Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamada Türkiye'nin 2017'den bu yana İsveç'ten terör örgütü PKK/PYD ve Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensubu teröristlerin iadesi talebinde bulunduğu ancak olumlu bir yanıt alamadığı hatırlatıldı. İsveç resmi makamlarının Türkiye'nin mücadele ettiği terör örgütü mensuplarını bakan düzeyinde ağırladığı ve ülke içindeki faaliyetlerini desteklediğine dikkati çekilen açıklamada siyasi desteğin ortadan kaldırılmasının önemine işaret edildi. Terörün finansman kaynağının kurutulmasının gerekliliğine vurgu yapılan açıklamada NATO'ya üyelik başvurusunda bulunan İsveç hükümetinin ittifak üyesi Türkiye'nin milli güvenliğini tehdit eden PKK/PYD'ye 2023 yılı için 376 milyon dolar tutarında destek verme kararı aldığı anımsatıldı. PKK/PYD'ye silah ve ekipman desteğinin sonlandırılmasının önemli olduğu belirtilen açıklamada İsveç hükümetinin NATO tarafından terör örgütü olarak tanınan PKK/PYD'ye tanksavar ve dronlar başta olmak üzere askeri ekipman desteği sağladığı, söz konusu silahların Türk resmi makamları tarafından yürütülen terörle mücadele operasyonları sırasında ele geçirildiği bildirildi. "Ambargo ittifakın ruhuna aykırı" İsveç hükümetinin Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarını kullanması ve sınır güvenliğini sağlamak için 2019'da başlattığı Barış Pınarı harekatı sonrasında Türkiye'ye yönelik silah ambargosu uygulama kararı aldığı hatırlatılan açıklamada Türkiye'nin uluslararası hukuka dayanan meşru hakları ve teröre karşı onlarca yıldır yürüttüğü mücadelede NATO üyesi tüm devletlerden destek beklediği, ambargo uygulamalarını ise ittifakın ruhuna aykırı olarak değerlendirdiği vurgulandı. Teröre karşı küresel iş birliğinin önemine işaret edilen açıklamada şunlar kaydedildi: "Ülkemiz NATO'nun 'açık-kapı' politikasını benimserken ittifaka üye ve aday ülkelerin her konuda olduğu gibi terörle mücadele alanında da yüksek düzeyde iş birliği yürütmesi gerektiği inancını sürdürmektedir. Adaylık başvurusunda bulunan İsveç tarafından Türkiye'nin güvenlik kaygılarına ilişkin ilkesel adımlar ve somut garantilerin sunulması beklenmektedir. Türkiye, terör örgütlerini destekleyen İsveç'ten NATO'nun kolektif güvenlik prensibi çerçevesinde somut garantiler beklemektedir."