AK Parti’li Zehra Taşkesenlioğlu, Twitter hesabından konuya ilişkin yaptığı açıklamada Sineren ile görüştüğünü kabul etti. Taşkesenlioğlu, günler sonra Sedat Peker’in Sineren ile ilgili iddialar hakkında konuşurken paylaşımına da yorumları kapattı. Sineren’in ‘aracılık’ iddialarına ilişkin suç duyurusunda da bulanacağını söyleyen Taşkesenlioğlu açıklamasında şunları söylemişti:

“İş insanı Mine Tozlu Sineren tarafından sosyal medyada ortaya atığı iddialar nedeniyle günlerdir ailem ve şahsıma yönelik kasıtlı olarak sistematik bir suç isnadı yapılmaktadır. Seçim çalışmaları nedeniyle Mayıs 2018 tarihinde Erzurum’da bulunduğum esnada iş insanı Mine Tozlu Sineren, danışmanım aracılığı ile randevu talebinde bulunmuştur.

İlk kez karşılaştığım Sineren’i dinledikten sonra talebinin şahsımla alakalı olmadığını, muhatabı olan Sermeye Piyasası Kurulu ile görüşmesi gerektiğini ve konuya müdahil olamayacağımı belirttim. Konu ile ilgili adli ve hukuki süreç başlatarak Mine Tozlu Sineren’in iftiraları hakkında Ankara Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunduğumu ifade ederim.”

SİNEREN’DEN YENİ AÇIKLAMA

Taşkesenlioğlu’nun ardından Mine Sineren’den de açıklama geldi.

Açıklama şu şekilde:

Bugün gündemde olan Milletin Vekili Zehra Taşkesenlioğlu Ban’ın hakkımda suç duyurusunda bulunduğunu medya aracılığıyla öğrenmiş bulunmaktayım. Günlerdir anlatmaya çalıştığım bu konularla ilgili SPK tarafından şirketimizin yasal talepleri konusunda çıkarılan zorluklara dayalı olarak bunun nedenlerini anlamak ve şirketimizin yapacağı işleri detaylı olarak anlatabilmek için teşebbüste bulunmaktan başka bir şey yapmış değilim. Anayasanın 48. borçlar Kanununun 26. Maddesi uyarınca küçük tasarruf sahiplerini korumak ve halka açık bir şirketin gelişimini sağlamak amacıyla vekalet sözleşmesi niteliğinde danışmanlık hizmeti arayışlarında bulunmam doğal karşılanmalıdır.

YASAYA AYKIRILIK TAŞIMAZ

Bu konuda ulaştığım mecralarda saygın bir devlet yapısı içinde ünvanlar taşıyan kişilerin gösterdikleri adreslerle lehte faaliyet gösteren şirketlerde randevu ve görüşmelerimin olması hiç bir yasaya aykırılık taşımaz. Bahsi geçen danışmanlık sözleşmesinin kiminle alakalı olduğunu bilmemekle beraber sözleşme maddeleri incelendiğinde sözleşmeye dayalı olarak yapmayı taahhüt ettikleri konular bilgi ve bürokratik olarak bir güç gerektirmektedir.

BAĞLANTILAR ORTADADIR

Zaten SPK mevzuatına bağlı şirketlere danışmanlık hizmeti veren şirketlerin daha üst birimlerde olan başka şirketlerle ya da şahıslarla ilişkileri ve de bağlantıları ortadadır. Ve bu sözleşme kabul edilmeyerek tarafımca imzalanmamıştır. Ayrıca adı üstünde milletin vekili olan bir kişi ile SPK başkanının kardeşi olmasına dayalı ve bu konularla alakalı kişilerin yönlendirmesi sonucu ulaşıp görüşmemden daha doğal ne olabilir ki?

NEDEN BU BİLGİLERİ AĞABEYİNE İLETTİ?

Yalnız merak ettiğim…neden Erzurum’un Hınıs ilçesi? Ve milletvekilimiz bu konuların onunla alakalı olmadığını SPK ile görüşmem gerektiğini bana söylemek için neden beni oraya davet ettiği?
Danışmanından ön bilgi alamamış mı? Ya da şimdi söylediklerini bize danışmanı telefonda da söyleyebilir ve biz oraya gitmek zorunda kalmazdık. Peki! Ağabeyine eski SPK başkanına bizim için ne demiş? Bizi nasıl tanıtmış? Ayrıca Ali Fuat bey kardeşinin bu konuyu kendisine söylediğini bana bizzat kendi ofisinde ortak dostumuzun yanında anlatmıştı. Zehra hanım “bu konu SPK’yı ilgilendirir” dediyse neden bu bilgileri ağabeyine iletti?

Ali Fuat bey görüşmemizde “bana aracılarla geldiniz Mine hanım “dediğinde aracı olarak bahsettiği kişi kız kardeşi değil miydi? Neden 1,5 seneden beri görüşmediklerini söyledi. Son 1,5 yıl öncesinde görüştüklerinde neler oldu peki?

Bu konular ortaya çıktığında Milletin vekili hanımefendinin Kocası bu konular hakkında neler söyledi? Ve eşinin çektiği videoda “ikiniz para kazanacaksınız diye beni yakıyorsunuz “diyen kendisi değil mi? İkiniz dediği ikinci kişi kim acaba?
Ben bu konuları öğrendiğimde zaten CİMER üzerinden kendisi eşi ve abisi hakkında suç duyurusunda bulunmuştum. Sayın milletin vekilinin beni şikayet etmesi sadece benim şikayetimle ilgili konuları daha önce gündeme getirir ve konular daha erken aydınlanır.
Kimin kimi ne şekilde tanıdığının bir önemi olduğunu da düşünmüyorum! Burada daha önemli konular var çünkü.

BENİM YAPTIĞIM DİK DURARAK MÜCADELEYE DEVAM ETMEKTİR

Ayrıca şu anda milletin vekili hanımefendi kendisine yapılan haksızlığın aynısını bana yaparak beni haksız olarak suçlamaktadır. Kendisinin bana ve şirketime yapılanlarla ilgili bir bilgisi de olmayabilir. Ama bunları o zamanlar küs olduğu şimdi barıştığı ağabeyine ve o zamanlar evli olduğu lakin şimdi boşanmak istediği eşine sormalıdır. Benim yaptığım şahsıma ve şirketime yapılan haksızlık karşısında dik durarak, kurumların adını kirleten şahıslara istediklerini vermeyerek yüce Türk adaletine güvenmek ve adaletli ve hakkaniyetli bir şekilde mücadeleme devam etmektir!