YÖK’ün MEB işbirliğiyle, ülkenin öğretmen ihtiyacına dair orta ve uzun vadeli bir projeksiyon ortaya koyması ve eğitim fakültelerinin kontenjanlarının da buna göre belirlenmesi gerektiğini bildiren Geylan, bu yapıldığında ataması yapılmayan öğretmen probleminin çözüme kavuşturulabileceğini kaydetti.

Geylan açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Öğretmen yetiştirme meselesi, orta öğretimden başlayarak adaylık dönemine kadar devam eden bir eğitim süreci olarak bütün şekilde ele alınmalıdır. Kapatılma sebebini halen anlayamadığımız ve bizce izahı olmayan öğretmen liseleri yeniden açılmalı, öğrencilerimiz ‘öğretmen olma arzu ve hedefi’ ile liseden başlayıp fakülteyi bitirinceye kadar üst düzey bir motivasyonla eğitim sürecini tamamlamalıdır. Unutulmamalıdır ki, öğretmenlik, bir saha uygulama mesleğidir. Bu sebeple eğitim fakültesinin son sınıfı tam zamanlı olarak sahada tamamlanmalıdır. Öğretmen adaylarımız okulların içinde uygulamayla, öğrenciyle yoğrulmalıdır. Hiç şüphesiz, öğretmenlik mesleğine kaynaklık edecek, asıl yükseköğretim programı eğitim fakülteleridir. Hali hazırda öğretmenlerimiz, doksan civarında branşta eğitim vermektedir. Eğitim fakültelerimizde karşılığı bulunmayan branşlar için -pedagojik formasyonu almak kaydıyla- öğretmenlik sertifikası verilebilecektir. Öte yandan, YÖK-MEB işbirliğiyle, ülkenin öğretmen ihtiyacına dair orta ve uzun vadeli bir projeksiyon ortaya konulmalı ve eğitim fakültelerinin kontenjanları da buna göre belirlenmelidir. Ancak bu yapıldığında ‘ataması yapılmayan öğretmen’ problemi çözüme kavuşturulabilecektir.”