Kirişci, Sabah gazetesinden Dilek Güngör'e yaptığı açıklamada; dünyada yaşanan gıda sorunundan çiftçinin maliyetlerine, vatandaşların ucuz gıdaya erişimine kadar birçok konuda tarımdaki yol haritasını anlattı.

Kirişci'nin aktardığına göre çiftçiye gübre-mazot, besiciye yem desteği ayni olarak verilecek. 1 yıl boyunca boş bırakılan tarla devlet aracılığıyla başkasına kiralanacak. Destekler sadeleştirilecek.
Yaş meyve-sebzede fiyat nasıl düşecek sorusuna Kirişci şu yanıtı verdi:

"Kent tarımını uygulamaya başlıyoruz. Nüfusun kümelendiği yerlerde aynı zamanda üretim alanlarını da koruyor olmamız gerekiyor. Her yeri sanayileştireceğiz diye bir şey olmaz. Kocaeli'ndekilere mikrofon uzatın. Ne kadar memnunlardır? O kadar fabrikalaşma var ki… İnsanlar temiz hava almak için 100 kilometre kat edip Düzce'ye, Bolu'ya gidiyor. Gelelim soruya… Bir kilo domates Antalya'dan İstanbul'a 800 kilometre yol yaparak geliyor. Hem tazeliğini kaybediyor hem de ulaşım maliyeti fiyatın üzerine biniyor. Yolda da yüzde 25 fire veriyor. Bunun da maliyeti fiyata yansıyor. Üstelik, egsoz emisyonu da havayı kirletiyor.  Halbuki, İstanbul'un çevresinde Çengelköy, Şile, Çatalca, Beykoz, Silivri var. Buralarda bakir alanlar var. Üretici de var. Çatalca'da domates yetiştiren kardeşimiz doğrudan ürünü lokantalara, evlere dağıtabilir. Bu yolla, vatandaş hem taze, hem az maliyetli ürün yiyecek. İklim değişikliğine sebep olan unsurları ortadan kaldıracaksınız ve köyden kente göçü de engelleyeceksiniz."