Sıfır araç alımında vatandaşlar, satış tarihinde belirlenen fiyat ile teslim tarihindeki fiyat farklarından kaynaklı sıkıntılarla karşı karşıya kalıyorlar.
Avukat Mücahit Küçük, bu duruma dikkat çekerek, proforma fatura yerine alım sonrasında gerçek faturanın alınması gerektiğini vurguluyor. Proforma fatura, henüz gerçekleşmemiş bir ticari işlem için müşteriye sunulan bir teklif niteliği taşırken, gerçek fatura, işlem gerçekleştikten sonra resmi bir belge olarak kabul edilir. Bu nedenle, proforma faturanın hukuki niteliği gerçek faturadan daha düşüktür ve vatandaşların meydana gelebilecek anlaşmazlıklardan korunması için gerçek faturanın kesilmesi gerekmektedir.
Son dönemlerde, sıfır araç satın alan vatandaşlardan bazıları, bayilerin aracın satın alınması sırasında anlaşılan bedelden daha yüksek bir bedel talep ettiği konusunda şikayetlerde bulunuyorlar. Bayiler, aracın teslimine kadar geçen sürede aracın fiyatının arttığı gerekçesiyle bu farkı da talep ediyorlar. Bazı durumlarda, bayiler istenilen fiyat farkının ödenmemesi halinde aracın tesliminden kaçınıyorlar. Avukat Mücahit Küçük, bu uygulamanın vatandaşlar açısından dezavantajlı olduğunu ve proforma faturanın gerçek fatura yerine geçmediğini belirtiyor.
Yargıtay'ın tüketici uyuşmazlıklarına ilişkin kararında proforma faturayı "gerçek anlamda fatura olmayan satış teklifi mahiyetindeki" belge olarak tanımladığına dikkat çeken Küçük, vatandaşların sıfır araç alırken proforma faturaya değil, gerçek faturaya odaklanmaları gerektiğini ifade ediyor.
Gerçek faturanın kesilmesinden sonra meydana gelebilecek fiyat artışlarının artık vatandaşları ilgilendirmeyeceğini ve bayilerin faturaya göre teslim yapması gerektiğini belirtiyor. Bu şekilde, vatandaşların gelecekte araç teslimiyle ilgili sorunlar yaşamasının önüne geçilebilir.
