Yaz bitiyor, mevsim sonbahara dönüyor ve tabii ki pandemi devam ediyor. Pek çok kişi özellikle de çocuğu okula gidecek olan ebeveynler Covid-19 vakalarının sonbaharda artmasından endişe ediyor. Nitekim birçok uzman önümüzdeki aydan itibaren salgının kötüleşebileceğine dikkat çekiyor. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Ali Vefa Öztürk de yeni dönemde karşımıza çıkabilecek durumları ve salgının nasıl yönetilmesi gerektiğini şöyle anlattı…


Ali Vefa Öztürk

Şehirler kalabalıklaşınca hastalık riski artacak

Otobüs ve uçak gibi toplu seyahatlerin artması, okul hazırlıkları yapılırken alışveriş ortamlarının yoğunlaşması, bulaşıcı hastalıkların hızla yaygınlaşması için uygun ortam sunuyor. Şehirlerin kalabalıklaşmasıyla bulaşıcı hastalık riski iyice artacak. Okulların açılmasıyla toplu taşımalara ve servislere öğrencilerin eklenmesi; sonbaharın gelmesiyle gezmek ve vakit geçirmek için açık alanlardan çok alışveriş merkezi gibi kapalı alanların tercih edilmesi çocuklar ve ailelerin kalabalık ortamlarda bir araya gelmesine yol açacak. Özetle okulların açılmasıyla çocuklardan başlayan enfeksiyon salgınları artacak.


Kapalı alanlara dikkat!
Sonbaharla birlikte kapalı alanlarda daha fazla vakit geçirilmesi kaçınılmaz. Tatillerin bitmesi ve okulların açılmasıyla toplu taşıma araçları artık daha kalabalık olacak. Bunların sonucunda sosyal mesafeler azalacak ve hastalıkların, özellikle de coronavirüs enfeksiyonunun bulaşma riski artacak. Dolayısıyla artık maske kullanımına ve hijyen kurallarına daha çok dikkat etmemiz gerekecek.


Yeni varyantlardan nasıl korunacağız?
Son zamanlarda yeni varyantların artık eskisi kadar öldürücü olmadığı yönünde görüşler mevcut. Evet, aşı öncesine göre Covid-19 hastalığı geçirenlerde ölüm ve akciğer tutulumu oranı azalmıştır. Ancak bu virüsün zayıflaması nedeniyle değil de çoğu insanın en az bir kez aşılanmış olması ve özellikle de en büyük risk grubundaki yaşlı ve bağışıklık sistemi zayıf hastaların aşılanmış olması nedeniyledir. Covid-19 nedeniyle akciğer tutulumu olanların ve ölenlerin büyük çoğunluğu aşısız hastalardır. İnsanların bir kısmı da daha önce coronavirüse yakalandıkları için ikinci veya üçüncü hastalıklarında akciğer tutulumu ve ölüm oranları düşmektedir. Dolayısıyla en az 6 ayda bir aşı yaptırılmalı. Kapalı ve kalabalık alanlarda zorunlu olmasa da maske takılmalı. Sosyal mesafeye dikkat edilmeli ve hijyen kurallarına uyulmalıdır.

Yeni aşıyı beklemeyin
Alabileceğimiz daha da etkin bir önlem de aşılanmaktır. Bu süreçte başta Covid-19 aşısı olmak üzere grip, zatürre gibi hastalıklara karşı önlem amaçlı aşıların da yapılması önem kazanıyor. Eylül ayında artık aşılanmış olup yeni antikorlarımızın kan dolaşımımızda bulunması önemli. Bu nedenle şu andan itibaren eylül ortasına kadar tekrar aşılamaların yapılması elzem. Çünkü aşıların etkinliği aşı yapıldıktan iki ile üç ay sonra başlıyor. Bu nedenle okullar tam olarak açılmadan, yani asıl salgın kaynakları olan okullar devreye girmeden vücutlarımızın bulaşıcı hastalıklara karşı hazır hale gelmesi gerekir. Aşılanmanın yanı sıra tekrar toplu taşıma ve kapalı alanlarda maske kullanımının başlaması önem arz etmektedir. Dezenfektanların tekrar kullanılması ve alışkanlık haline getirilmesi dezenfeksiyon için çok mühimdir. Biontech firmasının açıklamasına göre eylül sonu, ekim başı gibi yeni varyantlarda etkili yeni bir aşı piyasaya sürülecek. Ancak bunun ülkemize ne zaman geleceği tam olarak belli değil. Bu zaman maalesef ki sonbahar salgınları için geç bir aşılanma zamanı. Bu nedenle şimdiden aşılanmak elzemdir.