Dolar/TL, ekonomi yönetimi tarafından geçen hafta koordineli şekilde atılan adımların TL’de toparlanma yaratamamasının ardından 17,20’nin üzerinde yukarı yönlü baskı altında. Ekonomi yönetiminin tüm sorunlara önlem almak için farklı alanlarda attığı adımların kamunun döviz dengesine belirgin bir etkisi olmadığından kısa vadede kur üzerinde önemli bir değişim yaratmadı ve TL’nin değer kaybını engelleyici bir etki hissedilmedi. Ekonomi yönetimi, kredilerin maliyetini artıran, TL varlıkları özendirmeyi ve yabancı para varlıkları TL cinsi tahvil karşılığıyla caydırmayı amaçlayan adımlarını perşembe akşamı itibarıyla açıklamaya başladı. Açıklamalar hafta sonunda da devam etti. Dolar/TL, ekonomi yönetiminin koordine adımları ile 17 etrafında her iki yönlü dalgalandı ancak 17 seviyesinin altında kalıcı olamadı. Kur bu sabah saat 08.57’de 17.2450/17.2660 seviyesinde işlem gördü. GÖZLER FED’DE Yatırımcılar, bu hafta da başlıca merkez bankalarının enflasyonu düşürmek için atacağı para politikası sıkılaştırma adımlarını izlemeye devam edecek. ABD ve İngiltere merkez bankalarının bu haftaki toplantılarında faiz artırımına gitmeleri beklenirken, İsviçre’de de sıkılaşma görülmesi olasılıklar dahilinde. Piyasalar, Fed’in yarın başlayacak olan iki günlük politika toplantısında yüzde 80 ihtimalle 50 baz puan faiz artırımı gerçekleştireceğini fiyatladı. 75 baz puan bir artış gerçekleşme olasılığı ise yüzde 20 olarak öngörülüyor. ‘TL’DE SATIŞ BASKISININ SÜRMESİNİ BEKLİYORUM’ Bir bankanın döviz masası işlemcisi, “Dışarıda riskten kaçış oldukça kuvvetli. Bu hafta Fed toplantısı yakından takip edilecektir. İçeride atılan adımların döviz açısından etkisi sınırlı. BDDK’nın ileri bir tarihte yapacağını açıkladığı swap adımı hariç döviz girişi sağlayabilecek adım yok diyebiliriz. Bu şekilde döviz dengesine ilişkin sorgulama devam ediyor. TL’de satış baskının sürmesini bekliyorum” dedi. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, yurt dışı yerleşikler için düzenlenecek tahsisli swap enstrümanı ile yurt dışı yerleşiklerin, belirlenecek alanlarda kullanılmak üzere TL cinsi varlıklara erişim imkanının genişletileceğini açıkladı. İlgili adımın etkisi yeni döviz kaynağı yaratıp yaratamayacağı açısından takip edilecek Bugün iç piyasada nisan ayı sanayi üretimi ve cari açık verileri ile Hazine borçlanmaları ve gelire endeksli senet (GES) ihracının talep toplama süreci takip edilecek. ‘FAİZLERİN ARTMASINA İZİN VERİLMEZSE… ABD merkezli banka Brown Brothers Harriman stratejisti Win Thin, Türkiye ekonomisinin bir dönüm noktasında olduğunu belirterek, “Eğer faizlerin artmasına izin verilmezse Türkiye’nin TL’de değer kayıplarını daha da artıracak ciddi bir ödemeler dengesi krizi yaşayacağını düşünüyorum” dedi. Türkiye’de uygulanan ekonomi ve kur politikasına ilişkin riskler nedeniyle oluşan endişe ile piyasalar uzun süredir baskı altında. TL, nisan sonundan beri yüzde 14’e yakın, yılbaşından beri yüzde 23,5’in üzerinde değer kaybetmiş durumda. TL, geçen yıl da yüzde 40’ın üzerinde değer kaybetmişti. Ekonominin döviz ihtiyacı artarken, mevcut kur ve ekonomi politikaları her geçen gün daha çok sorgulanıyor. Bankacıların kamu kontrollü olarak tanımladıkları politikada TL’nin değer kaybı bir kez daha belirginleşti. CDS’teki yükseliş, Hazine’nin dolar cinsi borçlanma maliyetini çift haneye getirmiş durumda. Hazine’nin bu maliyetle borçlanmayı tercih edip etmeyeceği de piyasalarda takip edilen bir konu. (REUTERS)