Kamudanhaber- Özel haber

Filozof Heraklitos değişimin önemini "Aynı nehirde iki defa yıkanılmaz" sözleriyle vurgular. Heraklitos’a göre evrende hiçbir nesne yoktur ki, değişmeden kalsın. Her şey bir başka şeyin yıkımı/ölümü sayesinde varlığa gelmekte ve daha sonra yok olup gitmektedir. Aynı nehirde iki defa yıkanamazsın. Nehir suyu taşır, zaman da seni taşır. Artık ne nehir aynı nehirdir ne de sen aynı sensindir. Bir şeyi ikinci kez yapmaya kalktığında asla ilki gibi olmaz. İlk defa o nehirde yıkanacak biri değilsin. “Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir.” diye de ekler, Heraklitos...

Ankara Emniyeti'nde gözaltına alınan Murat Çelik'in yerine Yavuz Doğan atandı Ankara Emniyeti'nde gözaltına alınan Murat Çelik'in yerine Yavuz Doğan atandı

Müsteşar Yusuf Tekin, FETÖ ile mücadelenin kahramanı; dershanelerin kapatılması kararnamesini hazırlayan kişidir. Yusuf Tekin’in müsteşarlığı döneminde parlamenter sistem ve bir partinin iktidarı vardı. Yusuf Tekin’in Bakanlığı döneminde ise Başkanlık Sistemi ve Cumhur İttifakı gerçeği var.

Artık, FETÖ sonrası devlette zafiyet oluşmaması adına sendika, STK referanslı kadrolaşma süreci aşılmış; bürokraside taşlar yerine oturmuş durumda. Başkanlık sistemiyle birlikte Devlet gömlek değiştirmiş, %50+1 dinamiğiyle birlikte daha geniş kitleleri kucaklamanın dönemi başlamıştır. Devlet, Başkanlık Sistemiyle gömlek değiştirirken Yusuf Tekin’de FETÖ’cü mahfillerce Aralık 2013’te arkadan yırtılan gömleğini yenilemiş olarak Bakan sıfatıyla karşımıza çıkmıştır. Yusuf’un hikâyesine talip olanların benzer süreçlerin kahramanı olması da hepimize bir ibret vesilesi olmalı. FETÖ’cülerin o dönem fırsat bulsalar; arkadan yırtılan gömleği, kanlı gömleğe çevirmekten imtina etmeyeceklerine 15 Temmuz’da net olarak şahit olduk. Aralık 2013’te yırtılan o gömlek; bu toplumun gözünü açmış ve 2016 Temmuz’unda kardeş katline soyunanların hesabı görülmüştür.

Yusuf Tekin’in ilk gömleği müsteşarlık gömleğiydi. İkinci gömleği Bakanlık gömleği, Abdullah Yıldız’ın “Yusuf’un Üç Gömleği” kitabına atıfta bulunacak olursak, bir gömleği daha olmalı… Arkadan yırtılan gömlek, iffet, ismet ve ihlas gömleğiydi. Üçüncü gömlek de Yusuf’un kardeşleriyle babasına gönderdiği Yusuf kokulu iktidar, istikrar ve istikamet gömleğidir.

Müsteşarlık döneminde yırtılan gömleği bugünkü Bakanlık gömleğini getirdi. Bakanlık gömleğinin performansı da gelecekte giyeceği gömleği belirleyecek. Yusuf Tekin’in gömleği, yaşanmamış davaların marşlarının nağmelerinde veyahut sahte kahramanlıkların hamasetinin bir ürünü olarak kiraz ağacının gölgesinde yırtılmadı. Onun gömleği, kelle koltukta, zor zamanda zor işlere imza atarken yırtıldı.

Bu ülkenin çeyrek asırlık yükseliş hikâyesi de 2002’de Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın “Millî Görüş gömleğini çıkardık.” diyerek yola çıkmasıyla başlamadı mı? O gün, o cesaret gösterilmeseydi bugün ne durumda olurduk acaba? O gömlek, nasıl ki bugün bir ülkenin hikâyesi olduysa MEB’de bir türlü gerçekleşmeyen hikâyeyi hayata geçirmek de yeni gömlekle pekâlâ mümkün…

Yeter ki gömleğin sahibine inanalım…

Murat Kenan Erdem