IMF'nin son güncellediği Dünya Ekonomik Görünüm Raporu'na göre, Türkiye Geçtiğimiz yıl yüzde 3,1 büyüdüğü tahmin edilen küresel ekonominin, 2023 yılında da yüzde 3,1 oranında büyümesi beklenirken, 2024 yılında bu oranın yüzde 3,2'ye yükseleceği öngörülüyor.

Raporda vurgulanan önemli noktalardan biri, ABD ve bazı büyük gelişmekte olan ekonomilerin beklenenden daha fazla dayanıklılık göstermesi ve Çin'deki mali destek etkisiyle büyüme tahminlerinde olumlu bir revizyonun yaşanması oldu. Ancak, rapor aynı zamanda enflasyonla mücadele için faiz oranlarının yükseltilmesi, mali desteğin geri çekilmesi ve temeldeki düşük verimlilik artışının etkisi nedeniyle 2024-2025 tahminlerinin tarihsel ortalamanın altında kaldığını da belirtiyor.

Ülkelerin ekonomik büyüme tahminlerine dair ayrıntılara odaklanan rapor, ABD'nin 2024 yılı büyüme beklentisinin yüzde 1,5'ten yüzde 2,1'e yükseltildiğini, ancak 2025 için yüzde 1,8'den yüzde 1,7'ye düşürüldüğünü ortaya koyuyor. Avro Bölgesi'nin ekonomik büyüme tahmini ise bu yıl için yüzde 1,2'den yüzde 0,9'a ve 2025 için yüzde 1,8'den yüzde 1,7'ye çekilmiş durumda.

Türkiye'nin ekonomik beklentilerine ilişkin olarak, raporda bu yıl için yüzde 3,1, gelecek yıl için yüzde 3,2 büyüme öngörüldüğü ifade ediliyor. Ancak, geçen yılki tahminlere kıyasla Türkiye'nin 2024 için yüzde 3, 2025 için yüzde 3,2 büyüyeceği öngörüsü revize edilmiş durumda.

Bloomberg: Türkiye, İsrail ile tüm ticari ilişkileri durdurdu Bloomberg: Türkiye, İsrail ile tüm ticari ilişkileri durdurdu

Raporda ayrıca enflasyonun düşüş eğiliminde olması ve istikrarlı büyüme ile birlikte küresel ekonomide "sert iniş" olasılığının azaldığı, genel olarak risklerin dengelediği ifade ediliyor. Ancak, jeopolitik şoklar, emtia fiyatlarındaki artışlar ve arz kesintileri gibi faktörlerin süresini uzatabileceği, ayrıca Çin'de emlak sektöründeki sorunlar veya vergi artışları gibi gelişmelerin büyümeyi olumsuz etkileyebileceği uyarısı da raporda yer alıyor.

Son olarak, enflasyondaki düşüşün finansal koşulların daha da gevşemesine yol açabileceğine dair bir uyarı ve politika yapıcıların enflasyon dinamiklerine uyum sağlamak konusunda kısa vadeli zorluklarla karşılaşabileceği belirtiliyor.