“Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım'ı bazı birimler “Tetikçi” olarak kullandı. Ankara Etlik'te evindeyken gelen bir telefon üzerine çıktı. Bir daha ondan kimse haber alamadı. 15 Temmuz 2016'da darbe girişiminin kilit isimlerinden Adil Öksüz,99 kişiyle birlikte adliyeye götürüldü. 98'i tutuklandı, sadece Adil Öksüz serbest kaldı. Bir daha da onu ne gören oldu, ne de konuşan. Bu iki kişinin yaşayıp yaşamadığı da bilinmiyor.


Ama yaşamadığı kesin bilinen birisi var. Çok bilen, çok şeyler yaşamış emekli Binbaşı Cem Ersever, öldürülmeden önce değerli meslektaşımız Soner Yalçın'a önemli açıklamalar yapmıştı. Mahkemede de daha çok konuşacaktı. Bunun için Ankara'ya geldi, meçhul bir tetikçi öldürdü, Ersever'in cesedi Elmadağ civarına bulundu.


BAKANIN HABERİ YOK!


İçişleri Bakanı, her fırsatta terörle mücadelesini övüyor. Doğru, övünülecek işler yaptı. Ama aralarında polisin de bulunduğu kişilerden oluşan organize suç örgütü günlerce hazırlık yapıyor, gelip Ankara'da Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı Sinan Ateş'i tabancayla vurup öldürüyor. Bakana sormaklazım, tetiği çeken kişi nerede?

İstanbul Emniyet Müdürlüğü kadrosunda görevli iki özel harekatçı polis Ankara'ya geliyor. Yanlarında, polis kontrolnoktasından rahatlıkla geçsin diye hakkında arama kaydı bulunan Eray Özyağcı var. Bakın şu işe, gözaltına alınan 17kişiden 14'ü uyuşturucu kullanıyor ya da satıyor. Basında yer alan haberlere göre polislerin de birinin uyuşturucu kullanmaktan kaydı var.


Uyuşturucu kullanan birisi İstanbul Büyükşehir Belediye'sinde çalışıyor olsa, İçişleri Bakanı yeri göğü birbirine katar,bunların niçin arşiv araştırmasının yapılmadığının hesabını sorardı. Şimdi, İmamoğlu da ona sormalı: “Siz uyuşturucu kullanan ve Emniyet'te kaydı bulunan özel harekatçı polisi nasıl çalıştırıyorsunuz? Siz, niçin arşiv araştırmasını yapmıyorsunuz, niçin görevde olması gereken personelinizin Ankara'ya izinsiz olarak gitmesine göz yumuyorsunuz?”


ÖLDÜRÜLDÜ MÜ?
Sinan Ateş'in niçin öldürüldüğüne ilişkin çok değişik yorumlar yapılıyor. Bu durmayacak. Ateş'i belki de daha önce tanımayan binlerce kişi, menfur cinayeti kınıyor. Mezarı her gün ziyaret ediliyor. Ardından ağıtlar yakılıyor. Bazen, tetikçiler susturulur. Bunun için farklı yöntemler var. Yakalanmaması, konuşmaması için yurtdışına kaçırılır. Ateş'in katil zanlısının yakalandığı sanılırken, millet “Yakalandı” diye oyalanırken, Eray Özyağcı izini kaybettirmek için hayli zaman kazanmış.

Eray Özyağcı'yı cinayetten sonra birileri götürüp, geçmişte “Yeşil”in, belki de Adil Öksüz'ün uğradığı akıbete de uğratmış olabilir. Yani “yok” edilmiştir. Başka bir olasılık ise Eray yakalandı, sorgusu MİT'te sürüyor.


MİT SORGUSUNDA MI?


Neden MİT? Yaşananlar böyle bir önlem alınmasını gerektirmiş olabilir. Şunu da hatırlatayım, Dr. Necip
Hablemitoğlu'nun öldürülmesinde rol oynadığı belirtilen Nuri Bozkır, Ukrayna'da yakalanıp Türkiye'ye getirildikten sonra 21 gün MİT'te sorgulandı. Onun yakalandığını ve Türkiye'ye getirildiğini Cumhurbaşkanı açıklamazsa dahaöğrenemeyecektik.


İçişleri Bakanlığı, cinayeti önleyemediği gibi iki hafta geçmesine rağmen katili yakalayamadı? “Tetikçi”nin arkasında onukoruyan, kollayan, gizleyen, kaçıran, yakalanmasını önleyen önemli bir güç olmalı. O güç, bugüne kadar Eray'ı elevermediği gibi, soruşturmayı çarptırmak için de her türlü çaba içinde oldukları anlaşılıyor. Sormak gerekir, bu kişiningerçek fotoğrafı niçin kamuoyuna açıklanmıyor? Yoksa daha Ankara'yı çıkmadan onu kaçıranlar bir çukura mı attı?

Böylebir şey yaşanırsa buna da şaşırmamak gerekiyor.  Eğer hayattaysa kendi akıbeti için bir an önce gelip teslim olmalı.


SİNAN ATEŞ'İN SUÇU


Sinan Ateş, öldürülmeyi gerektiren ne yaptı? Bunu bilen yok. Ya da bilip de konuşan yok. Öldürülmenin savunmasıolamaz.


Neden başkanlık görevinden alındığı konusunda Sinan Ateş etrafına, Yavuz Bahadıroğlu ile ilgili attığıtwitleri göstermiş.


Görevden alınması konusunda ricada bulunulduğunu, bunun kim olduğunu da Ateş açıklamış.
Kuşkusuz bir gün bunlar gün yüzüne çıkacak. Ama bunlar Sinan Ateş'i asla getirmeyecektir.

Saygı ÖZTÜRK

SÖZCÜ