AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, "Sayın Kılıçdaroğlu'nun 'deprem vergisi' diye ortaya attığı iddiaların aslı astarı yok. Sayın Kılıçdaroğlu, önce ortaya bir yalan iddia atıyor, sonra bunu sürekli tekrarlayarak topluma gerçekmiş gibi sunmaya çalışıyor. Bir kara propaganda taktiği uyguluyor." dedi. Muş, AA muhabirine gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "2004-2019 yılları arasında vatandaştan 65 milyar lira deprem vergisi toplandı. Bu milletten topladığın 34 milyar dolarlık deprem vergisini nereye harcadın? 17 yıldır iktidarda olanlar görevlerini yapmadı." iddiasının doğru olmadığını söyleyen Muş, "Sayın Kılıçdaroğlu, önce ortaya bir yalan iddia atıyor, sonra bu yalan iddiayı sürekli tekrarlayarak topluma gerçekmiş gibi sunmaya çalışıyor. Bir kara propaganda taktiği uyguluyor. Bir yalanı ne kadar tekrarlarsanız tekrarlayın bu hakikat olmayacaktır. Yalan, yalan olarak kalacaktır." diye konuştu. Vergi mevzuatında "deprem vergisi" diye bir vergi bulunmadığını belirten Muş, "Hiçbir vatandaşımız 'Ben deprem vergisi ödüyorum.' gibi bir vergi ödemez." dedi. Türkiye'de 17 Ağustos 1999'da Düzce ve Gölcük depremiyle büyük sarsıntı yaşandığını dile getiren Muş, dönemin hükümetinin, ortaya çıkan ihtiyaçları karşılamak için bütçede ek kaynağa ihtiyaç duyduğunu hatırlattı. Dönemin hükümetinin, kaynak elde etmek için 1999'da ek gelir, kurumlar vergisi, emlak, motorlu taşıtlar, özel iletişim, özel işlem ve faiz vergisi adı altında yeni vergiler ihdas ettiğini anlatan Muş, şöyle konuştu: "Var olan vergilerin yanı sıra ek vergi alma ihtiyacı hissediyor ki oradaki ihtiyaçları karşılayabilsin. Bu anlaşılabilir bir şey. Çünkü ortaya bir afet çıkmış. Hükümet bunu karşılamaya çalışıyor. Bu vergiler 2002'ye kadar devam ediyor. 2003'te özel iletişim vergisi devam ediyor. AK Parti olarak iktidara geldikten sonra 2004'te özel iletişim vergisini gider vergisi kapsamına alıyoruz ve daimi hale getiriyoruz. Neden böyle bir şey yapıyoruz? Çünkü cep telefonları, GSM kullanımı hızlı artan bir dönem. İnsanların, sabit hatlardan daha çok cep telefon telefonlarına döndüğü bir dönem var. Devlet burayı vergilendirme altına almak istiyor. Böyle bir vergi Gider Vergileri Kanunu'na eklenerek daimi hale getiriliyor. Kılıçdaroğlu'nun bahsettiği bu Özel İletişim Vergisi." - "İddialarının aslı astarı yok" Mevzuatta "Motorlu Taşıtlar Vergisi yalnızca karayollarına, Kurumlar Vergisi yalnızca okul yapımına, Özel Tüketim Vergisi yalnızca sağlık yatırımlarına harcanacak." diye bir hükmün bulunmadığına dikkati çeken Muş, "Hepsi merkezi hükümetin vergi gelirleri içinde toplanır ve ülkemizin, vatandaşlarımızın ihtiyaçlarına göre hükümet tarafından önceliklendirilip kullandırılır. Vergi mevzuatımız ve sistematiğimiz bunu gerektirir. Sayın Kılıçdaroğlu'nun deprem vergisi diye ortaya attığı iddiaların aslı astarı yoktur." şeklinde konuştu. Hükümetin ne tür adımlar attığına değinen Muş, şunları söyledi: "Deprem Türkiye'nin bir gerçeği. AK Parti hükümetleri tarafından bununla ilgili ciddi yatırımlar ve harcamalar yapılmaktadır. İktidara geldiğimizden bugüne kadar bu yönde yapılan harcamaların rakamı 1,2 trilyon liradır. Kılıçdaroğlu'nun nasıl hesapladığını da bilmiyorum, nereden bulduğu, kılavuzlarının nasıl yol gösterdiğini de bilemiyorum. Ortaya bir rakam atmış. Gerçekliği nedir, hesaplaması nedir bilmiyorum. Onun rakamını gerçek dahi alsanız, hükümet bu anlamda ondan misli misli fazlasını harcamış." Elazığ'daki depreme işaret eden Muş, "Depreme bu kadar hızlı müdahale nasıl yapılıyor? Ciddi bir teşkilat kurulmuş. Buna altyapı yatırımları yapılmış, ekipman desteği harcanmış, personel desteği sağlanmış. Buraya ciddi bir kurumsal tecrübe kazandırılmış ve AFAD ve devletin diğer ilgili kurumları anında müdahale etme kabiliyetine erişmiş." dedi. Hükümetin kamu binaları, hastaneler ve okullara milyarlarca liralık yatırımlar yaptığını vurgulayan Muş, "Bu yatırımlar Türkiye genelinde yapılmış ki afetlerde daha fazla sıkıntı yaşanmadı. Kılıçdaroğlu, bunları hiç söylemiyor? Bunların hiçbirinden haberi yok. Varsa da görmüyor, duymuyor, bilmiyor, bilmezlikten geliyor ve toplumu sürekli yanlış iddialarla bir tarafa kanalize etmeye çalışıyor. İşin arka planındaki gerçeklik budur. 1,2 trilyonluk yatırım yapılmış. Bunlar yalnızca bir vergiden değil, topladığımız bütün vergilerden yapılmış. Topladığımız bütün gelirlerden ihtiyaca göre kaynak aktarılmış." ifadelerini kullandı. - "TOKİ 37 bin afet konutu yaptı" Van Erciş depreminde 17 binden fazla konut yapıldığının altını çizen Muş, devletin müdahale ettiğini, konutların hızlı şekilde yapıldığını belirtti. Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında 560 bin konutun kentsel dönüşüm kapsamına alınarak yıkıldığını ve yerlerine yenilerinin yapıldığını anlatan Muş, "Yapılan konutlar 560 binden çok daha fazla, belki 2, belki 3 katı. Çünkü bu, dönüşüm kapsamında belli teşvik mekanizmalarıyla yapılıyor. Devlet kira yardımı yapıyor, vergi istisnaları veriyor, kredi destekleri sağlıyor ki bu dönüşümü sağlayabilelim. Bu konuda ciddi bir çalışma söz konusu. Yalnızca TOKİ 37 bin afet konutu yapmış, 150 bin kentsel dönüşümden konut yapmış. Diğerlerinden bahsetmiyorum, yalnızca TOKİ toplam 187 bin konut yaptı." değerlendirmesini yaptı. Vatandaşlara, Gezi olaylarından önce sıfır maliyetle finans desteği sağlandığını hatırlatan Muş, "Faiz, tarihi anlamda çok düşük seviyelerdeydi, sonra Gezi olayları patladı ve faizlerde yükselme trendine girildi ama o dönemlerde sıfır maliyetle vatandaşlara finansman sağlandı. Bütün bunları ele aldığımız zaman çok ciddi adımlar atılmış. 'Gözleri vardır görmezler, kulakları vardır duymazlar.' Şu an ana muhalefetin durumu aynen budur. Milletimiz müsterih olsun. Milletimizin içi rahat olsun. Devletimizin bütün imkanı ve gelirler onların ihtiyaçları için seferber edilmektedir." diye konuştu. "Kılıçdaroğlu'nun, hükümeti töhmet altında bırakmak, insanların kafasında soru işareti oluşturmak istediğini" söyleyen Mehmet Muş, şunları kaydetti: "Eleştirecek bir şey bulamadı. Müdahaleler hızlı şekilde devletin bütün imkanlarıyla yapıldı. Oradan bir şey bulamadı, bu sefer buradan insanların kafasını bulandırmaya çalışıyor. Kılıçdaroğlu, maalesef her zamanki kara propaganda taktiğini uygulamaya çalışıyor. Yaptığı bu ama iddialar başka, rakamlar başkadır."