Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, partisinin grup toplantısında "Biz, sığınmacılara vicdansızlık edilmesini istemiyoruz. Bir tarafta, 'ensar' diye diye, ülkeyi yol geçen hanına döndüren, Bay Kriz var. Diğer tarafta da; âdeta yabancı düşmanlığını körükleyen, bir orta çağ kafası var" diyen İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in sözleri için "Vicdansız olup sığınmacılara sövmekle suçlanıyoruz Meral Akşener tarafından" ifadelerini kullandı. 

"Zafer Partisi, Atatürk çizgisinde Türk milliyetçisi bir partidir"
Özdağ şunları söyledi;

“İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Zafer Partisi’ne çok ağır sözlerle bugün Meclis’te yaptığı grup konuşmasında saldırdı. Zafer Partisi’ni Ortaçağ kafasına sahip olmakla suçladı. Sığınmacılara karşı ayrıştırıcı ve düşmanca bir dil kullanıyormuş Zafer Partisi. Ve kirli bir zihniyeti temsil ediyormuş. Vicdansız olup sığınmacılara sövmekle suçlanıyoruz Meral Akşener tarafından. Öncelikle şunu söyleyeyim: Zafer Partisi, Atatürk çizgisinde Türk milliyetçisi bir partidir. Ve İyi Parti gibi Türkiye Cumhuriyeti devletine, Atatürk’e saldıran 1924 anayasasını yok sayan ve 1921 anayasası konusunda HDP ile PKK ile AKP ile Deva Partisiyle Gelecek Partisiyle özetle Hürriyet ve İtilaf geleneğiyle bir araya gelip imza atacak bir parti değildir. Zafer Partisi Türk Milleti ve Atatürk’ün partisidir. Öyle de olmaya devam edecektir. Ortaçağ kafasına sahip olanlar FETÖ gibi terör örgütleriyle Türk Milliyetçilerine karşı işbirliği yapabilendir. Vicdansız olanlar onlarca Türk genci Türkiye'de sokaklarda Suriyeli çeteler tarafından öldürülürken bir tanesinin annesine telefon edip 'başın sağolsun' diyemeyen Meral Akşener gibi siyasetçilerdir. Biz Zafer Partisi olarak öldürülen çocuklarmızın yanında olduk. Onları öldüren Suriyelilere karşı da en sert dili kullandık. Suriyelilerin Suriye'ye Türkiye'nin dostları olarak dönmesi gerektiğinin de her vesileyle altını çizdik.''

Akşener partisinin bugünkü grup toplantısının ilgili bölümünde şunları söyledi;

"Biz, sığınmacılara vicdansızlık edilmesini istemiyoruz. Sığınmacıların bu ülkeye gelmesinin tek sorumlusu Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır. Sığınmacılara karşı kullanılan, ayrıştırıcı ve düşmanca dilin de karşısındayız. Düşmanca söylemler, ırkçı eylemler, sorun çözmekten acizlerin yöntemidir. Böyle yaklaşımlar, sorunun çözümünü değil, iktidarın vicdan perdesinin arkasına gizlenmesini sağlar. Sayın Erdoğan'ın değirmenine su taşınır yani. Bir tarafta, “ensar” diye diye, ülkeyi yol geçen hanına döndüren, Bay Kriz var. Diğer tarafta da; âdeta yabancı düşmanlığını körükleyen, bir orta çağ kafası var.

Bu iki kirli zihniyet, Türkiye’nin önüne iki seçecek sunuyorlar. Ya vicdanlı olup, armut gibi bekleyeceksin. Ya da vicdansız olup, sığınmacılara söveceksin, döveceksin. Türkiye sığınmacı sorununu, işte bu iki sığ düşünce etrafında tartışsın istiyorlar.

İki düşüncenin de birbirini beslediği, hem AK Parti dilinin, hem de dediğim türdeki düşmanca tavırların Sayın Erdoğan'ı orada tutmak amaçlı olduğunu paylaşmak istiyorum. İYİ Parti olarak biz, vicdanın ardına sığınıp, sorunu çözümsüz bırakacak kadar basiretsiz ve armut gibi bekleyen değiliz. Ancak sığınmacı düşmanlığı üzerinden, siyasi rant peşinde koşacak da değiliz. Biz, siyasi rant meraklılarınca Türkiye’ye dayatılan, bu sığ tartışma zeminini reddediyoruz. Burada asıl eleştirilmesi gereken; İktidarın göç politikası, ve Türkiye’yi yarı sömürge hâline getirmeyi amaçladığı, çarpık stratejisidir. Bu strateji rafa kalkmadan, ve uygulanan göç politikası değiştirilmeden sonuç alamayız. Vicdan ile öfke arasına sıkıştırılmış bir tartışmanın, içine çekilmenin, manası da, milletimize herhangi bir faydası da yoktur."