"Kazanınca Alman, kaybedince göçmen oluyorum. Arkadaşlarım Podolski ve Klose hiçbir zaman Polonyalı-Alman olarak görülmedi. Ben niye Türk-Alman olarak görüldüm? Türkiye olduğu için mi? Müslüman olduğum için mi?"

"Irkçılık ve saygısızlığa maruz kalmış hissederken, artık Almanya'yı uluslararası düzeyde temsil edemem."

Bu sözler, depik (football) oyununda dünyanın en büyük yıldızlarından biri olan Mesut Özil'e ait.. Birbirinden çarpıcı eleştiriler yönelterek Alman millî takımını bıraktığını açıklayan Mesut Özil, ırkçılık karşıtı sözleriyle dünya gündemine oturdu.

Zonguldak/Devrek'ten gitmiş bir işçi ailesinin çocuğu olarak 15 Ekim 1988 tarihinde Almanya'nın Gelsenkirchen kentinde doğan ve burada depik (football) yaşantısına başlayan Mesut Özil sırasıyla Almanya’nın Schalke 04 ve Werder Bremen gibi önemli takımlarında oynadıktan sonra İspanya'nın dünyaca ünlü Real Madrid takımına gitti. Sonrasında İngiltere'nin köklü takımlarından olan Arsenal ile anlaşan Mesut Özil, depik (football) yaşantısını burada sürdürmeye başladı.

Top tekniği, depik (football) zekâsı ve "oyun kurucu" özelliği ile tanınan dahası Almanya'da oynadığı kulüplere ve Alman millî takımına çok büyük katkılar sunan Mesut Özil'e yapılan iyilikbilmezliği (vefâsızlık) ve saygısızlığı hoş görmek kesinlikle mümkün değil. Hele de Türk olduğu için üzerine gidiliyorsa!..

-Alman millî takımını seçtiğine bin pişman olan Mesut Özil başta olmak üzere- benzer durumdaki soydaşlarımıza altın değerinde bir öğüt vermesi, bir uyarı yapması için sözü rahmetli Ebulfez Elçibey'e bırakalım: "Sen Türk olduğunu unutsan da düşmanın asla unutmaz!." Unutmadığı için de inandığın dinin kutsal merkezi Kâbe’yi yahut geldiğin ülkenin cumhurbaşkanını ziyaret ettiğinde bunu hazmedemez. Sosyal medya hesabına hilâl bıyıklı resmini koyarsan “Türk işi” diye mızmızlanır. Sahaya çıkarken ellerini açıp, Tanrı’ya yaptığın yakarış (dua) bile batar elin oğlunun gözüne, gönlüne... Türk’sündür sonuçta!..

Gerçi her şerde bir hayır olduğuna inanmak da dinimizin emridir. Avrupa'da yaşayan ve Mesut Özil olayından ders alacak olan Türk çocukları bundan böyle Türk millî takımlarını seçecektir kuşkusuz. Böylelikle de millî takımlarımız gücüne güç katacaktır. Hem "Türk'üm!." diyen birine sormazlar mı; "Senin ne işin var elin millî takımında?!." diye...

"Türk kökenime saygı göstermemeleri bardağı taşırdı." diyerek Alman millî takımını bırakan Mesut Özil'in bu kararının oldukça yerinde ve saygıyı hak eden bir davranış olduğu ortada... Öyle ya, zararın neresinden dönülse kârdır. Babasının ısrarı ile Alman millî takımını seçen; babasının, Real Madrid başkanı ile yaşadığı restleşme yüzünden bu takımdan ayrılmak zorunda kalan soydaşımız Mesut Özil'in en azından bundan sonraki hayatında doğru kararlar almasını ve mutlu-huzurlu bir ömür sürmesini dileriz.

Aziz Dolu Atabey

Serik-23.07.2018

https://twitter.com/azizdolu