Öğretmen, öğreten ve eğitendir. Yaşın kaç olursa olsun öğretmennini gördüğünde saygıyla karşılar ve hürmet edersin... Toplum olarak öğretmenlik mesleğine saygı duyarız... Öğretmen ile saygı kelimesi yan yana kullanılır...

"Eti senin kemiği benim" deyimi geçmişten gelen bir kullanımdır... Bir işe verilen çocuk için ustaya "eti senin kemiği benim" denir ve büyük bir güvenle ustaya teslim edilirdi. Çünkü çocuğunu ustaya teslim eden baba, ustanın çocuğuna bir zanaat öğreteceğini ve çocuğunun gelecek kaygısı yaşamayacağını bilirdi...

Meslek edinen bir kişi de gelecek kaygısı yaşamazdı... 

Her meslek kategorisi için güven çok önemlidir...

"Sistemi değiştiriyoruz, yeni sistemle öğrencilerimiz geleceğe daha umutla bakacak..." gibi ümit dolu ifadelere ianmıyorum... Çünkü eğitim sistemi içinde öğretmen kadrosu karmaşası var. Bu karmaşa olduğu sürece MEB'in bir beklenti içine girmesinin doğru olmadığını düşünüyorum...

Evvela MEB'in ücretli öğretmen, 4B sözleşmeli öğretmen, usta öğretici ve kadroılu öğretmen karmaşasını ortadan kaldırması gerekiyor... Tek kadro çatısı altında tüm öğretmenler birleştirilmelidir...

Ücretli öğretmen, her an okuldan atılırım korkusu, 4B sözleşmeli öğretmen eşim çocuğum ne yapıyor endişesi ve usta öğretici günü kurtarma içindeyken, yeni bir sistemle iyi bir gelecekten bahsedilemez, bahsedilmesi polyanacılıktan öteye gidemez...

MEB, iyi bir sistemle iyi bir gelecek düşünüyorsa, öncelikle kadro çeşitliliğini ortadan kaldırması gerekiyor. Tüm öğretmenler tek kadro çatısı altında birleştirilerek sistemle entegrasyonu sağlanmalıdır. 

Aksi halde hiçbir sistem bu kadro karmaşası içinde başarılı olamaz...

İyi bir gelecek iyi bir sistemle iyi bir sistem gelecek kaygısı yaşamayan insanlarla olur...

Vesselam

Hamza KILIÇASLAN