Van'ın Edremit ilçesine bağlı Kıyıcak Mahallesi'nde yaşayan Celal ve Aslı İmre (60) çifti, büyük zorluklara katlanarak 10 çocuğunu okuttu. Büyük fedakarlıklara katlanan anne Aslı İmre'nin, çocuklarından 3'ü doktor, 4'ü öğretmen, biri mühendis, biri hemşire olurken, biri de lisede okuyor. Hiç Türkçe bilmeyen İmre, torunu ilkokul 4'üncü sınıf öğrencisi Zeynep İmre'nin yardımıyla okuma-yazma öğrendi. “ANNEM VE BABAM OKUMAYI ÇOK İSTİYORLARDI” Annesinin fotoğrafını sosyal medya hesabından paylaşarak binlerce beğeni alan Bölge Eğitim Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Gürkan İmre, “Annem bizimle ilgilenmekten kendisine vakit bulamadı. Bizler büyüyüp meslek sahibi olunca, şimdi torunu Zeynep'ten okuma yazma öğreniyor. Annem imkansızlıklardan dolayı erken yaşta evlenmiş. Annem ve babam okumayı çok istiyorlardı. Ama o dönemde toplumsal baskılar nedeniyle okuyamadılar. Biz ders çalışırken annem ara ara bize bakıyordu ve harfleri tanıyordu. Ama harfleri birleştirip, cümle kuramıyordu. Annemin okumaya meraklı olduğunu biliyordum. Dün annemin ziyaretine geldim. Baktım ki annem elindeki kalemle deftere harf yazıyor. Annem ile gurur duyuyoruz.” dedi. “HİÇ TÜRKÇE BİLMİYORDU” Daha önce annesinin hiç Türkçe bilmediğini anlatan Dr. İmre, “Bazı arkadaşlar diyor ki; siz 10 kardeştiniz niye annenize okuma-yazmayı öğretmediniz. O dönemde bizim içinde bulunduğumuz ortam buna çok müsait değildi. Annem hiç Türkçe bilmiyordu. Yıllar sonra kendi çabasıyla Türkçe konuşmayı öğrendi. Tabii ki; biz maddi, manevi annemizi destekliyoruz, yanındayız. Okumayı sökeceğine de inanıyoruz. Biz 10 kardeşiz. En büyüğümüz inşaat mühendisi, benimle birlikte üçümüz doktor, 4'ü öğretmen, biri hemşire ve en küçük kardeşim de lisede okuyor. Ben 2008'te Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nden mezun oldum. 5 yıldır memleketim Van'da görev yapıyorum. Babam inşaatlarda çalışarak bizi okuttu. Annem de bizim okumamız için büyük fedakarlıklara katlandı.” diye konuştu. “ÇOCUKLARIMLA GURUR DUYUYORUM” Yıllar sonra Türkçe konuşmayı öğrenen Aslı İmre ise çocuklarını nasıl okuttuğunun zorluklarını anlattı. Evde televizyonu yasakladığını anlatan anne İmre, “O dönemin şartları çok zordu. 10 kişi iki çocuğa bakamazken, ben bir kişi 10 çocuğumu okuttum. Çocuklarımdan 3'ü doktor, 4'ü öğretmen, 1'i mühendis ve 1'i de hemşire oldu. Onlarla gurur duyuyorum. Ben onları okuturken, kötü insanlarla arkadaş olmayın. Eroin kullanan, sigara içenlerden çocuklarımı hep uzak tuttum. Çok mutluyum. Şimdi de kendim okuma-yazma öğreniyorum. Torunumun yardımıyla harfleri öğrendim.” dedi. “İNŞAATLARDA ÇALIŞARAK ÇOCUKLARIMI OKUTTUM” Baba Celal İmre de inşaatlarda çalışarak çocuklarını okuttuğunu söyleyerek, “Yazın okullar tatil olduğu dönemde çocuklarım da bana yardımcı oluyordu. Ben ilkokulu bitirdim. Maddi imkanlar elvermedi. Küçük yaşta bizi evlendirdiler. 18 yaşında evlendim. Eşim de o zaman 16 yaşındaydı. Ben askere giderken, 3 çocuğum vardı. Eşim 5 yıl önce Türkçe öğrendi. Sonra okumaya ve yazmaya başladı. Torunları gelip, ona ders veriyor. 20 torunum var.” ifadelerini kullandı. Zeynep İmre de ninesine günde 3 saat ders verdiğini ve kısa sürede okuma-yazma öğrendiğini anlattı.