Trakya Bölgesi İstişare Toplantısında konuşan İYİ Parti lideri, çok konuşulacak sözlere imza attı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun aday olarak belirlenme süreci hakkında konuşan Akşener, şunları kaydetti:

Özgür Özel'den 'Arapça tabela' çıkışı: ''Arapça tabelalara karışmayın. Arapça Kur’an dilidir, halk incinir." Özgür Özel'den 'Arapça tabela' çıkışı: ''Arapça tabelalara karışmayın. Arapça Kur’an dilidir, halk incinir."

 "Meşhur 3 Mart akşamında ben, 'Nasıl bir yöntemle Cumhurbaşkanı adayı seçilecek' diye gittim, meğersem isim onaylayacakmışız. Ona döndü iş. Herkes 'Sayın Kılıçdaroğlu' dedi, en son sıra bana geldi. Ben de vatandaşın nezdinde İmamoğlu ve Yavaş'ın önde olduğunu, her bir siyasi partinin bir anket firması tavdiye etmesini ve bir hafta içinde sonucun alınmasını, ona uymamız gerektiğini söyledim"

"Sayın Kılıçdaroğlu da döndü dedi ki, 'Sayın Akşener uygun görmediğine göre biz beş kişi imzalayıp çıkalım.' Ben masa yıkmadım. O seçim kazanılabilsin diye ben zehir içtim zehir. O masa gitti gitti... O gün bunları size anlatsam siz yıkardınız ortalığı. Kendime dedim ki, 'Sabır Hacı...' Geldim, arkadaşlarımı topladım, daha sakin anlattım. Oyladık, 'O masadan kalk' dendi. İki konuşma hazırladım, ikisini de kendim yazdım. Biri sert, biri daha ortalamaydı. Sert olanı okudum, bir daha dönmeyeceğiz diye.
Cumhurbaşkanı adayımızı çıkartacağız, o tartışılıyor aramızda... Aradan iki gün geçti; ne anam kaldı, ne babam kaldı, ne sülalem kaldı, ne şahsım kaldı....

Gördüm ki düşmanımıza benzemiş birileri... Aynı küfürler tekrarlandı.

İki belediye başkanı aradılar, geldiler evime. Birer kere daha sordum, 'Ne olur aday olabilir misiniz?' diye. Olamayacaklarını söylediler. Zorlamak da mümkün değil. 'Kılıçdaroğlu'na kazandırmak için ne yapılmalı?' üzerine gitti konuşma. 3 tane teklif geldi. Başka birisi olsa teklifin birine atlar ama amaç Türkiye...

"Meğer masada kimsenin haberi yokmuş"


Teklif onlardan; ikisinin icracı Cumhurbaşkanı Yardımcısı olma teklifini kabul ettim. Sonra biz Sayın Kılıçdaroğlu ilr bir otelde buluştuk, üzerinden geçtik. Gittim 10 bin kişi dışarıda... Önce baktık Sayın Karamollaoğlu'nun haberi yok. Sonra baktık Sayın Babacan'ın haberi yok. Meğer bu iki arkadaşımızın başkan yardımcısı olmasından hiç kimsenin haberi yokmuş... Ve ben o masada kalakaldım...Sonuç itibariyle karar verildi, çıkıldı."