Kamudannhaber-özel

Geçmişten günümüze insan kaynakları yönetimi farklı amaçlara yönelik olarak sürdürülmüştür. Son yıllarda ise, insan kaynakları yönetimi küreselleşen dünyanın, eğitimin ve iş ihtiyaçlarının bütünleştirilip, çalışanların iş ve iş dışı hayatlarında bütünlük sağlayarak, üretkenliğin artırılması, işe daha kolay adapte olabilme ve en önemlisi kalitenin artırılmasını amaçlamaktadır.

İki binli yılların başlarından itibaren dünyada ve ülkemizde önemi daha çok fark edilen ve bu doğrultuda tüm sektörlerde kaliteye gösterilen özen, insan kaynakları yönetiminde de esas amaçlar içerisinde yerini almıştır. Ayrıca insan kaynakları yönetiminde insanların yetenekleri ve ilgileri doğrultusunda en etkili ve verimli şekilde kullanılması, dolayısıyla işletmelerinde hedeflerine ulaşması, son yıllarda insan kaynakları yönetiminin en temel amacı olduğu görülmektedir.

 İnsan kaynakları yönetiminde liderin başarılı olması için, ilkelere bağlı kalarak yönetimi yürütmek oldukça önemlidir. Örgütsel davranışta liderin; örgütün ana hedeflerindeki amaçların gerçekleştirilmesine dönük olarak başkalarını etkileme kabiliyeti göz önünde bulundurulduğunda, insan kaynakları yönetiminin sağlayan liderin, başta yeterlik ilkesine uyarak insanların yeterliklerinin olduğu işlere sevk edilmesi başarı sağlamakta oldukça önemlidir. Yine liderin ilkelerden bir diğeri olan insancıl davranış ilkesine paralel olarak kurum içinde çalışanların iletişimini güçlendirmek, güvenliği sağlamak, bağımsız iş ortamı sunmak gibi durumları yerine getirmekte yönetimin başarısına katkı sağlayacaktır. Ayrıca lider, eşitlik ilkesine bağlı olarak özellikle işe alma ve işten çıkarma gibi ciddi kararlarda herkese eşit seviyede davranmalıdır. 

Kamu kurumlarında çalışanlara iş güvencesi sunulması insan kaynakları yönetiminin güvence ilkesinin yerine getirilmesinde lidere kolaylık sağlasa da, son dönemlerde gündeme gelen sözleşmeli sistem bu ilkeyle örtüşmemektedir.

İnsan kaynakları yönetiminde liderlik davranış türlerinden demokratik davranış biçiminin, insan kaynakları yönetimi ilkelerinden eşitlik ilkesi, yeterlik ilkesi ve insancıl davranış ilkeleri ile paralellik gösterdiği düşünüldüğünde, bu davranış biçimine sahip olan liderlerin yönetimi başarıyla sürdüreceği öngörülmektedir. Yine otoriter, ilgisiz ve paternal yönetici davranışlarının insan kaynakları yönetimi ilkelerinin bir çoğu ile örtüşmesi, liderin yönetimdeki rolünün önemine ve liderin yönetime ne kadar katkı sağlayabileceğine yönelik fikir vermektedir. 

 Lider davranışlarının çalışanlar üzerindeki etkilerine baktığımızda, bir örgütte iş doyumunun yükselmesi, liderin çalışan kişilerde işine karşı içten güdülenme meydana getirerek, onları yüksek verime yöneltmesi yüksek bir olasılık olarak karşımıza çıkmaktadır.

Çalışanlar üzerindeki bir diğer lider davranışı etkisi ise iş doyumunun veya iş doyumsuzluğunun ortaya çıkmasıdır. Çalışan kişilerde iş doyumu, işin maddi getirisi, beraber çalışılan personelin memnuniyet seviyesi ve ortaya bir ürün koymanın meydana getirdiği mutluluk duygusu olarak ortaya çıkabilirken, iş doyumsuzluğu başta verim düşüklüğü, işin yavaşlaması, kaynakların dikkatsizce sarf edilmesi, çalışma disiplininin bozulması, devamsızlıkların ve iş kazalarının artması ve çalışan şikayetlerinin artması gibi şekillerde belirtiler ortaya çıkarabilmektedir. Bu iki zıt durumdan birinin ortaya çıkmasında liderin rolü oldukça önemlidir.

Liderin yönetime etkisine paralel olarak çalışanlarda ortaya çıkan bir diğer davranış biçimi ise devamsızlıktır. Sürekli benzeri görevleri yürüten çalışanların herhangi bir nedenle başarısız olmasıyla ortaya çıkan devamsızlık davranışını önlemeye yönelik olarak lider, çalışanlar arasında iş gücü devri yaparak bu davranışın önüne geçilmesini sağlayabilir.

 Sonuç olarak insan kaynakları yönetiminin başarılı veya başarısız olması durumlarında liderin rolü oldukça önemlidir. Ortaya çıkacak her türlü olumlu ve olumsuz sonucun, liderin ortaya koyduğu davranış biçimleri ile doğrudan alakalı olduğu görülmektedir.