İSTANBUL (AA) - Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings'in, Türkiye değerlendirmesinde, kredi notunu teyit ederken, görünümü "negatiften" "durağana" yükseltmesinin ardından gözler, benzer adımlar atmalarının beklendiği diğer kredi derecelendirme kuruluşlarına çevrildi.

Fitch Ratings, Türkiye'nin kredi notunu "BB-" olarak teyit ederek, görünümünü "negatiften" "durağana" revize etmişti. Fitch'ten 7 yıl aradan sonra gelen ilk pozitif adımın yanı sıra özellikle Türkiye ekonomisinin dengelenme konusunda belirgin bir ilerleme kaydetmesi, enflasyonun tek haneye inmesi, TL'nin değer kazanması ve Suriye konusunda tansiyonun düşmesi sonrası kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye konusunda yapacağı değerlendirmelerin daha olumlu olması bekleniyor.

Deniz Yatırım Stratejisti Orkun Gödek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Fitch tarafından gelen son görünüm ayarlamasını gecikmeli ancak doğru bir karar olarak gördüğünü ifade ederek, "negatiften" "durağana" yapılan revizyonun, ülkenin ekonomik koşullarında kötüleşmenin sona erdiğini ve daha öngörülebilir bir sürecin başladığını teyit ettiğini söyledi.

"Bir sıkıntı olmaması durumunda benzer adımlar diğer kuruluşlardan da gelecek"

Derecelendirme kuruluşlarının yaklaşımlarının, birbirleri açısından süreci yeniden gözden geçirmeyi de beraberinde getirdiğini aktaran Gödek, "En önemli kırılganlıklarımızdan biri olan dış finansman ihtiyacı tarafında 2019 başlangıcındaki endişelerin neredeyse tamamı boşa çıktı, finansmana erişimde zorlanma gözlenmedi, bankalar, azalan kredi talebi çerçevesinde borç çevirme rasyolarını kontrollü şekilde düşürseler de şirketler kesiminde herhangi bir sıkıntı gözlenmedi. Ödemeler dengesi açığındaki daralmanın da artıya dönmesi ile sonuçlanması kur üzerindeki baskıyı hafifletti. Şimdi 2020'de mevcut dengelerin sürdürülebilirliği yakından izlenecek. Herhangi bir sıkıntı olmaması durumunda benzer adımlar diğer kuruluşlar nezdinde de gelecektir." şeklinde konuştu.

Orkun Gödek, kredi derecelendirme kararlarının, ekonomik koşullar kadar siyasi yaklaşımları da içerdiğini ifade ederek, şunları kaydetti:

"Politik, jeopolitik akış dönem dönem etkili oluyor. Son dönemin en popüler tartışma konusu olan Moody's ve Güney Afrika yaklaşımı bu konuya verilebilecek en iyi örnek... Diğer iki kuruluş, yatırım yapılabilir seviyenin altında ülke notlaması gerçekleştirirken, Moody's'ten bu tarz bir adım gelmiyor.

2020'de kademeli değer kaybı sürecini devam ettiren lira, tek haneli enflasyon, mali görünüm, dış finansman ihtiyacının kontrollü şekilde devam etmesi ve azalan ülke risk primi ile birlikte not değerlendirmelerindeki yaklaşımların da değişeceğine inanıyorum. Unutmayalım, en önemli iki kalem ödemeler dengesi ve enflasyon... Bu iki cephedeki resim kritik olacak."

"İki derecelendirme kuruluşunun da pozitif yönde adımlar atması mantıklı olacak"

Alkin, devamla şunları kaydetti:

"Türkiye konusunda son dönemde daha tarafsız ve daha gerçek olgulara dayalı bir analiz konusunda bocalama yaşadılar. Bu bocalamaya bağlı olarak, hem Türkiye'nin derecelendirme notlarını ölçüsüz indirmek hem de görünümü negatif düzeye getirme noktasında çok sert bir tutum izlediler. Biz bu tutumu ciddi manada eleştirdik. Bu boyutuyla bakıldığında Türkiye ekonomisiyle ilgili büyüme, kamu mali disiplininin dikkatlice korunması, bankacılık sisteminin sermaye yeterliliği ve buna benzer konularda aslında kendilerinin öngördüğünden ve mukayese edilmeyecek kadar daha iyi bir performansın ortaya konulduğunun farkındalar. Siyasi bazlı hareket etme hastalığından kurtulmaları halinde diğer iki büyük derecelendirme kuruluşunun da bunu takip etmesi ve not ya da görünümde pozitif yönde adımlar atması mantıklı olacaktır."

Her şeyden evvel kamu mali disiplini, bankacılık sistemiyle ilgili sıkıntılar, ekonomisindeki istikrarsızlık tablosu nedeniyle Latin Amerika ülkelerinden Güney Afrika'nın durumu bizden çok daha sıkıntılı. Bizden çok daha ciddi makroekonomik sıkıntıları olan ülkelerin derecelendirme notu çok daha yukarıda iken Türkiye gibi kendi makro dengelerini iyi yöneten ve son bir sene içerisinde Orta Doğu ve bulunduğumuz coğrafyadaki bazı uluslararası siyasi görüş ayrılıkları nedeniyle ekonomi cephesinden de siyasi baskıyla karşı karşıya kalan Türkiye'ye, makroekonomik tabloları çok daha bozuk olan ülkelerden daha ciddi oranda not indirimi yapılmış olması işin ahlaki boyutu açısından da, teknik boyutu açısından da kabul edilebilir değil."

"Fitch'ten 7 yıl sonra olumlu yönde bir değerlendirme gelmesi iyiye işaret"

AA Finans Analisti ve ekonomist Haluk Bürümcekçi ise Fitch'ten 7 yıl sonra Türkiye hakkında olumlu yönde bir değerlendirme gelmesinin iyiye işaret olduğunu söyledi.

Bürümcekçi, diğer uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarından aşağı yönde bir hamle beklemediğini belirterek, şunları kaydetti:

"2020 yılının ekonomi performansı görülmeden de olumlu yönde bir değişikliğe gitmeleri zor görünüyor. Türkiye'nin kredi riskini gösteren CDS oranlarında 330 seviyesi ile iflas etmiş Venezuela ve Arjantin bir yana, Ukrayna ve Pakistan'dan sonra beşinci yüksek değeri taşıması, piyasa oyuncularının da risk algılamasının yüksek olduğunu düşündürüyor. Not artırımı için öncelikle kredi artışlarına dayanan bir büyüme modelinden daha sürdürülebilir bir büyüme modeline geçilmesi, kurumsal bağımsızlığın yeniden güçlendirilmesi, piyasa dostu yaklaşımların ve şeffaflığın artması gerekiyor."