Hürriyet'ten Nuran Çakmakçı'nın haberine göre: Viranşehirli Muhsin Zencir, 14 çocuğun yaşadığı bir evde büyüdü. Kardeşlerin en küçüğüydü. Nasıl başardıysa başardı ve sadece kardeşlerinin arasından değil bu yıl üniversite sınavına giren yüz binlerce gencin arasından da sıyrılmayı başardı. Türkiye 550'ncisi oldu. Şimdi İstanbul'da mühendislik okuyacak.

İlhan Gün de 12 kardeşin en küçüğü olarak tıpkı Muhsin gibi çok zor şartlar altında büyüdü. Onun yaşam savaşı Şırnak'ta başladı sonra hem çalışmak hem okumak için Antalya'ya uzandı. 1990 doğumlu olan İlhan bir üniversite bitirdi şimdi ikincinin peşinde. YKS'de en iyi 10 bin aday arasına girdi, bu sene Akdeniz Üniversitesi'nde hukuk tahsiline başlayacak, avukat olmak istiyor.

ZORLU HAYATLAR...

Hividar Çeviker ise Silopi'de 9 kardeşiyle aynı odada uyuyor, geceleri onlar uyanmasın diye sokak lambasının ışığında ders çalışıyordu. O da Muhsin ve İlhan gibi ailesinin üniversiteye giden ilk bireyi olacak. Yani o da diğerleri gibi ailesinin gururu, umudu olacak. YKS'de Türkiye 17 binincisi oldu. Başka okullar seçme şansı da vardı ama o öğretmen olmak istiyor. Hem de özel eğitim öğretmeni. Çünkü bir amacı var; yeğeni gibi engelli çocukların hayatına dokunabilmek. Çok kardeşli ve çok zorlu bir hayatın içinden gelip sınav başarılarıyla yüz binlerce genci geride bırakıp ailelerine büyük gurur yaşatan ve kalplerimize umut aşılayan bu üç genci gelin biraz daha yakından tanıyalım:

AİLEMİN TEK UMUDU BENİM

Muhsin Zencir (Türkiye 550'ncisi, Şanlıurfa Viranşehir'de yaşıyor, 14 kardeşin en küçüğü, Sabancı Üniversitesi'nde tam burslu Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi'ni kazandı, mühendis olmak istiyor): Viranşehir'de yaşıyorum. Babam çiftçilik yapıyordu, emekli oldu. Annem ev kadını. 14 kardeşim var. Ben en son numarayım. Ailenin üniversiteye giden tek çocuğuyum. Küçük yaştan itibaren derslerimde hep başarılıydım. Kendimi bildim bileli her yaz tarlalarda mevsimlik işçi olarak çalışıp hep kendi eğitim masraflarımı karşıladım, bir yandan da aileme destek oldum. Zor şartlar içinde hazırlanmış olsam da sınavda başarıyı yakaladım. Uğur Okulları'ndaki hocalarım çok büyük destek verdi. Günde 500 soru çözüyordum. Ev yerine kütüphaneye gidip çalıştım. Ben inandım, hayallerimin peşinde koştum, hedefime ulaştım. Hiçbir şey imkansız değil. Mezuniyet sonrası yüksek lisans yapıp yurt dışına gitmek, mühendis olmak istiyorum. Ailemin, köyümün umudu benim.

SOKAK LAMBASININ IŞIĞINDA DERS ÇALIŞTIM

Hividar Çeviker (Türkiye 17 binincisi, Şırnak Silopi'de yaşıyor. 9 kardeşi var, Marmara Üniversitesi özel öğretim öğretmenliğini kazandı, öğretmen olmak istiyor): Şırnak'ın Silopi ilçesinde 2 odalı bir evde annem ve 9 kardeşimle birlikte yaşıyorum. Hepimiz aynı odada yattığımız için geceleri kardeşlerim uyuduktan sonra pencere kenarında sokak lambasının ışığında test çözdüm. Çünkü kardeşlerim sabah erken kalkmak zorundaydı, ışık açık olursa uyuyamıyorlardı. Ben de dışarıdan gelen ışık ile test çözüyor, ders çalışıyordum. Tuvalet ve banyomuz dışarıda bir çadırdaydı. Babam bizi bırakıp gitti. 9 çocuğunu tek başına okutup büyüten annemin bu ağır yükünü az da olsa hafifletmek için okumak ve başarmak benim tek çaremdi. Yaz aylarında eve maddi destek sağlamak için tarlalarda çalıştım. Lise eğitimim boyunca Uğur Okulları'ndaki hocalarımın bana verdiği destek sayesinde kendime olan inancımı ve güvenimi hep canlı tuttum. Ben geleceğimi inanç, sabır ve umutla inşa edeceğim. Öğretmen olup benim gibi öğrencilerin içlerindeki başarı sinyallerini duymak için çalışacağım. Ailemin ilk üniversiteye giden çocuğu ben olacağım.

İNŞAATTA ÇALIŞIP OKULA GİTTİM

İlhan Gün (Türkiye 9600'üncüsü, Şırnak Uludere'de yaşıyor, 12 kardeşin en küçüğü, Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni kazandı, avukat olmak istiyor): 1990 doğumluyum. Ailemin durumu kötüydü. Babamı kaybedince, evin en küçüğü de olsam bana da çalışmak düştü. Aslında sahipsiz büyüdük. Bulunduğum yerde gelecek göremedim. Liseye gidecek param olmadığı için okuyamadım. Ben de Antalya'ya gittim, orada inşaatlarda çalıştım, alçıpanda iyi ustayım. Çobanlık yaptım. Hem okuyup hem çalıştım. Uğur Dershanesi'ndeki hocalar bana önce moral, sonra kitap ve bir sürü kaynak verdi. Çok iyi çalıştım. Türkiye 9600'üncüsü oldum. Fakirliğin en kötüsünü, en zor durumunu yaşadım. Kaç kere parasız, ekmeksiz yattım. Gençlere örnek olup daha güzel yerlere gelmeleri için rol model olacağım. Mücadele edip emek verirsem başaracağımı biliyordum. Şimdi başardım. 12 kişi aynı odada yattık, tuvalet, banyomuz mutfağımız yoktu. Ben yaptıysam herkes yapar.