Siyasetçi Ufuk Uras, Radyo Sputnik'te yayınlanan "Aysel Alp’le Ankara’dan Haber Var" programına konuk olarak katıldı ve muhalefetin değişim konusunda seçmene güven veremediğini savundu. Uras, Türkiye'nin ikinci tur Cumhurbaşkanlığı seçimine giderken siyaset tablosunu değerlendirdi.
Uras, seçim sonuçlarına dayanarak seçmenin değişim istemediği sonucuna varmanın doğru olmadığını belirtti ve bunun yerine muhalefetin seçmene yeterince güven veremediğini vurguladı.
Siyasetçi, akademisyen Ufuk Uras'ın açıklamalarının satır başı şu şekilde;
‘Seçimin mottosu değişim ihtiyacıydı’
Seçim sonuçlarına bakarak 'seçmenin değişim istemediği' sonucuna ulaşılamayacağını, bu noktada muhalefetin seçmene güven veremediğini vurgulayan Uras, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bence bu seçimin mottosu değişim ihtiyacıydı. Seçim sonuçlarına bakıp ‘Yurttaş değişim istemiyor’ demek yerine muhalefetin yurttaşın değişim istekleri konusunda yeterince güven vermediğinin altını çizmek gerekir. Halkı suçlamak yerine, muhalefet nerede hata yaptı ki kararsız seçmen büyük ölçüde oy değiştirmesini bir risk olarak gördü. Muhafazakarın güzel bir tanımı vardır; ‘müphem olan gelecek karşısında birlik olan geçmişi tercih edendir’ diye. Geleceği belirsiz olmaktan çıkarmak muhalefetin göreviydi. Demek ki bu yeterince yapılmadı. Sıkıştırılmış bir 10 günde yapılabilir mi? Çok kolay gözükmüyor.”
‘Psikolojik avantaj muhalefetten iktidara geçti’
Muhalefetin seçim vaadi olan Parlamenter Sistem'e dönüşün ‘Parlamentoda çoğunluğun Cumhur İttifakı’nda olması sonucu sekteye uğradığını’ ifade eden Uras, muhalefetteki seçim motivasyonun büyük ölçüde ortadan kalktığını ileri sürdü. Uras, şunları kaydetti:
“Psikolojik avantaj muhalefetteyken iktidarın eline geçti. Çünkü muhalefetin temel iddiası Parlamenter Sisteme dönüştü. Meclis’te çoğunluğu kaptırınca buradan bir sıkıntı doğdu. Kabul etmek gerekir ki parlamentoda çoğunluğu kaptırdıktan sonra durum çok kolay değil. Hakikaten bu moralsizliği bu kadar kısa süre içerisinde aşmak kolay gözükmüyor. Kamuoyundaki bu özellikle muhalefetin pert olma hali, karamsarlık, buna ben de dahilim biraz buradan kaynaklanıyor. O motivasyon büyük ölçüde ortadan kalkmış gibi gözüküyor. Her zaman bu tür seçimlerde iktidar özellikle kararsız seçmen açısından nispi avantaja sahip.”
‘Seçimi kaybetmesi durumunda muhalefeti büyük bir türbülans bekliyor’
Muhalefetin Cumhurbaşkanlığı seçimini kaybetmesi durumunda büyük bir türbülansa gireceğini kaydeden Uras, muhalefetin seçimi kazanabilmesi için ‘beka’ meselesine karşı net bir pozisyon alması gerektiğini söyledi. Uras, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Seçimi kaybederse muhalefeti çok büyük bir türbülans bekliyor. Çünkü siyaset anlaşan bir ekip, güvene dayalı bir ekip gerektiriyor. Burada çok parçalı bir yapı olduğunu bence seçmen de fark etti. Beka meselesine karşı çok net pozisyonlar almak gerekiyor. Çünkü küresel düzeydeki meselelere nasıl baktığınıza ilişkin Türkiye’deki politik dağılım da değişiyor. Kemal Bey’in videosunda sığınmacılarla ilgili söylediği sözler bir anda havada kalabilir. Çünkü seçimden sonra Moskova, İran, Türkiye, Suriye arasındaki Türkiye-Suriye ilişkilerinin normalleştirilmesi, somut adımlar atılırsa bir anda gündem değişir.”
‘Sinan Oğan her iki tarafa da ‘mavi boncuk’ dağıtıyor’
Sinan Oğan’ın her iki ittifaka da ‘mavi boncuk dağıttığını’ savunan Uras, Oğan seçmeninin güçlü olandan yana, iktidarın lehine tercihte bulunabileceği görüşünü belirtti. Uras, “Sinan Oğan gibi her iki tarafa da mavi boncuk politikası izlenebilir. Ama AK Parti’nin MHP’yi karşısına alacak bir tutum içerisine girmeyeceğini, Sinan Beyin muhtemelen seçmenini serbest bırakacağını, ama bu seçmenin de seçmen tercihi olarak her zaman güçlü olandan yana, iktidarın lehine tercihte bulunmaya itebileceğini varsayabiliriz” dedi.
