak öğretmenler mevcut eğitim/memur sendikalarına ve onların görevdeki yöneticilerine bir hayli tepkili… Üstelik bugün Türkiye’deki mevcut bütün memur konfederasyonlarının lokomotifi ve ana taşıyıcı unsuru öğretmen sendikaları… Çoğunun da genel başkanı öğretmen. Tüm bu gelişmeler karşısında Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’dan kafa karıştıran bir açıklama geldi. Ali Yalçın’ın twiter hesabından: “1-2022 yılı asgari ücreti, Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından 4.250₺ olarak açıklandı. 2.825₺ olan mevcut asgari ücret; %50,4 oranında ve 1.425₺ artırılarak belirlenmiş oldu. Asgari ücretteki artış; enflasyon hedefi yerine gerçek verilerin dikkate alındığını göstermektedir.” Paylaşımındaki: “Asgari ücretteki artış; enflasyon hedefi yerine gerçek verilerin dikkate alındığını göstermektedir.” açıklamasına bir anlam verilemedi. 6. Dönem Toplu Sözleşme’de kamudaki memurları temsilen, Kamu Görevlileri Sendikaları Heyet Başkanı sıfatıyla 2022 yılı ilk altı ayı için %5 + enflasyon farkı, ikinci altı ay için de %7 + enflasyon farkı oranında maaş artış zammına imza atan Ali Yalçın’a; “Gerçek veriler ne demek Sayın Ali Yalçın? 6. Dönem Toplu Sözleşme’de hangi verilere imza attığınızı bilmiyor muydunuz? Şimdi mi bunun farkına vardınız?” soruları yöneltiliyor. Sayın Ali Yalçın, “Aynı kararlılığın, 6.Dönem Toplu Sözleşme sonrası oluşan ekonomik dalgalanmayı dikkate alma konusunda da kendini göstereceğine olan inancımızı ifade ediyoruz.” İfadesi ne demek? Burada sorumlu özne kim? Siyasi iradenin kararlılığının, ‘ekonomik dalgalanmayı’ dikkate almasına olan inancınız mı bizim hakkımızı savunacak? Bu dil, sizce de problemli bir sendikal dil değil mi? Sayın Ali Yalçın, Özür dileyerek ifade edelim ki -meli/-malı dilek/istek kipiyle kurulan “…gelir vergisi yükünün hafifletilmesi konusu da göz ardı edilmemelidir.” benzeri cümleler, Türkiye’nin hatta Avrupa’nın en büyük konfederasyon genel başkanı’nın cümlesi olmamalı diye düşünüyoruz. 11 Aralık 2021 tarihli twitinizdeki: “Asgari Ücretin Artacak Olması Toplumda Heyecan, Okullarda Kaygı Oluşturuyor (!)” ifadenizi de bir sürçülisan olarak gördüğümüzü buradan ifade edelim... Aksi takdirde bir kamu çalışanları sendikasının genel başkanı, asgari ücret artışından kaygı duyulmasının sözcülüğüne neden soyunsun? Sendikada okul müdürlerin sayısının ve ağırlığının artması, okul müdürlerinin de bir nevi işveren hükmünde olması, sendikada bir paradigma değişikliğine mi yol açtı? Müdürler de sendika üyesi, tamam… Ancak yaklaşımın müdür merkezli olması, sendikayı işveren sendikası pozisyonuna da düşürmemeli. Bu konu daha net ve düzgün ifade edilebilirdi. Sürçülisan ettiysek affola… Murat Kenan ERDEM