Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen depremin öncesinde defaatle uyarıda bulunan Naci Görür, “Bu, geliyorum diye bağıran bir depremdi. Ama anlaşılan uyarılara rağmen bir şey yapılmamış. Yapılsaydı böyle olmazdı” dedi.

Prof.Dr. Görür, son olarak, İzmir ile ilgili endişelerini dile getirdi. İzmir'de aktif fayların olduğuna dikkat çeken Görür, çevresin oluşan depremler sonucunda stres yüklenebileceğini belirtti.

Çok az kentte bu kadar aktif fay olduğunu vurgulayan Naci Görür, olası bir depremde sonuçların ağır olabileceğini söyledi:

''İzmir'den kuşkumuz var. Bunu dediğimizde, ‘Hemen yarın deprem olacak, eve girmeyin' demiyoruz. İzmir'den endişemiz var. Neden? Canlı faylar var. Canlı fay demek, günün birinde tekerrür periyodu doğduğunda harekete geçip deprem üretebilir.

Bu faylar özellikle çevrede olan faylarla tetiklenebilir, stresleri artmış olabilir. Daha önce Sisam'da olan depremde, bu fayların önemli bir kısmı yüklendi. Kendileri zaten bir stres, zaman geçtikçe yüklüyorlar. Bir de çevredeki depremlerden stres geldiği zaman yükleniyorlar.

Artık fay-deprem tartışmasını bırakalım, İzmir gerçek anlamıyla deprem kenti. Çok az kentte bu kadar az aktif fay sistemi var, bunlar bugün olmazsa yarın, elbet deprem yaratacak.

O zaman üzüleceğiz. Sisam depreminde 70-80 kilometre mesafede 117 kişi öldü. Burayı deprem dirençli yapmak lazım.''

Son olarak 2020 yılında 6,6  şiddetinde sallanan İzmir'de 116 kişi yaşamını yitirmişti. Naci Görür, İzmir'de yaşayan vatandaşlara seslenerek, bir an önce oturdukları evlerinin yapı dayanıklığını tespit ettirmelerini söyledi:

''İzmir'de yapılacak iş belli. Mikro bölgeleme çalışmasından sonra evlerinizi muayene ettirin.1999 sonrasındaki yeni yönetmeliklere göre, kaçak olmadan, doğru mühendislik hizmeti almış, zemin etütleri yapılmışsa, o binalar çökmez, sizi öldürmez, depremde içinden sağ çıkmasına müsaade eder.

İzmir'deki belediyeyi zorlayın, üniversiteleri halk olarak zorlayın, evlerini muayene ettirin. Parası olmayana da devlet el atsın veya belediye bedava yapsın.''