İşte o yazı...

“Benim gündemim, Esenler Oruç Reis İmam Hatip Lisesi’nin bahçesinde, şıpkondu anaokulu yapım çalışmaları..

Şahsi kanaatimi peşinen söyleyeyim..

“Anaokulu zorunlu” mu derseniz..

“Çocuğun 4 yaşında, 5 yaşında anne kucağından koparılmasına mesafeliyim” derim..

Ama ölümüne bir mücadele peşinde koşup, anaokulu meraklılarına da karşı çıkmam..

Pek dikkatimi çekmemişti..

Milli Eğitim Bakanlığı’nın “Her ay 100 anaokulu” projesi varmış..

“Her ay” ne?

Allah’ın emri bir husus yerine getiriliyor da, “Kışı, yazı, sonbaharı yok bu işin.. Her ay planlandı, mutlaka yapmalıyız” mı deniliyor?

Benim gibi mesafelisi de var..

Meraklısı da var..

Ama kışın ortasında, “Her ay 100 anaokulu” dediğinizde..

Bunun için gelişmekte olan illerde belki uygun yerler bulursunuz da..

İstanbul gibi bir ilde..

Hele hele kenar ilçeler yerine, şehrin ortasındaki ilçelerde yapmaya kalkarsanız..

Duvara toslarsınız..

Nitekim toslanmış da..

Esenler’de yapılması düşünülen dört derslikli anaokulu için uygun bir yer bulanamamış.

Esenler Oruç Reis İmam Hatip Lisesi’nin bahçesine göz dikilmiş..

Hani devasa bir bahçe vardır..

“N’olur yani, kenarında da bir anaokulu açılsa” dersiniz..

800 öğrencili İHL’nin bahçesinin büyük bölümü, 80 öğrenci almayı planlayan anaokuluna tahsis ediliyor..

Bir yanda 800 lise öğrencisi.

Diğer tarafta 80 anaokulu öğrencisi..


Hani diyeceğim ki, Necip Fazıl’dan esinlenerek, “Kurt yapmaz bu taksimi, kuzulara şah olsa!”

Biraz ağır kaçacak..

Ankara’dan “Her ay 100 anaokulu” planlaması yapmak kolay..

Buyrun, Esenler Oruç Reis İHL’nin bahçesine dokunmadan, bunu nasıl yapabiliyorsanız, yapın..

İHL dışında bir lisenin bahçesine konmaya kalkışılsa.

Kıyamet kopar..

“İHL mi, onlar bizim çocuklar. Vur eline, al ekmeğini” bakış açısı ile..

İHL bahçesi hedef alınmış..

Şimdi bürokrasiden kime sorsak, “Bizi o işe karıştırmayın” deyip, kenara çekiliyor…”