Anayasa’nın 42. maddesini ihlal eden bu söylemleri kınadığını bildiren Geylan sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu söylemler Anayasal bir suçtur! Anayasa’nın 42. maddesinde ‘Türkçeden başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına ana dilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez…” hükmü yer alıyor. Herkesin bildiği gibi ana dilde eğitim safsatasını bu ülkede dile getiren, kalpleri, gönülleri fikirleri başka hülyalar peşinde koşan illegal mihraklar yıllardır var. Onlara yorum yapmaya dahi gerek duymuyorum. Ama ‘Ben bu ülkeyi yönetmeye talibim’ diyen bir siyasal partinin genel başkanının Anayasa’nın 42. maddesinin ihlal eden bu söylemini kınıyorum”

Türkiye’de Türkçeden başka bir dille eğitim almaya zorlamanın en büyük ihanet olduğunu ifade eden Geylan, “ Vatandaşlarımızı Türkçeden başka dilde eğitim almaya zorlamak; onları eğitimde, bürokraside, akademide, sosyal yaşamın ve gelişmenin her alanından mahrum bırakmak demektir” dedi.

Aynı siyasi partinin Anayasa’nın 66. Maddesine yönelik söylemlerini de eleştiren Geylan; “Anayasa’nın 66. Maddesi, ‘Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür.’ der. Bu siyasi partinin genel başkanı bundan mı rahatsız? İktidara gelme iddiasında olan bir siyasi parti genel başkanı Anayasa’nın 66. Maddesini değiştireceklerini ifade ediyor. Anayasamızın 66. maddesi devletimizin kurucusu Atatürk’ün ilkesel duruşunu yansıtmaktadır. Atatürk’ün, ‘Ne mutlu Türküm diyene’ sözü önemlidir. Atatürk, ‘Ne mutlu Türk olana’ demiyor, ‘Ne mutlu Türküm diyene’ diyor! Yani Atatürk, ‘Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir’ diyor. Dolayısıyla Anayasamızın 66. Maddesi’nde büyük Atatürk’ün ‘Ne mutlu Türküm diyene’ vecizesinin ruhu vardır. Bundan rahatsız olmak demek, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu felsefesinden, Atatürk’ten, Anadolu’daki ebedi Türk varlığından rahatsız olmak demektir.” şeklinde konuştu.