Kamudanhaber - Özel haber

Cengizhan TÜRKYILMAZ

Haftalardır, basında Can Ataklı’nın 23 Mart tarihinde TELE 1’de başörtülü öğretmenlere yönelik ayrımcılık içeren hakaretleri karşısında Milli Eğitim Bakanlığı ve sendikaların tepkisi konuşuldu. Akabinde de Yeni Akit yazarları Ali Karahasanoğlu ve Abdurrahman Dilipak’ın bu defa ojeli öğretmenlere yönelik yine ayrımcılık içeren hakaretleri gündem oldu. Bizde, diğer basın yayın organları gibi haber değeri taşıyan bu tartışmalara sitemizde haber olarak ve köşe yazısı olarak yer verdik. Yazılarda genellikle yetkili sendika MEMURSEN ve EğitimBirSen’in her iki olay karşısında tavrının tutarlı olmadığından yola çıkarak gözlemlediğimiz çelişkiyi vurguladık. Sendikanın Genel Başkanı ve Kadın Komisyon Başkanı’nın her iki olay karşısındaki tepkisi ya da tepkisizliğini gündeme taşıdık.

Dün bu konuda bir gelişme oldu. MEMURSEN ve EğitimBirSen İstanbul İl Başkanı Talat Yavuz sosyal medya hesabından bir fotoğraf paylaşarak;

***KAMUOYUNA***

C. ATAKLI’nın, başörtüsü nedeniyle hedef seçtiği Özlem öğretmenimizi arayarak;

A.Karahasanoğlu ve A. DİLİPAK tarafından eleştirilen Esra öğretmenimizi önce arayarak, devamında ziyaret ederek, yanlarında olduğumuzu, hukuk büromuzun emirlerinde olduklarını bildirmiştik.(1)

Eğitim Bir Sen’in birleştiren, kuşatan, farklılıklara ve bireysel özgürlüklere saygı duyan ufkunu, geçmişte yasakçı zorbaların kulu olan, omurgasız asalaklar asla anlayamaz. (2)

açıklamasını yaptı.

Talat Yavuz, sosyal medya hesabından yukarıdaki açıklamasına ilave olarak ojeli öğretmen hakaretlerine muhatap olan ve adının Esra olduğunu öğrendiğimiz kıymetli öğretmenimizle birlikte çekilmiş bir fotoğrafı paylaşmış.

Talat Yavuz’un paylaştığı fotografın aslında 17 Nisan tarihinde EğitimBirSen İstanbul 3 Nolu Şube Başkanı Erol Ermiş’le birlikte gerçekleştirilen ve Talat Yavuz’un ‘’EBA Ekibini Ziyaret Ettik’’ başlığıyla paylaştığı bir fotoğraf olduğunu öğrendik.

İşin ilginç yanı; Talat Yavuz bu fotoğrafta yanındaki Erol Ermiş ve diğer kişileri makaslayarak fotoğraf manipülasyonu yapmış -olayın teknik ifadesi budur- görünüyor. Fotoğrafa makas atmak suretiyle yapılan manipülasyonla, ziyarete kişiye özel ziyaret görüntüsü vermek amacının güdüldüğü kanaatindeyiz.

Olayın diğer boyutu; bu ziyaret 17 Nisan 2020 tarihinde gerçekleşmiş. Yani Abdurrahman Dilipak’ın ojeli öğretmenlere hakaretinden tam 1 gün önce. Talat Yavuz’un, Abdurrahman Dilipak’ın Esra Hanıma bu ziyaretten bir gün sonra hakaret edeceğini bilmesi mümkün olmayacağına göre: Talat Yavuz’un ‘’A. DİLİPAK tarafından eleştirilen Esra öğretmenimizi önce arayarak, devamında ziyaret ederek, yanlarında olduğumuzu, hukuk büromuzun emirlerinde olduklarını bildirmiştik’’ açıklaması boşa düşüyor.

Eğer burada kastedilen Abdurrahman Dilipak değil de Ali Karahasanoğlu ise; bu durumda da Talat Yavuz’un şu durumu açıklığa kavuşturması gerekiyor: Esra öğretmene Ali Karahasanoğlu’nun hakaretinden dolayı bir destek ziyaretinde bulunduysanız…

1) Neden bu ziyaret için; Ali Karahasanoğlu’nun Yeni Akit Gazetesinde 25 Mart 2020 tarihinde yayınlanan ‘’Yazıklar olsun bizlere!’’ başlıklı köşe yazısının üzerinden tam 24 gün geçmesini beklediniz?

2) Neden 17 Nisan 2020 tarihli sosyal medya paylaşımınızda bu konuya ilişkin TEK KELİME OLSUN DEĞİNMEDİNİZ?

Talat Yavuz’un 17 Nisan 2020 tarihli ziyarete ilişkin paylaşımı şu şekilde:

***EBA EKİBİNİ ZİYARET ETTİK***

‘’Üsküdar Tenzile Erdoğan Kız AİHL’de, çalışmalarıyla öğrencilerimizi evlerimizde yalnız bırakmayan ekibi ziyaret ettik.

Emek veren herkese ve bizi ağırlayan okul müdürümüze teşekkür ediyorum.

Şahit olduğumuz bu özverili çalışma, zamanla gelişerek dijital çağın ihtiyaçlarına uygun büyük bir sistemin ilk adımları olacak.

Sadece okulun değil dershanelerin ve özel derslerin de alternatifi yeni bir sistem hayatımıza girdi.’’

Paylaşımınızda ne Ali Karahasanoğlu, ne Abdurrahman Dilipak, ne hakaretlere ilişkin tek bir kelime, ne de destek açıklaması yok. Fotograf manipülasyonu ise başlı başına fecaat..

Ayrıca:

Can Ataklı olayından sonra başörtülü öğretmen konusunda MEB’i göreve davet eden Genel Başkanınızdan, ojeli öğretmen konusunda tek bir ses, açıklama yok. Ancak sitemizde yayınlanan çifte standart vurgulu haberlerden sonra yarım ağız bir twit atıverdi o kadar.

Hakeza Can Ataklı’ya şimşek hızıyla aynı gün cevap veren Genel Merkez Kadın Komisyon Başkanınızdan bir açıklama yok.

Daha düne kadar şahsınızın bir açıklaması yok. Ama sizi eleştirenlere küfrün, hakaretin bini bir para. Milli birlik ve dirliği küfürle mi sağlayacaksınız? Mehmet Akif İnan’ın sendikasının şube başkanlarına yakışıyor mu bu küfürler, hakaretler…

‘’Eski Türkiye’ye geçit yok.’’ diyen Genel Başkanın Yeni Türkiyesi’nin Şube Başkanları böylemi olmalı?

Yasakçı zorbaların kulu olan omurgasız asalaklar kimler? Açıklar mısınız…

Talat Başkan olmadı! Hem de hiç olmadı!